23 Şubat 2022 00:00

Atamaları KPSS mülakatları belirlemesin

BESYO öğrencileri düşük ücretlere spor salonlarında çalışmak, hakemlik ve garsonluk yapmak zorunda kalıyor. Atamalardaki mülakat usulü ise gelecek kaygısını derinleştiriyor. 

Atamaları KPSS mülakatları belirlemesin

Kaynak: Unsplash

Kaan

Erciyes Üniversitesi

Ben bir BESYO öğrencisiyim ve bir öğretmen adayıyım. Daha birinci sınıfta olmama rağmen gelecek kaygılarım var. Üst sınıflardan tanıdığım arkadaşlarımın ya da mezun olmuş kişilerin bu koşullarda atanma konusunda hiç ümitleri yok. Televizyonlarda, sosyal medyada görüyorum ki KPSS’den yüksek puan alıp mülakatta elenen çok fazla öğretmen var. Atanamayanların çoğu yüksek puanlar almış ve mülakatta elenmiş. Bize hocalarımız şimdiden KPSS çalışın kendinizi kurtarın diyorlar. Birçok arkadaşım, “Zaten atanamayız, torpilimiz yok, mülakatta elerler” gibi cümleler kullanıyor. Diğer arkadaşlarım ise “Bu düzen biz okulu bitirene kadar değişir, yerine gelecek yeni hükümet atamalar yapar ve işsiz kalmayız” diyorlar. Atanamazsam polis, asker olurum diyenler de oldukça çok. Bunu söyleyen arkadaşlarımın ağzından duyduğum şey, “biz polis ya da asker olmayı çok mu seviyoruz sanıyorsun? Atanamazsak mecbur kendimizi kurtarmamız lazım” oluyor. Üniversiteyi kazanmış, yıllarca emek vererek mezun olmuş insanlar KPSS’denoldukça yüksek puan almasına rağmen atanamıyor. Çünkü, mülakat sistemi baştan aşağı yanlış. Atamalarda mülakatın kalkması lazım. 

ÇALIŞMAK ZORUNDA OLDUĞUMUZDAN DERSLERE ODAKLANAMIYORUZ 

Ben ve arkadaşlarımın neredeyse hepsi sporcu. Bizim antrenman yapmamız gerekiyor. Antrenman, okul ve diğer masraflardan dolayı çalışmak zorundayız ve birçoğumuz çok düşük ücretlere farklı yerlerde çalışıyoruz. Arkadaşların çoğu spor salonlarında gülünç denecek ücretlere çalışıyorlar. Geri kalanlar ise ya tezgâhtarlık yapıyor ya da kafelerde garson olarak çalışıyor. Günlük 40-50 liraya çalışmak zorunda kalıyorlar. Haftada birkaç kez hakemlik yapanlar bile var ve başında dediğim gibi cidden çok gülünç ücretler alıyorlar. Çalışmak zorunda olduğumuzdan derslere odaklanamıyoruz. Sosyal hayatımız yok denecek kadar az. Ben ikinci kez üniversite okuduğum için KYK’ye burs ve kredi için başvuramadım ama sınıftaki diğer arkadaşlarımın hepsi burs için KYK’ye başvurdu. Sınıftan hiç kimseye burs çıkmadı. Arkadaşlarım kredi almak istemiyorlardı ama almak zorunda kaldılar. Ailelerinin durumları çok kötü, benim düşüncem burs almayı hak ediyorlardı ama hiçbiri alamadı. 

HÜKÜMETLERİN DEĞİŞMESİ SORUNLARIMIZI KÖKTEN ÇÖZMEZ

Sınıftaki arkadaşlarımın çoğunun gelecekten tek umudu hükümetin değişmesi. Ama ben de diyorum ki bu yeni gelecek hükümet vaat ettiği şeylerin hangilerini yapacak? Belki yeni atamalar yapılacak ancak kendi tanıdıkları, kendilerine yakın olanları atamayacaklarının garantisi var mı? Bu düzenin hep böyle gitmemesi gerekiyor. Yeni gelecek hükümeti kurtuluş olarak görmemiz doğru değil. Bizim kendi haklarımızı almak için mücadele etmemiz ve düzeni değiştirmemiz gerekiyor. Bizim, hükümeti değil sorunlu ve geleceğimizin olmadığı düzeni değiştirmemiz gerekiyor. Yoksa yeni gelecek parti ya da partiler şu anki yönetimden çok farklı olmayacak ve bunu hızlı bir şekilde göreceğiz. Yöneten partileri değil, açlığı, yoksulluğu ve işsizliği doğuran düzeni değiştirmeliyiz.

Evrensel'i Takip Et