22 Şubat 2022 22:09

Aşı karşıtı influencer’lar anneleri nasıl kullanıyor?

İnternet aşı karşıtı içerik üreten alternatif sağlık fenomenleri ile dolu. Bu fenomenler üzerinde yapılan araştırmaya göre, sosyal medya paylaşımlarında anneler stratejik hedef olarak seçiliyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Stephanie Alice BAKER
Michael James WALSH

Aşı karşıtlığı, aşının kendisi kadar eski bir kavram. 1800’lerin başında yaygın olan çiçek hastalığının aşısı bulunduğundan beri, belirli aşıların güvenilirliği ve etkinliği sorgulanmıştır.

Medya, bu görüşlerin yayılmasında birincil rol oynamıştır. Sosyal medya da son yıllardaki aşı karşıtlığının artışında önemli ölçüde rol aldı. İnternet ise birçoğu sosyal medya platformlarında olmak üzere aşı karşıtı içerik üreten alternatif sağlık fenomenleri ile dolu.

Bu fenomenler üzerinde yapılan araştırmaya göre, sosyal medya paylaşımlarında anneleri stratejik hedef olarak seçtikleri anlaşılmış. Çocukların sağlığı söz konusu olduğunda -özellikle de aşı konusunda- annelerin birincil bakım verenler olarak algılanmasının bunun sebebi olduğu düşünülüyor.

Analiz ettiğimiz sosyal medya hesapları, MMR aşısı ile otizm arasında yanlış bir şekilde bağlantı kuran, gözden düşmüş 1998 çalışmasının yazarı Eski Tıp Doktoru Andrew Wakefield’in yönettiği 1986 yılında çıkmış aşı karşıtı bir film olan The Act adlı tanıtım hesabını da içeriyordu. Pandemi sırasında çevrim içi olarak paylaşılan aşı karşıtı içeriğin yüzde 65’inden 12 fenomenin sorumlu olduğu tahmin ediliyor.

ANNELERİ HEDEF ALMAK İÇİN ÜÇ TAKTİK

Analiz edilen sosyal medya fenomenlerinin aşı karşıtı mesajlaşmayı teşvik etmek için kullandıkları tema, koruyucu anne teması. Annenin birincil rolü, çocuklarının güvenliğini sağlamak ve onları zararlardan korumak olarak tanımlanıyor. Genellikle bu tema, beslenme ve yaşam tarzı ile ilişkilendiriliyor ve çocuğunu devletten, şirket çıkarları, gıda ve aşılardaki doğal olmayan kimyasallardan koruyan anneler ‘iyi’ anneler olarak nitelendiriliyor.

Koruyucu anne temasını tanıtmak ve yaygınlaştırmak için aşı karşıtı mesajlar eşliğinde çocuğunu kucaklayan anne figürünü çağrıştırıcı görüntüler yayımlanıyor. Bu hesaplarda, çocuklarını koruyamadıkları için özür dileyen annelerin çektiği iddia edilen videolarla yazdıkları el yazısı mektuplar öne çıkıyor. Bu tasvirlerde babalar, dikkat çekici bir şekilde, yoklar.

İncelenen sosyal medya fenomenlerinin aşı karşıtı hareketleri diğer popüler nedenlerle ilişkilendirmeye çalıştıkları ve bu etiketleri kullandıklarını gördük. Aşılamayı bir tür tıbbi ırkçılık olarak lanse etmek için 1986 yasası ile ilgili paylaşımların içerisinde ‘Black Lives Matter’ (Siyahların Hayatı Önemlidir) etiketi kullanıldı. Ancak bu etiket çalışması halkın katılımını ve ilgisini artırmadı.

‘Save the Children’ (Çocukları koruyun) etiketinin kullanılmasıyla beraber, gönderilerin aldığı etkileşimlerde çok büyük bir artış gözlemlendi ve organizasyon bu etiketten sonra takipçi sayısını ikiye katladı. Etiket, hesapları daha keşfedilebilir kılmakla kalmayıp aynı zamanda “Masum çocukları zarardan korumak için ortak çabalar sarf edilmesini” ve aşı karşıtı hareketin tek bir noktada birleşmesini sağladı.

AŞI KARŞITLARININ KULLANDIĞI BİR GÖNDERME: SEZGİSEL ANNE

Aşı karşıtı sosyal medya fenomenlerinin aşı reddini teşvik etmek için kullandığı bir başka gönderme ise sezgisel anne. Annelik sezgisi, tıbbi kurumlar tarafından ileri sürülen profesyonel bilginin aksine, ham duygu ve deneyimlerden türetilen üstün bir bilgi biçimi olarak kullanılıyor. Bu göndermeyi içeren paylaşımlar, anneleri aşılarla ilgili şüphelerinin ve korkularının bilimsel ve tıbbi uzmanlıktan daha geçerli olduğuna ikna etmek için kullanılıyor.

Anne sezgisi teması genellikle alıntılar, videolar ve anne adaylarına gönderilen mektuplar şeklinde kişisel anekdotlar aracılığıyla iletiliyor. Kişisel aşı yaralanması hikayeleri, aşıların güvenliğine ilişkin şüpheleri ekmek ve güçlendirmek için kullanılıyor.

İncelediğimiz fenomenler, aşı reddiyle ilgili toplu bir anlatının parçası olarak annelik sezgisinin doğuştan gelen bir bilgelik olduğu hakkındaki mesajlarını sunmak için #TrustTheMoms, #MotherKnowsBest ve #Mothersintuition gibi etiketler kullanıyorlar.

Birçoğu tıbbi referanslara sahip olan bu fenomenler, kendilerini sezgisel anne ile aynı hizaya getirerek, tıbbi kurumu eleştirirken tıbbi otoritelerini kullanabilirler. Örneğin Wakefield’ın kendisi 1986: The Act’ı “evrendeki en güçlü güçlerden biri hakkında bir hikaye: Annelik sezgisi” olarak tanımlar.

SEVECEN ANNE

Sevecen anne, incelediğimiz fenomenlerin aşı reddini teşvik etmek için kullandığı son tema. Bu tür gönderilerde anneler çocuklarına sarsılmaz bağlılıklarını ifade ederler. Bu yöntem genellikle, kendileri anne olan ve aşı karşıtı duyguları savunan fenomenlerle ilişkilendirilir. Analiz ettiğimiz bir aşı karşıtı fenomen, onu evde kızıyla birlikte “mumya ve kızı randevularından” önce gösteren kişisel gönderileri kullanarak bu temayı örneklendirdi. Bu gönderilere, influencer’ın aşılar ve kanserle ilgili ücretli dezenformasyon belgesel dizisini tanıtan etiketler eşlik etti.

Bu tür gönderilerde, aşılara şiddetle karşı olmak, çocuğuna düşkün bir anne olmanın bir parçası olarak tasvir ediliyor. Yine de bu fenomen kişi için, görünüşte kişisel olan bu gönderiler, esasen belgeselleri için pazarlama amaçlıydı.

ANNELER YANLIŞ HEDEF

Medyada, aşı karşıtı hareketten büyük ölçüde annelerin sorumlu olduğuna dair yaygın bir varsayım var. Araştırmamız bu görüşü sorgulayarak, annelerin aşı tereddütlü kişilere reklam ürünleri, hizmetleri ve alternatif tıbbi “tedaviler” yoluyla şüphe uyandırmaktan finansal olarak kazanç sağlayan aşı karşıtı fenomenler tarafından nasıl kasten hedef alındığını ortaya koyuyor.

Çocuklarına aşı yaptırmama kararlarından yalnızca anneleri sorumlu tutmak yerine, karar vermelerini etkilemeye ve maniple etmeye stratejik olarak girişenleri dikkatle incelemeliyiz. Bulgularımız, annelerin çevrim içi olarak aşı karşıtı fenomenler tarafından nasıl hedef alındığına dair net kalıplar ortaya koyuyor.

Bunu bilerek, anneleri aşı konusunda tereddütlü göründüklerinde yargılamaya daha az yatkın olmalı ve bunun yerine onların hedef alınmasını önlemek için daha fazlasını yapmalıyız.

theconversation.com’dan çeviren Sanem Balcı

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Dernek tesislerinin işletilmesi ve kapatılması yönetmelikle düzenlenemeyecek

SONRAKİ HABER

Emek Partisi: Emperyalist devletler mazlum halklar üzerinden ellerini çekmelidir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa