22 Şubat 2022 18:07

Kırıntıları değil yaşamın tamamını istiyoruz!

Hayatımızın her alanında maruz kaldığımız tek tipçi zihniyeti, okullardaki cinsiyetçi müfredatı, kadınları ve LGBTİ’leri hayattan dışlayan norm ve değerleri çürütmeye mecburuz.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Barış AKKUŞ

Eylül TEMEL

Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi

 

Sabahtan akşama kadar hem evini temizleyen hem çocuklarına yemek yapan hem de eşinin giysilerini ütüleyen kadınlar tanıdım, ev içi emeğinin karşılığı olarak kocasından, bazen çocuklarından, küçümseyici bakışlarla yalnızca “Senin işin bu, yapacaksın tabii” cümlesini işiten. Kadınları çalışma hayatının dışına iten, eşit işe eşit ücret almalarını engelleyen, “Yapacaksın tabii”lerle ev işlerini yalnızca onların omuzlarına yükleyen ve bütün bunları normalleştiren herkese karşı öfkemiz büyük.

Cinsiyetçi ve homofobik politika ve söylemleri hem bizzat üretip hem de yayarak uygulayan AKP hükümeti döneminde en az 7500 kadın öldürüldü. Erkek şiddetine karşı hiçbir önlem almayıp İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenler bu cinayetlerin sorumlularıdır. Bu suçun ortakları biz gençleri de yine böyle güvencesiz bir yaşama mahkûm etmeye ve tek tipçi bir zihniyete alıştırmaya çalışmaktadırlar.

KAMUSAL YAŞAMDAN DIŞLANMAYI KABUL ETMİYORUZ

Cinsel yöneliminden dolayı kendini gizlemek zorunda kalıp topluma ayak uydurabilmek için başka biri gibi davranan onlarca genç biliyoruz. Ailesinden, öğretmeninden hatta sokaktan geçen herhangi birinden maruz kaldığı bakışlar yüzünden ölüm korkusu duyan arkadaşlarımızı biliyoruz.

İnsan haklarını hiçe sayan AKP-MHP koalisyonu, kadınların ve LGBTİ’lerin kamusal alandaki görünürlüğünün ve eşit yurttaşlık hakkının en büyük aşındırıcısı. LGBTİ’ler için bugün herhangi bir insan gibi çalışabilmek, eğitim alabilmek kısacası yaşayabilmek çok zor. Çoğu, kendi bedeni üzerinde dahi söz sahibi olamıyor ve fuhuşa zorlanıyor. “Dinen sakıncalı” ve “Türk aile yapısını zedeleyici” gibi yaftalamalara özneleri şeytanlaştıranlar, nefret cinayetlerini de normalleştiriyorlar. Oysa bazılarının inandığının aksine ne LGBTİ’ler sapkın ne de kadınlar şeytan.

BİRLİKTE GÜZELİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜ

Toplumsal normları kabul etmiyoruz. Nefreti içselleştirmiyor, ayrıştırmalarınıza inanmıyoruz. Hayatımızın her alanında maruz kaldığımız tek tipçi zihniyeti, kadınları ve LGBTİ’leri hayattan dışlayan norm ve değerleri çürütmeye mecburuz. Bunu da ancak örgütlü bir şekilde birlikte hareket ederek yapabiliriz. Biz hepimiz tüm renk ve farklılıklarımızla hep birlikte güzeliz, hep birlikte güçlü.

ÖNCEKİ HABER

Biyolojik Bilimler okuyan kadınlar şiddeti tartıştı

SONRAKİ HABER

Malatya semt pazarından izlenimler: En ucuz yeri bulabilmek için boydan boya gezdiler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa