TMMOB, Köroğlu Dağları'ndaki rant projesine tepki gösterdi
TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu, Köroğlu Dağları'nda yapılması planlanan turizm vadisi ve vadinin imara açılmasıyla oluşacak yapılaşmaya karşı basın açıklaması düzenledi.
Fotoğraf: Evrensel
TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Köroğlu Dağları üzerinde yapılması planlanan turizm vadisi ve vadinin imara açılması sonucu oluşacak yapılaşmaya ilişkin açıklama gerçekleştirdi.
İKK Sekreteri Erol Perçin imzalı açıklamada, Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin bilirkişi heyeti incelemelerine ve projenin hayata geçirilmesinin yaratacağı tahribata değinildi.
Açıklamada, projenin bölgede bulunan alpin çayırlar, yaşlı orman, peygamber çiçeği, mercanköşk, Bolu civanperçemi gibi birçok endemik bitkinin ve boz ayı, vaşak, karaca, kızıl geyik gibi birçok yaban canlı yaşamının yok olmasına neden olacağı belirtildi.
ABANT GÖLÜ’NÜN 310 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN TURİZME AÇILACAK
Açıklamada, 2015 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Köroğlu Dağı Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilan edilen bölge için, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından iptal davası açıldığı, fakat dava neticesinde bilirkişi raporlarında belirtilen olumsuzlukların dikkate alınmadığı ifade edildi.
Turizm bölgesi olarak planlanan Abant Gölü’nün 310 katı büyüklüğündeki alanın; Bolu Karacasu, Dörtdivan, Seben, Kıbrısçık ilçelerine ait alanlar ile Aladağ Göleti, Taşlıyayla Göleti’ni içine alan 8 adet köy, 20’si tescilli 60’dan fazla mera ve yaylayı kapsadığı belirtili.
Açıklamada "Bilirkişi heyeti, incelemelerinde, bölgenin biyoçeşitliliği ve ekolojik değerlerinin dikkate alınmamasını eksiklik olarak değerlendirmiştir. Bilirkişi raporunda, projenin bu şekilde devam etmesi bölgede bulunan alpin çayırlar, yaşlı orman, peygamber çiçeği, mercanköşk, Bolu civanperçemi gibi birçok endemik bitkinin ve boz ayı, vaşak, karaca, kızıl geyik gibi birçok yabani canlı yaşamının yok olmasına neden olacağı ifade edilmiştir” denildi.
"RANTA AÇIK"
Açıklamada planın sır gibi tutulduğu ve ihale teknik şartnamesinde sınırsız rant koşullarının yer aldığı belirtilerek şunlar söylendi:
“Bugün halkımız elektrik faturalarını nasıl ödeyeceğim diye düşünürken, en temel gıda ihtiyaçlarını temin etmek derdindeyken, iki-üç asgari ücret karşılığı bedelle bir ailenin sadece akşam yemeğini fatura edecek bir avuç azınlığın kâr hırsı ne bilimle ne teknikle ne de vicdanla alakalı değildir.
Kaldı ki bu hırsın temeli yaşam alanlarımızı yani ciğerlerimizi yok etmekle denktir. Anayasa’nın 169. Maddesine aykırı olarak, devlet ormanı sayılan söz konusu alanın yapılaşmaya açılması acilen durdurulmalı, tanımında geçen ve 'koruma' ile ilgisi olmayan bu çalışmanın derhal sonlandırılması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki böylesi bir ormanlık alanı barındırmamakla birlikte, tüm bilimsel saiklerin karşısında ifade edilen Kanal İstanbul projesinin etki alanı bile 28 bin hektardır.
Bizler bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak; tarımsal sürdürülebilirlik, doğal yaşam alanlarımızın korunması, geleceğimizin yok edilmemesi için kentin tüm paydaşlarıyla, halkımızla birlikte süreci takip edeceğimizi kamuoyuna sunar, bir avuç azınlığın kentimizin geleceğini yok etmemesi için mücadeleci olacağımızı bir kez daha hatırlatırız.” (Bolu/EVRENSEL)