Dilek Kaya’yı katleden astsubay müebbet hapis cezasına çarptırıldı
Dilek Kaya’yı katleden astsubay Yusuf Çalışkan’ın yargılandığı davada mahkeme sanığın müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verirken cezada indirim uygulanmadı.
Fotoğraf: Evrensel
Dilan TEMİZ
Diyarbakır
Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi TOKİ konutlarında 22 Mart 2020’de Dilek Kaya’yı katleden 8’inci Ana Jet Üssünde görevli astsubay Yusuf Çalışkan’ın yargılandığı davanın 5’inci duruşması Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkemeye Dilek’in kardeşi Mutlu Kaya, annesi Hanım Kaya, ablası Songül Kaya, taraf avukatları ve birçok kadın derneği temsilcileri katıldı.
İddia makamı önceki celsede verdiği mütalaayı tekrarlayarak, fail hakkında “müebbet hapis cezası” ve kamu görevlisi olması itibariyle cezanın üçte bir oranda artırılmasını talep etti.
"İNDİRİM UYGULANMASI ŞİDDET FAİLLERİNİ CESARETLENDİRİYOR"
Duruşmada ilk olarak Dilek Kaya’nın avukatları dinlendi. Avukatlar beyanlarında özellikle takdiri indirimlerin uygulanmamasına ilişkin vurgu yaptı. Verilen bu indirimlerin bir sonraki kadın cinayetlerinde sanıklara cesaret verildiği söyleyen avukatlar, sanığın en üst sınırdan cezalandırılması talebinde bulundu. Avukatların beyanlarının ardından savunma yapacak olan sanık Yusuf Çalışkan’ın dinleneceği sırada anne Hanım Kaya fenalaşarak mahkeme salonundan çıkarıldı. Dilek Kaya’nın ablası Songül Kaya da mahkeme boyunca sanığa sırtını çevirerek oturdu.
SANIK BEYANLARIYLA KENDİNİ KURTARMAYA ÇALIŞTI
Sanık Yusuf Çalışkan ise olayın kazara meydana geldiğini, Dilek Kaya’ya şiddet uygulamadığı iddiasında bulundu. Sanığın avukatı da “Doğrudan bir kast söz konusu değildir ve olay karşılıklı olarak yaşanıyor” dedi. Yusuf Çalışkan’ın askeri personel olduğunu, daha önce askeri personel terör bölgesinde olduğu için beylik tabancasının emniyet kilidinin açık olduğunu, olay yeri incelemenin yanlış ve eksik inceleme yaptığını belirtti. Yazışmalardan karşılıklı olarak kıskançlık içerisinde oldukları maktule müdahale ettiğini ifade ederek cinayette, doğrudan bir kast söz konusu olmadığını dile getirdi.
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yusuf Çalışkan’ı indirimsiz müebbet hapis cezasına çarptırdı.
DİLEK KAYA AİLESİNİN AVUKATLARI: MAHKEME HEYETİ DOĞRU BİR KARAR VERDİ
Kararın ardından Dilek Kaya’nın ailesi, avukatları kadın dernekleri basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında ilk olarak konuşan Av. Berfin Ozan şunları söyledi: “Yusuf Çalışkan TCK. maddesince kasten öldürme suçundan cezalandırıldı. Duruşmada da belirttik, kadın cinayetlerinin artma sebeplerinden bir tanesi ne yazık ki cezasızlık politikası. Özellikle haksız tahrik indirimleri ve takdiri indirimlerdi. Bu dosyada takdiri indirimi uygulanmadı müebbet hapis cezası verildi. Tabii ki istinaf yolu açık, sanık müdafileri kanun yoluna başvuracaktır ancak biz dosyada alınmış olduğumuz kararı doğru bir karar olduğu düşüncesindeyiz” dedi.
Ozan’ın ardından konuşan Av. Zülal Erdoğan da basının takibinin kadın cinayetleri davalarındaki etkisine değindi. Erdoğan, “Basının bu davaları takibi kadın cinayetlerinin cezasızlıkla karşılaşmasını engelleyecektir. Sanıkların işledikleri suçla orantılı ceza almalarında basının, kamuoyunun takibi kritik önem taşımaktadır. Kadın cinayetleri davalarında hepinizin de bildiği üzere sanıklar olayın kendileri tarafından gerçekleştirilmediğini kadınların buna sebebiyet verdiğini belirtiyor. Bu davada da biz benzer savunmalarla karşılaştık. Fakat dosya içerisinde bulunan tüm deliller mahkeme tarafından hukuka uygun bir şekilde analiz edilip bu karara varıldı” diye konuştu.
DİLEK KAYA’NIN AİLESİ: KADINLAR İÇİN MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK
Dilek Kaya’nın kardeşi Mutlu Kaya da şunları dile getirdi: “Bu karar bütün kadınlara karşı uygulansın ki kadın cinayetleri düşsün. Bana bunları yapan kişi hakkettiği cezayı almadı. Ablamın davasını kazandık bundan sonraki süreçte yeniden dava açacağım kendim için, yeniden yargılanmasını isteyeceğim.”
Dilek Kaya’nın ablası Songül Kaya ise tüm kadınlara desteklerinden dolayı teşekkür edip kadın mücadelelerine devam edeceklerini söyledi: “Tüm kadınlar olarak sokaklarda, meydanlarda haykırmaya devam edeceğiz. Umarım Dilek için sağlanan adalet bütün kadınlar için sağlanır. Bugün Dilek’in davası görüldü, karar verildi lakin binlerce Dilek’in davası için bütün mücadelemiz devam edecektir.”
CİNAYETİN ÖNCESİ ŞİDDET DÖNGÜSÜ
Dava öncesi Ekmek ve Gül’e konuşan Avukat Zelal Erdemci dava sürecine ilişkin bu duruşmanın karar duruşması olacağını belirtirken sanık Yusuf Çalışkan'ın "Kasten Nitelikli İnsan Öldürmek" suçundan cezalandırılacağını umduklarını söyledi.
Çalışkan, “Dilek Kaya 21 Mart 2020 tarihinde aramızdan koparıldı. O tarihten bu yana tabii ki soruşturma aşaması uzun sürdü. Dava süresince de bir kısım taleplerimiz vardı tanıkların dinlenilmesine ilişkin özellikle sanık ile maktul arasındaki ilişkiye ilişkin. Suçun her ne kadar işlenilmesi sabit olsa dahi bunun bir de hukuki dile bürünmesi gerekiyordu buna ilişkin taleplerimiz karşılandı” dedi.
Erdemci, "Bütün aşamalarda neredeyse sanık Yusuf Çalışkan yönünden suçun işlenmesi çok açık net bir şekilde tespit edildi" diyerek davaya ilişkin gelişmeleri şu şekilde aktardı: "Tabii ki bu tespit çoğu zaman tek başına yetmiyor bu şiddetin aslında bir şiddet sarmalı olduğu, bu şiddet döngüsünün sürekli olduğu ortada. En son bir kadın cinayetine sebebiyet verebilecek olan bu cinayetin bir evveli de var. Maalesef her kadının yaşamış olduğu şiddet döngüsünü Dilek de yaşamış, bunu nereden biliyoruz; dosya arasındaki dinlenilen tanıklardan. Dinlenilen tanıkların çoğu Dilek'in açıkça psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade ettiler. Bununla birlikte Dilek'e uygulanan bu şiddetin çok görünür örneklerinden bir tanesi sanık Yusuf Çalışkan ve Dilek Kaya arasındaki yazışmalardı. Sanığın Dilek Kaya'ya psikolojik şiddet uyguladığı artık Dilek Kaya yönünden bu şiddetin kabul edilemez bir raddeye geldiği ve sosyal medyadan sanığı engellediği anlaşılıyor."
Dosyayı özetleyen Erdemci şunları söyledi, "Baktığımızda cinayetin Yusuf Kaya tarafından işlendiği ve Dilek Kaya'nın bir şiddet sarmalı içinde olduğu anlaşılıyor. Dosyada gelinen aşama itibariyle Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaası verilmiştir. Cumhuriyet Savcısı ‘Kasten Öldürmekten’ nitelikli haliyle yani beylik silahıyla bir kamu personelinin tahsis edilen silahla öldürmekten ‘Nitelikli İnsan öldürmek’ten dolayı cezalandırılması yönünde görüşlerini bildirdiler. Farklı bir karar çıkabileceğini düşünmüyoruz."
KADINLARIN İÇİNDEKİ ŞİDDET SİLSELİSİ
Dilek Kaya'nın yine erkek şiddetinin mağduru olan Mutlu Kaya’nın ablası olduğunu ve Mutlu Kaya'nın Avukatı Müzeyyen Boylu'nun da öldürülmesini hatırlatan Erdemci, bu şiddet sarmalına ilişkin ise şunları söyledi: “Aslında olaya tam da buradan bakmak gerekiyor. Ülkemizde maalesef kadına şiddet boyutunun ne dereceye ulaştığının açık bir emaresidir. Biz kadınlar hangi sosyal gruba, ekonomik gruba mensup olursak olalım salt kadın olmamızdan kaynaklı olarak maruz kalacağımız şiddeti gözler önüne sermektedir bu olay. Müzeyyen Boylu bir avukattı şiddete maruz kalan bir kadının avukatıydı, maalesef eşi tarafından öldürüldü. Dilek Kaya, kardeşi Mutlu Kaya'nın mücadelesini vermeye çalıştı, Mutlu Kaya'yı yaralayan sanığın mahkumiyetini sağlayarak bir daha bir kadın cinayetinin, şiddetinin olmaması için mücadele etti, ama maalesef kendisi de öldürülen bir kadın oldu. Ülkede gelinen durumu gözler önüne seren bir silsile, olay örgüsüdür bu yaşananlar."