Adana'da kurumlardan ortak açıklama: Çukurova, Avrupa’nın çöplüğü olmasın
Adana'da kurumlar yaptıkları açıklamayla Avrupa'dan Türkiye'ye kontrolsüz çöp ithalinin durdurulması gerektiğini vurguladı, "Atıkları sularımıza ve bereketli topraklarımıza dökmek cinayettir" dedi.
Çin'in 2018 yılından itibaren atık plastik ithalatını durdurmasının ardından Türkiye, Avrupa ülkelerinden ithal edilen plastik çöpleriyle dolmaya başladı.
Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) verilerine göre Türkiye, Avrupa'dan yapılan atık ihracatının en büyük alıcısı konumunda. Son yıllarda tarım alanları ve yerleşim yerleri dahil bir çok noktaya atılan ithal çöplerle gündeme gelen Adana’nın akademik odaları, bu konuya dikkat çekmek için “Çukurova Avrupa’nın çöplüğü olmayacak” yazılı pankartlarla Sofulu çöplüğü arkasında Reyhan caddesi kenarında ithal çöplerin döküldüğü boş alanda basın açıklaması yaptılar.
“ATIKLARI SULARIMIZA, TOPRAĞIMIZA DÖKMEK CİNAYETTİR”
Adana Barosu, Adana Tabip Odası, Adana Eczacı Odası, Adana Diş Hekimleri Odası, Adana Veteriner Hekimler Odası, Adana Mali Müşavirler Odası ve TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu, Doğu Akdeniz Çevre Platformu ve Çukurova Öğretim Elemanları Derneği ortak açıklama yaparak çöp ithalatının yasaklanmaması durumunda insan ve çevre sağlığının ciddi zarar göreceği uyarısında bulundu. Kurumlar adına açıklama yapan Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Selahattin Menteş, “Geri dönüşüm önemlidir ama atıkları sularımıza ve bereketli topraklarımıza dökmek cinayettir. Bu tür şeyler yapan suçlular yakalanıp mutlaka cezalandırılmalıdır” dedi.
“ÜLKE KENDİ ATIK YÖNETİMİNİ GELİŞTİRMELİ”
Sadece 2020 yılında Türkiye’ye 760 bin ton atık girişi olduğunu dile getiren Menteş, “Plastik ve diğer atıklar kötü yönetilmekten dolayı yaşam alanlarımızı tehdit eder duruma gelmiştir. Bereketli topraklarımızın her tarafı yasa dışı çöplerle doldurulmuş, sularımız ve topraklarımız katledilmiştir” dedi. Atık ithal etmek yerine ülkenin kendi atık yönetim sistemini geliştirmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Menteş, “Atık yönetim becerilerimizin güçlendirilerek ülke atıklarımızı kaynağında ayrıştırma, geri dönüşüm ve geri kazanıma dahil etmek olmalıdır. Bir ürünün sıfırdan üretimi daha fazla enerji tüketimi, daha fazla kaynak tüketimi demektir. Bu nedenle kaynakların sürdürülebilir olarak gelecek nesillere ulaştırılması, etkin ve verimli kullanılması esastır” dedi.
“GELEN ATIKLARIN AKIBETİ TAKİP EDİLMELİDİR”
Plastik kirliliğinin önlenmesi, yaşam alanlarına gelişi güzel atılmış, yakılmış atıkların bulunmaması ve Türkiye’nin dünyanın çöplüğü haline gelmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını isteyen Menteş, “Her ne kadar atıklar belirli kodlarla geliyor olsa da atıkların limana ulaşmasından itibaren yeterli denetim ve konusunda uzman personelin bulundurulması zorunludur. Ayrıca işe yaramayacak ve ekonomik değeri olmayan atıkların, daha sonra atık işleyen tesisler tarafından kentte gelişi güzel alıcı ortamlara bırakılmaması konusunda yapılan denetimler sürdürülebilir olarak sağlanmalı, bu tesislerin kütle denge sistemlerinin iyileştirilerek atıkların akıbetinin ne olduğu konusunda net bilgiler elde edilmelidir. Geri dönüşüm önemlidir ama atıkları sularımıza ve bereketli topraklarımıza dökmek cinayettir. Bu tür şeyler yapan suçlular yakalanıp mutlaka cezalandırılmalıdır” dedi.
“KANSER VAKALARI KATLANARAK ARTIYOR, SAĞLIK BAKANLIĞI GİZLİYOR”
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerini paylaşan Av. İsmail Hakkı Atal, 2002 ile 2016 yılları arasında erkeklerde prostat kanserinin 3 kat, lenf kanserini 5 kat, troid kanserinin 12 kat, akciğer kanserinin 1,5 kat, kadınlarda meme kanserinin 1,5 kat, troid kanserinin 6,5 kat, akciğer kanserinin 2 kat arttığını belirterek "Bunların sebebi bu plastik atıklar, termik santraller, madenler, gelecekte bizi zehirlemesi planlanan nükleer satrallerdir. Ancak Sağlık Bakanlığı bu bilgileri 2017’den beri açıklamıyor” dedi. (Adana/EVRENSEL)