24 Şubat 2022 09:44
Son Güncellenme Tarihi: 25 Şubat 2022 14:46

Rusya'nın Ukrayna saldırısına tepkiler yükseldi: İşgale ve savaşa hayır

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısına Türkiye’de tepkiyle karşılandı. Yapılan açıklamalarda barış için kapsamlı müzakere ve diyaloğun bir an önce sağlanmasını istedi.

Fotoğraf: Wolfgang Schwan/AA

Paylaş

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle siyasi partilerden savaş ve işgal karşıtı açıklamalar geldi. EMEP, HDP, SOL Parti ve TİP’ten Rusya saldırısına tepki açıklamaları geldi. Partiler yaptıkları açıklamada savaşın halkların yarına olmadığına vurgu yaptı. Emperyalist savaşa karşı olduklarını ifade eden siyasi partiler işgal ve saldırısının sonlandırılması isteyerek, barış için kapsamlı müzakere ve diyaloğun bir an önce sağlanmasını istedi. Denizli programını yarıda kesen CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidara Montrö Sözleşmesini hatırlatarak, sözleşmenin farklı uygulanmaması çağrısı yaptı. 

KILIÇDAROĞLU MONTRÖ ANLAŞMASINA HATIRLATTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından Denizli programını yarıda keserek Ankara'ya döndü. Dönüş öncesinde Kılıçdaroğlu, Denizli'de Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Öyle bir noktaya geldik ki turist göndermediği zaman perişan oluyoruz. Doğal gaz göndermediği zaman perişan oluyoruz. Normalde, sağlıklı işleyen bir demokrasi içinde bir siyasal iktidar ülkeyi yönetirken, bir başka ülkeye ekonomik açıdan bu kadar bağımlı bir süreci yaşatmazdı. Yaşatmaması lazımdı. Bir ülke bir başka ülkeye sadece enerji alanında yüzde 60 bağımlı olabilir mi? Söylerken içim acıyor. Nükleer Santralle birlikte bu rakam daha da büyüyecek. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız” ifadelerini kullandı. CHP lideri, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni hatırlatarak, “Türkiye’nin güvenliği açısından Montrö Sözleşmesi çok önemlidir. Ona bağlı kalmak da sadık kalmak da çok önemlidir. Birilerinin telkiniyle de Montrö Anlaşması farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her yanlış adımın faturası ağır olur” dedi.

 HDP’DEN MÜZAKERE ÇAĞRISI 

HDP Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde yaptığı basın açıklamasıyla güncel gelişmeleri değerlendirdi. Ukrayna’da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Günay, “Yeni bir yıkım süreci de maalesef Ukrayna açısından başladı. Bizler buradan bir kez daha buradan sorunların askeri yöntemlerle, hegemonya savaşlarıyla çözülemeyeceğini dile getiriyoruz” dedi.  Ukrayna’ya askeri harekatın NATO ve Rusya arasındaki hegemonya savaşı olduğunu belirten Günay, müzakere ve diyalog çağrısında bulundu. AKP’ye da çağrıda bulunan Günay, “AKP iktidarı bütün siyasetini savaş üzerine kuran bir iktidar. Özellikle dış politikada savaşları kışkırtarak, pozisyon alan bir iktidar. Bizler bir kez daha savaşın toplumlar için yarattığı yıkımı, yurtsuzlaşmayı ve ölümü hatırlatarak; savaştan yana değil, halkların iradesinden, barıştan yana tavrını koyarak, barışçıl bir rol oynaması gerektiğini iktidara hatırlatıyoruz” dedi. 

AKŞENER: TÜRKİYE S-400'LERDEN ACİLEN KURTULMALI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesiyle ilgili, devlet egemenliği ile saldırmazlık ilkesini esas alan uluslararası sistem yaklaşımına ivedilikle geri dönülmesi gerektiğini belirtti.

Akşener, Twitter'daki hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Uluslararası toplum bu davranışı şiddetle reddetmeli ve devlet egemenliği ile saldırmazlık ilkesini esas alan uluslararası sistem yaklaşımına ivedilikle geri dönülmelidir. Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S-400'lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu nükleer santralini derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesini durdurmalıdır"

Akşener, iktidarın; Montrö'nün, Lozan'ın ve Türkiye'yi dünya savaşının dışında tutabilmiş iradenin hayati önemini anlaması gerektiğini kaydetti.

SOL PARTİ VE TİP’TEN AÇIKLAMA 

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyon başlatmasına ilişkin açıklama yapan SOL Parti, "Dünya bir kez daha emperyalist emeller peşinde, ekonomik çıkarlar uğruna, büyük devlet iddialarını kanıtlamak hevesiyle korkunç bir savaşın eşiğinde" denildi. Açıklamada, “SOL Parti anti emperyalist, savaş karşıtı tutumuyla Ukrayna’da ve bölgede kan dökülmesini önlemek, savaş karşıtlarını seferber etmek için bütün gücüyle mücadele edecektir" denildi. TİP’ten yapılan açıklamada, Rusya’nın başlattığı askeri saldırısına son vermeye çağrısı yapılarak, “Bölgeye istikrar ev barış getirecek kapsamlı müzakere süreci bir an önce başlamalıdır” denildi.  Askeri çözüm arayışlarına, saldırganlığa, emperyalist ve yayılmacı girişimlere karşı olduğunu belirten TİP, bölgede barış için kapsamlı müzakerelerin yapılması gerektiğini belirtti. İktidara uyarının da yapıldığı açıklamada, “Herhangi bir taraftan Montrö Boğazlar Sözleşmesinin ihlali anlamına gelecek tüm talepler reddedilmelidir. İstikrarsız ve ateş hattındaki bir bölgeden savaşı ve silahlanmayı desteklemek halkımızın çıkarına değildir. Türkiye barışının tarafı olmalı, bunun için gerekli girişimler başlatılmalıdır” denildi.  

EMEP: EMPERYALİST SAVAŞA KARŞI BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTELİM!

Rusya'nın Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle EMEP de açıklama yaptı. Emperyalist savaş tehdidin sadece bombaların patladığı coğrafyayı değil, bütün dünya halklarını tehdit ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu savaş haklı bir savaş olmadığı gibi halkların savaşı da değildir. Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecinde enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin barbarlık savaşıdır. İşçi sınıfı, emekçiler ve halkların yapması gereken şey; her yerde savaşa karşı tepki göstermek, emperyalist politikalara karşı barışın sesini yükseltmektir. Bekleyemeyiz, izleyemeyiz!” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’de sermaye kesimlerine ve tek adam hükümetine karşı devam eden emek ve demokrasi mücadelesi, gelinen aşamada emperyalist savaşa karşı mücadeleyle birleşmek zorunda olduğunu belirten EMEP, “Bu çerçevede yerel platformlar bir an önce toplanmalı, eylem, kampanya ve gösteri takvimi çıkarılmalıdır. Olmayan yerlerde savaş karşıtı platformlar kurulmalıdır. Emek Partisi, bütün işçileri ve halkımızı emperyalist savaşa karşı tutum almaya çağırmaktadır” dedi.  

DİSK: RUSYA'YI SALDIRILARINI DURDURMAYA, NATO'YU YAYILMACI PLANLARINDAN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimin sıcak çatışmaya dönüşmesi ile ilgili olarak DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu yazılı açıklama yaptı. Açıklamada "NATO'nun Ukrayna'ya yönelik genişleme planı ve Ukrayna'yı silahlandırarak Rusya'yı kuşatma girişimleriyle artan gerilim, Rusya'nın işgal girişimi ile sıcak savaşa dönüşmüştür. Farklı emperyalist projelerin ve yayılmacı hayallerin çatışması emekçilere
yıkım getirmekte, dünyayı ve halkları felakete sürüklemektedir. Daha fazla can kaybı ve yıkım yaşanmadan acilen silahların susması,
Rusya'nın saldırılarına son vermesi acil önceliğimizdir. ITUC ve ETUC'un dünyanın daha fazla savaşa değil yeni bir toplumsal
sözleşmeye, insanlara, istihdama ve barışa yatırım yapılmasına ihtiyacı olduğu yönündeki uyarılarına katılıyor, sorunların müzakere ile çözülmesine dair çağrısını destekliyoruz. Bu çerçevede Rusya'yı saldırılarını durdurmaya, NATO'yu da yayılmacı planlarından vazgeçmeye çağırıyoruz." denildi.   

SOYER: ÇOK GEÇ OLMADAN DURUN

"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Tarih kitaplarında bir insanlık suçunu daha kaldıracak yer yok. Masumlar ve çocuklar için çok geç olmadan, durun. #Ukraina" dedi." 

İMAMOĞLU: ASLA KABUL EDİLEMEZ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tiwitter hesabından Dışişleri Bakanlığının açıklamasını paylaşarak şu ifadeleri kullandı:

"Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve askeri müdahalesi asla kabul edilemez. Ukrayna’da yaşayan vatandaşlarımızın bakanlığımızın yaptığı bu duyuruyu dikkate almaları önemlidir." 

GIDA-İŞ: YENİ GÖÇ DALGALARI YAŞANMASINA HAYIR!

DİSK/Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan Yönetim Kurulu adına Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşa karşı açıklama yayımladı. 

Açıklamada "Ukrayna’da patlayan bombalar aslında hepimizin tepesine yağıyor. Bir tarafta ABD-AB ve onların savaş örgütü NATO, diğer tarafta Rusya-Çin ekseni arasına sıkışan Ukrayna. Emperyalistler arasındaki dalaşma ve bilek bükme savaşı, başta Ukrayna olmak üzere halklara karşı yürütülen bir savaştır. Yaşanan savaşın faturası yine işçi ve emekçilere çıkacak. Savaş işçi ve emekçileri daha fazla yoksullaştıracak. Emperyalist savaş sadece bombaların patladığı coğrafyayı değil, bütün dünya halklarını tehdit ediyor, etmektedir. Bu savaş haklı bir savaş olmadığı gibi halkların savaşı da değildir. Bu savaş pandemi ve ekonomik kriz sürecinde enerji şirketlerinin, kapitalistlerin, silah tekellerinin ve emperyalistlerin savaşıdır. On yılı aşkındır süren Suriye savaşı büyük acılar, kan, gözyaşı, topraklarından olan milyonlarca göçmen bıraktı geriye. Suriye ve orta doğu coğrafyasından göçmek zorunda kalan insanlar yollarda hayatlarını kaybediyorlar, sınırlarda donarak yaşamlarını yitiriyorlar, denizlerde boğularak ölüyorlar. Gittikleri ülkelerde vahşice sömürülüyor, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyorlar, ırkçı, şoven saldırılarla yüz yüze kalıyorlar. Ukrayna savaşı, yeni mülteci akınlarına sebep olacak dünyada sayıları milyonları bulan mültecilere yenileri eklenecektir. Savaş, asırlardır göçün en kanlı sebeplerinden biri iken emperyalist devletler hala savaş propagandası ile halkları bu savaşın bir tarafı haline getirmektedir. Emperyalist savaş ölümün yanında açlık, yoksulluk, göçler ve kitlesel işsizlik de demektir. Uluslararası işçi sınıfı ve halklar bu nedenle barış için ayağa kalkmalıdır. Bir kez daha tüm işçi emekçilere sesleniyoruz, yaşanan emperyalist savaşlar yeni mülteci akınları yaratmasın, insanlar yurtlarında özgürce yaşama hakkını kaybetmesin diye savaşa karşı barışı savunalım, emperyalist müdahalelere karşı barışı birlikte kuralım. Tüm işçi ve emekçileri savaşın karşısında barıştan yana olmaya ve ses çıkarmaya çağırıyoruz. Savaşa hayır diyoruz, Rusya derhal işgal ettiği bölgelerden çekilmelidir. Emperyalist ülkeler ve NATO bölgedeki faaliyetlerine son vermelidir. Bir kez daha tüm işçi ve emekçileri savaşa karşı durmaya davet ediyoruz." denildi.

İHD-TİHV: RUSYA, UKRAYNA İŞGALİNE DERHAL SON VERMELİDİR!

Rusya ordusunun Ukrayna topraklarına yönelik başlattığı askeri müdahaleye dair açıklma yapan İHD ve TİHV şunları ifade etti.

"Basına yansıyan ilk görüntüler, bu savaşın sürmesi halinde yaşanacak felaketin boyutlarını şimdiden gösteriyor. İnsanlık tarihi, savaşın başta yaşam hakkı olmak üzere, ağır insan hakları ihlallerine, büyük travmalara, ekonomik ve toplumsal yıkımlara yol açtığının örnekleriyle doludur. Savaş, ekranlarda gösterilen haritalardan ve patlama görüntülerinden ibaret değildir.

Savaş ölümdür, göçtür, açlıktır, işkence ve zulümdür. Temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırılması, kentlerin, kültürlerin ve ekolojinin tahribatıdır. Savaş, sadece saldırıya uğrayan ülkede yaşayanlar için değil saldırıyı gerçekleştiren devlette yaşayanlar için de bir baskı ve şiddet aracıdır. Barıştan yana söz söylemenin bile suç sayılması, hukukun, insan haklarının rafa kaldırılmasıdır. 

Biz insan hakları savunucuları, dünya üzerinde yaşayan milyonlarca insanın da bizimle aynı duyguları paylaştığına olan inancımızla, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” diyoruz. Geçtiğimiz yüzyılda yaşanan savaş ve yıkımlardan alınan derslerle oluşturulan uluslararası mekanizmaların gelişmeler karşısındaki suskunluğuna mahkum olmadığımızı haykırıyor ve şu çağrıda bulunuyoruz:

  • Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırı ve işgalini derhal sonlandırmalıdır.
    Sorunların halkların doğrudan katılımıyla, barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturulması sağlanmalıdır.
  • NATO ve diğer üçüncü taraf devlet ve kurumlar, Ukrayna’da yaşanan acıları istismar ederek, çatışma ve gerilim iklimini tırmandıracak, silahlanma yarışına hız kazandıracak adımlar atmaya yeltenmemelidir.
    Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası mekanizmalar, varlık sebeplerine ve değerlerine uygun şekilde harekete geçip, yeni trajediler yaşanmasına engel olmalıdır.
  • Çatışmalar devam ettiği sürece tarafların, sivillerin yaşam haklarına, barınma haklarına ve altyapı ve temel ihtiyaçlara erişim hakkına özel hassasiyet gösterilmelidir.
  • Çatışma koşullarında yaşanan hak ihlallerinin izlenmesi için çaba gösteren insan hakları savunucuları ve yaşananları aktaran gazeteciler tüm taraflarca korunmalıdır.
  • Taraflar barış ve diyalog talebini dile getirenlere yönelik baskı ve şiddetten vazgeçmelidir.

BİRLEŞİK METAL-İŞ: SAVAŞ BİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALIDIR

Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada "Emperyalizmin bitmek bilmeyen saldırganlığı her zaman olduğu gibi bir kez daha tüm dünya halklarını tehdit etmektedir. Bu savaş özellikle emekçi halklar için büyük bir yıkımı da beraberinde getirecektir. Bu gelişmeler ne yazık ki uzun bir süreden beri ekonomik sıkıntılarla boğuşmak durumunda kalan ülkemizi ve bu nedenle giderek yoksullaşan emekçi halkımızı da etkileyecektir. Türkiye’nin her iki ülke halklarıyla yakın ilişkileri olduğu gibi aynı zamanda söz konusu devletlerle sürdürülen ekonomik ilişkiler de bu savaşla birlikte ciddi zarar görecektir. Tüm dünyayı sarsan ve halkların mağduriyetine yol açan bu savaşın bir an önce sonlandırılması en büyük temennimizdir. Daha fazla kan dökülmeden, çocuklar, kadınlar başta olmak üzere toplum telafisi mümkün olmayacak zararlar görmeden bu kışkırtmalara ve saldırılara son verilmelidir. ABD emperyalizmi ve NATO’nun yayılmacı politikaları engellenmeli, Rusya’nın saldırılarına dur denmelidir. İnsanlık ve Dünya savaş değil, barış ve demokrasi istiyor." ifadelerine yer verildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

EMEP İzmir İl Örgütü: Gemi Söküm işçileri hem kendi yolunu aydınlattı hem de dersler bıraktı

SONRAKİ HABER

Sahne işçi kadınların: Genel-İş üyesi işçi kadınların "Duvar" oyunu 9 Mart'ta sahnede

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa