24 Şubat 2022 23:31

Hastane işçileri ücretlerini alamıyor

Eyüp Devlet Hastanesi yemekhanesinde çalışan taşerona işçiler "Para yok" gerekçesiyle ücretlerini alamıyor. Şiddet mağduru olup bu ücrete ihtiyacı olan kadınlar "Yaşamımızı nasıl sürdüreceğiz" diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Temel tüketim maddelerinden doğal gaza, elektriğe yapılan zamlar nedeniyle emekçiler aldıkları ücretle geçinemezken bir de ücretlerini alamaz duruma geliyor. Eyüpsultan Devlet Hastanesinde taşeron firmaya bağlı olarak çalışan yemekhane işçileri de bir süredir ücretlerini düzenli alamadıklarını dile getirdi. Konuştuğumuz üç kadın işçinin ikisi aile içi şiddet nedeniyle zor bir hayat yaşarken bir kadın da eşinin çalışmasına rağmen ekonomik olarak çok zorlandıklarını söyledi. Kadınlar ücretlerinin bir an önce ödenmesini istiyor.

Kadınlar ocak ayının sonunda yaptıkları 2 saatlik bir iş yavaşlatma eylemi ile aralık ayı ücretlerinin ödendiğini söylerken henüz ocak ayı ücretlerinin yatmadığını, işi bırakma noktasına geldiklerini, dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirdi. Şiddet mağduru olan ve çalışmaya mecbur olan işçi kadınlardan biri durumunu şöyle anlattı: “8 aydır burada çalışıyorum, daha yeni boşandım. İki kızım var yanımda, boşandığım eşimden tehdit alıyoruz, o nedenle saklanıyoruz. Bir kızım ve ben çalışıyoruz. Korkumuzdan güvenlikli bir ev tuttuk ve kirası yüksek. Ben ev kirasını ve aidatı karşılıyorum, geri kalan ihtiyaçları kızım karşılıyor. Şimdi kirayı ödeyemez durumdayız ve ödeyemezsem evden çıkartacaklar. Eşimden kaçarken tahtaların üzerinde bile yattık, çok zor günler geçirdik. Şimdi tam toparlayacağız derken maaşlarımızı alamıyoruz. Yemekhane şefimizin ve arkadaşlarımın yardımlarıyla biraz ayakta durabiliyorum. Yetkililer konuşuyorlar ama hastane yönetimi saymanlıkta para olmadığını söyleyerek maaşlarımızı ödemiyor. ‘Önce memurların ve kadrolu işçilerin maaşları ödenecek sonra sizin maaşlarınız ödenecek’ diyorlar. Taşeron firma da herhangi bir yaptırımda bulunmuyor kasada para yok diyerek. Bir gün 2 saat oturduk, iş yapmadık, ‘Ne yapacaksınız yapın, gerekirse bizi işten çıkarın maaş almadığımız yerde biz niye çalışalım’ dedik onun üzerine aralık maaşlarımız yattı. Sonrasında da hastane müdürü ‘Sanmayın ki siz itiraz ettiniz diye yatırdık, biz zaten yatıracaktık’ dedi.”

Yaşadıklarını hak etmediklerini ifade eden kadın işçi, “Şiddet mağduru bir kadın olarak söylüyorum, biz yaşamıyorsak da en azından çocuklarımız yaşasın. Çok zorluklarla kızlarımı okutmaya çalıştım, devletin her türlü desteği sağlaması lazım bize” diye konuştu.

"PARA KAZANMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ PARA ALAMIYORUZ"

Başka bir kadın işçi de eşinin çalıştığını ancak çocuklarına bakmakla yükümlü olan tek başına yaşayan kadınların çok daha ciddi zorluklar yaşadığını dile getirdi. Eşinin çalışıyor olmasının onun ihtiyacı olmadığı anlamına gelmediğini söyleyen kadın işçi, “İhtiyacım gereği buradayım. İki çocuk okutuyorum, elektrik, su faturası haddinden fazla geliyor ödeyemiyoruz. Kesiliyor, onun da üzerine zam biniyor. Her türlü sıkıntıya giriyoruz. Biz asla ücretimizi zamanında alamıyoruz. Neden mağdur ediliyoruz biz. Taşeron firma hastane yönetimi ile görüşüyor ama başka da yapılabilecek bir şey yok. Para kazanmak için çalışıyoruz ama para alamıyoruz. Öyle bir sıkıntı ki eşim vardiyalı çalışıyor, uzakta çalıştığı için sabah 5’te evden çıktığı oluyor. Çocuklarımın biri 10 diğeri 12 yaşında. Evim gecekondu, hiçbir güvenlik durumu yok. Para kazanmak çocuklarımı birbirine emanet ederek evde bırakıyorum. Aklım hep onlarda, ama çalıştığımın karşılığını da alamıyorum” şeklinde konuştu.

Kadın işçilerin anlattıklarıyla ilgili hastane yönetiminden bilgi almak için aradığımızda ise santral üzerinden iletişim sağlayamadık.

"ÜCRET ALAMAYINCA HACİZLİK OLDUM, EŞİMDEN BORÇ İSTEDİM, ÇOCUĞUN VELAYETİNİ İSTEDİ"

Başka bir kadın işçi de resmi olarak ayrı olmasa da eşinden ayrı yaşadığını belirtti. Ailesiyle yaşadığını söyleyen kadın işçi, hacizlik olduğunu, hacizlik olunca eşinden borç istemek zorunda kaldığını söyledi ve devam etti: “O da çocuğun velayetini kendine verirsem borç vereceğini söyledi. Zaten geri dönmem için bu durumu kullanıyor, ben ayrılmak istiyorum. Yarın öbür gün davalık bir durum olduğunda benim maaşımda haciz olacak, çocuğun velayetini almak istediğimde nasıl olacak? Çocuğumun ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağım? Eşim çocuğun masraflarına yardımcı oluyor ama hacizlik durumumdan ailemin de haberi yok. Ücretlerin yatmaması bizi büyük bir sıkıntıya sokuyor. Çocuğun eksikleri şu bu diye sürekli eşimi de arayamam. Ben bu maaşa güvenerek buraya girmişim, her ay düzenli bir ücret alırım diye. 3 aydır çalışmama rağmen bir maaş aldım sadece. Bir de utana sıkıla ailemin ihtiyaçlarımı karşılamasını istiyorum. İşim gücüm olsa, borçlarımı bitirsem, maaşımı düzenli alsam ihtiyaçlarımı karşılayacağım sonuçta.”

"NE HASTANENİN NE DE TAŞERON FİRMANIN UMURUNDAYIZ"

İş yavaşlatmanın da çok mümkün olmadığını söyleyen kadın işçi, hastalar açısından sıkıntı olacağını çünkü bütün hastaneye yemek çıkardıklarını ifade etti. “Personeli dışarıya yönlendirseler, hastalar açısından nasıl olacak?​” diye soran kadın işçi “Sürekli geçiştiriliyoruz. Severek geldiğimiz işten üzüntüyle çıkıyoruz, sürekli bir şeyleri ertelemek zorunda kalıyoruz. Ne taşeron firmanın ne de hastanenin umurundayız. Görüntülemede çalışan işçilerin, şoförlerin maaşları yatarken, ki onlar da taşeron, bizim maaşımız yatmıyor” diye konuştu.

"EN ÖNEMLİ TALEPLERİMİZDEN BİRİ DE KADROYA GEÇİRİLMEK"

İşçiler taleplerini de dile getiriyor. Ücretlerinin iyileştirilmesini isteyen işçiler, “Şu dönemde geçim çok daha zor. Asgari ücretin bir tık üstü alıyoruz ama o da zaten yol parası olarak verilen bir ücret. Kadro istiyoruz. Hastanedeki bütün işçiler kadro almışken, yemekhane işçileri ile görüntüleme-tetkik işçileri taşeron olarak çalışıyor. Kadrolu işçilerin gelirleri yükseldi, toplu sözleşme yapıyorlar başka haklardan da yararlanıyorlar. O nedenle bizim en önemli taleplerimizden biri de kadroya geçirilmek” dedi.

Hastane yönetiminden görüş almak için aradık ancak santralda üzerinden iletişim sağlayamadık.

ÖNCEKİ HABER

Erbosan Boru’da greve adım adım

SONRAKİ HABER

Efes Selçuk'ta sulak alanlar ve tarih, yağmaya direniyor | Çepeçevre Yaşam

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa