Toyota işçisi: En büyük hayalim Farplas işçisi gibi birlik olmak
Sakarya'dan bir Toyota işçisi, fabrikalarının önüne gelen Farplas işçilerine hitaben yazdı: "Sizlere bakınca keşke biz de sizin gibi yapabilsek, sizin gibi birlik olabilsek diyorum."
Toyota önündeki Farplas işçileri | Fotoğraf: Evrensel
Bir Toyota işçisi
Sakarya
Sevgili Farplas işçisi kardeşlerim, bugün fabrikamızın önüne gelmişsiniz. Sizleri görme şansımız olmadı ama emin olun herkes sizin gelişinizden haberdar. O kadar çok polis gelmişti ki haberdar olmamak mümkün değil. Sizlerin eylemlerini basından takip ettik. Fabrikaya kapandığınızı, polis zoruyla dışarı çıkarıldığınızı, şimdi de fabrika önünde direndiğinizi biliyoruz. Toyota en çok parçayı Farplas’tan alıyor. Bu yaptığınız eylemin yönetim tarafından dikkate alınmasını biz de sizler kadar istiyoruz. Sizlere helal olsun.
Kardeşlerim, sonuna kadar direnin, size verdikleri parayı her yerde alırsınız. Ama bu sağladığınız birliği her yerde sağlayamazsınız. Sizlere bakınca keşke biz de sizin gibi yapabilsek, sizin gibi birlik olabilsek diyorum. Biliyor musunuz benim de en büyük hayalim sizin gibi grev yapabilmek, o grev önlüğünü giyip, içinde odun yanan o varilin etrafında işçi arkadaşlarımla birlikte direnebilmek. Hani derler ya “Var bir hayalimiz”. Fabrikamızda en büyük sorunumuz birlik olamamak. Aslında herkesin sorunu aynı, herkes her yerde aynı sıkıntılardan dert yanıyor. Bizim iş ve 10 dakikalık molalar dışında birbirimizle hiçbir ilişkimiz yok. Aramızdaki ilişki eskiden daha iyiydi. Kardeş gibiydik. Eskiden kendi içimizde karar alıp uygulardık, şimdi bunlar kalmadı. Şimdi 4-5 kişi yan yana gelse hemen bölümlerini ayırıyorlar.
Bizde performansa dayalı ücret veriliyor, o nedenle herkesin maaşı farklı, bu da birliğimize zarar veriyor. Bir de adına "acting" dedikleri, amirlik eğitimleri var. Herkes bu eğitimleri alarak amir olma derdine düşmüş, herkes kendi bireysel çıkarının peşinde. Çıkarının ortak olduğunu fark edemiyor, fark ettirmiyorlar.
Fabrikamızda nisan ayında yıllık zam verilecek. Memleketin ekonomisi ortada, her şey ateş pahası, zamlara yetişemiyoruz. Homurdanma çok artınca fabrika yönetimi ocak ayında bir brüt maaş prim ve market fişi verdi. Baktılar hoşnutsuzluk devam ediyor, şubat ayında da yakacak yardımı, bayram yardımı ve yine 1500 lira market fişi verdiler. Elbette bunlar bizi memnun etti ama mesele tek başına yakacak, bayram yardımı ya da market fişi almak değil ki. Biz insanca yaşamamızı sağlayacak ücret istiyoruz. Enflasyonun hızına kimse yetişemiyor, sen bize yıllık zam veriyorsun. Bu böyle olmaz. 4 bin 250 lira asgari ücret bile daha ikinci ayda açlık sınırının gerisinde kaldı, yoksulluk sınırı almış başını gitmiş. Bizde ortalama ücret 5 bin lira civarı. Nisan ayında bizi tatmin edecek bir zam istiyoruz, ayrıca 6 ay sonra da enflasyon oranında artış.
Sevgili işçi arkadaşlarım, bizim en çok canımızı sıkan ne biliyor musunuz? Muhatap alınmamak. Kimse bize ne istiyorsunuz diye sormuyor. Kimse bize sorununuz ne demiyor. Yanı başımızda bir arkadaşımıza haksızlık yapılsa verilen tepki kişisel tepkilerin önüne geçmiyor. Biz kendi temsilcilerimizi kendimiz seçmek istiyoruz. Bizde 4 tane vardiya temsilcisi var, adına ER temsilcisi deniyor. Bunları işveren atıyor. İşverenin atadığı bizi temsil edebilir mi? Biz yok sayılmak istemiyoruz. Biz üretiyoruz, biz kazandırıyoruz ve dikkate alınmak istiyoruz.