İzlenim: Ukrayna’da halk işgale kendi çabasıyla direniyor
Ukrayna’da yaşayan Erdal Özdemir, birçok taraftan Rusya ordusu saldırısı altındaki ülkedeki son duruma dair gözlemlerini Evrensel’e yazdı.
Fotoğraf: Aytaç Ünal/AA
Erdal ÖZDEMİR
Ben Ternopil’de yaşıyorum. Bizim şehirde çok bir değişiklik yok. Son üç gündür sürekli sirenler çalıyor ve sığınaklara gidilmesi gerektiği anonsları yapılıyor.
Yalnız Kharkov’un oldukça kötü olduğu, su ve ekmek sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Çatışmanın hakim olduğu kesimlerde insanlar dışarıya çıkamıyor. En önemli sorun gıda ve can güvenliği sorunu, Kharkov’da birçok insan bulunduğu yeri terk ederek güvenli yerlere gidemiyor, bu konuda devletin ve kurumlarının özel bir çabası yok. Ciddi bir içme suyu sıkıntısı olduğu söyleniyor. Ekmek sıkıntısından kaynaklı olarak 14 grivni olan ekmeğin 100 grivniye satılmaya başladığı görülüyor.
Özellikle sabah saatlerinde Kharkov’daki belediye binasının füzeyle vurulmasıyla birlikte şu anda güvenli görünen bölgelerdeki insanlarda da panik arttı ve kendisini şimdiye kadar biraz da olsa güvende hisseden, çatışma bölgesinden uzaktaki insanlar sıcak savaşın ve Rus ordusunun kendi şehirlerine gelebileceklerini düşünmeye ve dillendirmeye başladılar.
Haberleri daha çok Facebook ve Telegram’dan öğreniyoruz. İnsanlar fotoğraf ve videolar paylaşıyor. Örneğin marketlerdeki fiyatlara dair fotoğraflar var. Her şey var markette ancak fiyatlar katlanmış. Ayrıca hırsızlık yapanların ağaçlara bağlandıkları fotoğraflar var çok sayıda.
İNSANLAR BARINMA VE BESLENME SORUNLARINI KENDİLERİ HALLEDİYOR
Doğudan batıya doğru gelen insanlar çoğunlukla kendi çabalarıyla barınma ve beslenme sorununu hallediyor. Birçok emlakçı ve ev sahibi dışarıdan gelenlere ev vermiyor, güvenmiyor. Devlet kurumlarından destek alamıyor ve kendi başına ihtiyaçlarını giderme şansına sahip değilse eğer barınma ve beslenme sorununu halletmesi mümkün değil.
Saldırının ilk 3 gününde sadece hava saldırının olduğu şehirlerde sirenler çalarken, son üç günde ise Ukrayna’nın her şehir ve kasabasında her gün en az 5 defa sirenler çalıyor ve sığınaklara gidilmesi yönünde anonslar yapılıyor. Bu siren ve anonslara kadar çatışmadan uzak şehir ve kasabalarda yaşayanlar daha sakin yaşarken, bunlarla birlikte panik ve savaş hissi oldukça fazla hakim oldu.
Son iki gündür sıcak bölgelerden uzak şehir ve kasabalarda günün belli zamanlarında ve her yerde aynı anda sirenlerin çalması da oldukça ilginç. Bu devlet tarafından özellikle ve planlı olarak yapılan bir eylemmiş duygusu da yaratıyor.
HALK İŞGALE KENDİ GÜCÜYLE DİRENİYOR
Göç edenler var ancak insanların işgale direnmeyi de sahipleniyorlar. Özellikle sıradan halk, hem silahlanıyor hem cepheye malzeme hazırlıyor. Araç tekerlerine zarar verecek metal çiviler, zırhlı araçları örtecek kamuflajlar, gıda ve giysi toplama gibi hazırlıklar yapıyorlar.
Ayrıca birçok köy ve kasabada sıradan halk kendisi Rus ordusuna ait askeri araçların önüne geçerek kendi çapında işgale müdahale etmeye çalışıyor. Eğer halk, işgale karşı bu kadar net durmamış olsaydı, Ukrayna ordusu Rus ordusu karşısında daha farklı pozisyonda olurdu diye düşünüyorum. Pratikte halkın en azından bir kesiminin işgale karşı direnişe geçmesi ayırt edici noktalardan biri.
Ama buradaki direniş ve örgütlenme köy ve kasabalarda araçların önünü kesme eylemlerini dışında tutarsak, hemen hepsi devlet ve orduya bağlanıyor. Devletten ve ordudan bağımsız işgale karşı halk örgütlenmesinden ve direnişinden şu anda bahsetmek mümkün değil.
Evrensel'i Takip Et