Ukrayna’da korku salan Çernobil, Mersin’de kurulmasın
Ukrayna işgalinde Çernobil nükleer santralinin ele geçirilmesi, Mersin’de, Rusya tarafından yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santralini yeniden tartışmaya açtı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali | Fotoğraf: Mustafa Ercan/DHA
Volkan PEKAL
Adana
Ukrayna’yı işgal eden Rusya’nın Çernobil nükleer santralini ele geçirmesi, Kiev ve Harkov’da bulunan iki radyoaktif atık depolama tesisine füze isabet ettiği haberleri Mersin’de, Rusya tarafından yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santralini yeniden tartışmaya açtı. Çevreye verdiği zarar, ülkeye maliyeti vb. tartışmalar bir yana, herhangi bir savaşta büyük bir tehlike barındırdığı, Vladimir Putin’in ülkesinin nükleer silahları ve hipersonik füzeleri de kapsayan ‘caydırıcı güçlerini’, ‘özel savaş görevi durumu’na geçirme kararıyla ortaya kondu.
"SAVAŞTA HEDEF OLARAK, MERSİN’DE DURACAK"
Kapatıldıktan 22 yıl sonra bile Çernobil’de nükleer atıkların hâlâ tehdit olduğunu hatırlatan Nükleer Karşıtı Platform Dönem Sözcüsü ve Elektrik Mühendisi Uğur Tulay, “Akkuyu Nükleer Santrali ve oluşturacağı nükleer atıklar olası bir savaşta onlarca yıl hedef olarak Mersin’de duracak” dedi.
Avrupa ve ABD, 1986’da nükleer facia yaşanan ve 22 yıl önce kapatılmasına rağmen nükleer atıkların hâlâ tehlike arz ettiği Çernobil’in, Rusya tarafından ele geçirilmesini kendilerine yönelik nükleer bir tehdit olarak değerlendiriyor. Ukrayna Ulusal Nükleer Denetleme Kurumu (SNRIU) 2 gün önce yaptığı açıklamada Kiev ve Harkov’da radyoaktif atık depolama tesislerine füze isabet ettiği bilgisini paylaştı. Aradan geçen 2 günde nükleer bir sızıntı olup olmadığına dair yeni bir açıklama gelmedi. Türkiye’de ise Akkuyu Nükleer Santralinin Türkiye’ye maliyeti yeniden tartışma konusu.
"RADYOAKTİF ATIKLAR 22 YIL SONRA BİLE TEHDİT OLMAYA DEVAM EDİYOR"
Nükleer santral reaktörlerinin ömürlerini tamamladığında radyoaktif atıkların etkisini kaybetmesi için 100 yıl süre geçmesi gerektiğini ifade eden Tulay, “Reaktörler ömürlerini tamamladıktan sonra kaldırmanın süresi kurmanızdan daha uzun sürüyor. Bu her an radyoaktif tehlike anlamına geliyor” diye konuştu. Çernobil’in 2000 yılında kapatılan reaktörlerde kullanılan 4 bin ton uranyum atığı nedeni ile bugün hâlâ tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Tulay, “Buralara herhangi bir şekilde füze isabet etmesi, toprağın harekete geçmesi, küçük sızıntılar yine bir radyasyon yayılımına sebep olacak. Bu radyasyon havada bulutlar şeklinde ya da suda, toprakta canlılara zarar verecek. İnsanlar ölümle burun buruna kalacaklar. Akkuyu Nükleer Santrali ve oluşturacağı nükleer atıklar olası bir savaşta onlarca yıl hedef olarak Mersin’de duracak. Akkuyu için de yıllardır uyarılarda bulunuyoruz. ‘Bu nükleer santrali yapmayın’ diyoruz. Ülkede yeteri kadar kaynak var. Planlamaya ihtiyaç var. nükleer santrale ihtiyaç yok” dedi.
"CAYDIRICI GÜÇ DİYE BAHSETTİĞİ NÜKLEER ENERJİ İÇİN RUSYA’YA 10 BİN 220 HEKTAR ALAN TAHSİS EDİLDİ"
Nükleer enerjinin silah olarak kullanıldığında yaratacağı tehlikeden bahseden Uğur Tulay, “Hiroşima ve Nagasaki’de 600 metre yukarıda patlayan bomba, bir anda 80 bin insanı öldürdü. Nasıl bir sıcaklık olduğunu tahmin bile edemezsiniz. İnsanları kavurup geçiyor. Bunun yerde olduğunu düşünün. Orada bile bulunması saatli bomba gibi. Dijitalleşme santrallere siber saldırı tehdidini de gündeme getiriyor. Savaş durumu halinde ‘caydırıcı güç’ olarak ortaya çıkıyor. Bu anlamda siber saldırı bile başlı başına bir sorun” diye konuştu.
Rusya’nın, savaşın dördüncü gününde nükleer ‘caydırıcı güçleri’ devreye sokmaktan bahsettiğini hatırlatan Uğur Tulay, “Burada caydırıcı güç nükleer silahlar, hipersonik füzeler. Demek ki Rusya nükleer enerjiyi bir tehdit olarak kullanabiliyor. Türkiye’de kurulan Akkuyu Nükleer Santralinin alanı 220 hektar olmasına rağmen yapılan bir protokolle 10 bin 220 hektar alan tahsis edildi. Bu olası bir kaza için önlem olarak da düşünülebilir. Ama alanın büyüklüğünü düşününce Rusya’nın Akdeniz’de bir üssü olmuş oluyor. Protokol kapsamı bilinse de onlara bu alan tahsis edildi. Savaş durumunda kullanılacak İncirlik Üssü gibi bir şey yapmadıklarını bilmiyoruz” dedi.