2 Mart 2022 22:51

Hasan AKARSU

Ali Balkız 1945 Sivas-Kangal-Eğricek köyü doğumlu olup ticaret liselerinde meslek dersleri öğretmenliği yapar. 12 Eylül darbesinden sonra yargılanır, öğretmenliğine son verilir. Öyküleri birçok yazın dergisinde yayımlanır ve yapıtlarıyla ödüller alır. “Büyümek İstedim” romanıyla 2021 Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Roman Ödülü’nü kazanır. Bir dönem ve köy romanı olarak 1950-1960 yılları arasında Orta Anadolu’da, biri Sünni, diğeri Alevi köyü olan iki köy arasındaki ilişkileri yerel dili de kullanarak yansıtır. DP hükümetinin baskıcı uygulamalarının köylere değin yansımalarını anlatır.

Sünni köy Feyzi Kirve’nin köyü olarak geçer. Komşu Alevi köyü, Muhtar Ahmet’in köyüdür. Roman kişileri köylüler olup içlerinde öne çıkanlar vardır. Muhtar Ahmet eşi Güley ve oğlu Ali Yusuf, Zözöğ Ana ile eşi Güzel ve oğulları Gollik Ali, Hocagil’in Cafer, Yılancı Hamoğ, Cıbıl ile Döndü, Püsküllü Suna, Zülfaar Ağa… Diğer köyden Muhtar Mevlüt ile Yasin Ağa’nın adı geçer. Romanda iki bölüm vardır: Çekirge ve Değirmen. Olaylar da çekirgeler ve iki köy arasında kurulacak iki değirmen üzerine geçer. Köylüler hiç bilmedikleri ilk kez karşılaştıkları çekirge sürüleri karşısında şaşırıp kalırlar. Çekirgeler tüm ürünleri yiyip bitirir. Köylüler süpürgelerle çekirgeleri kovalasalar da başarılı olamazlar. Köyde kıtlık başlar. İnsanlar ve hayvanlar aç kalır. Muhtar başkanlığında yapılan toplantılarda çözüm yolları aranır. Uzak köylerdeki bir dergahta yardım yapıldığı öğrenilir. Köylü karda kışta kervanla gidip çuvallarla erzak alır. Muhtar, erzakları köylüye eşit olarak dağıtır. Nahiyedeki jandarma komutanı köylerde “hasar tespiti” yaparken ayrıcalık yapıp Alevi köyüne uğramaz. Sünni köylerine verilen yardım da yetersiz kalınca köylüler Alevi köyünden erzak ister. Alevi köyünün yaklaşımı olumludur. Yardım ederler ve kışı zor da olsa çıkarırlar. Köylülerin inanç ayrımı gözetmeden yardımlaşmaları iyi bir örnektir.

GOLLİK ALİ, İBRAHİM ÖĞRETMEN VE GÖRGÜ CEMİ

Yazar, bahar gelince kırlardaki, doğadaki canlılığı etkili bir dille yansıtır. İlkokula giden Gollik Ali’nin hayvanları otlatırken yaptıkları, gözlemledikleri köy yaşamının özelliklerini verir. Püsküllü Suna Kız, Kara Döndü, Hamza, Gollik Ali ve komşu köyün çocukları arkadaş olurlar. İki köy arasındaki dereden yüzerek geçerler. Köy yakınındaki Bakırtepe Dağı kutsal bilinir. Önemli günlerde köylü dağa çıkıp kurbanlar keser. Dergahtaki Pîr’in sözlerine inanan köylü, komşu köye de yardımı esirgemez. Yeni ürünler alınınca “Dergah tohumunu” da unutmayıp kervanlarla erzak götürürler. Hükümet yardım etmeyince çareyi dergahta, pîrde arayan köylü ne gerekirse onu yapar, okuluna, öğretmenine sahip çıkar. Çocukların okumasını ister. İbrahim Öğretmen, öncü kişiliğiyle iyi bir örnektir. Onun yerine gelen Ender Öğretmen öğrencilere dayak attığı için muhtar tarafından uyarılınca düzene girer. Gollik Ali, öğretmen olmak ister, bu istekle yaşama tutunur. Köy yakınından geçen tren onların dünyayla ilişkilerini kurar. Köyde yılda bir Tahir Dede’nin, Kamber ve Zakir’in gelmesiyle yapılan Görgü Cem’i köylüler arasında düzenin sağlanması bakımından önem taşır. Bir yıl boyunca yapılan haksızlıklar, hırsızlıklar itiraf edilir, hak sahipleri rahatlatılır.

UMUT IŞIĞI OLMAK

Romanın ikinci bölümünde iki köyün ağası arasındaki değirmen kurma yarışı konu edilir. İlk önce Feyzi Kirve’nin köylüsü Yasin Ağa, yukardaki köyün suyunu bent ve ark yaparak kesmeye çalışır. Alevi köyünden de Zülfaar Ağa aynı derenin üstüne değirmen yapmaya kalkışır. İki köyün muhtarı ara bulmaya çalışır. Nahiye komutanı, DP temsilcileri, avukatlar devreye girer ve iki ağa arasındaki yarış sürer. Köyde yurttan haber alma aracı Muhtar Ahmet’in radyosudur. Menderes’in yaptıklarını dinleyip köycek Vatan Cephesine üye olurlar. Değirmen konusunda kendilerinden yana olunmasını sağlamaya çalışırlar. Yurtta olaylar büyürken 27 Mayıs 1960 ihtilali olur, sıkıyönetim ilan edilir. İki köyün ağası da o sırada Ankara’dadır. Köylüler haber beklerken ağalardan olumlu haber gelmez. Mahkemelik olan değirmenler için açık bir karar çıkmaz. Gollik Ali’nin babası Malatya’da inşaatlarda çalışır. Oğlu Ali’yi yanına çağırıp öğretmen okulunda okutmak ister. Köylüler Ali’yi hazırlayıp Malatya’ya uğurlarken köyden kente okumak için ilk giden, ilk öğretmen olacak olan Ali için sevinirler. Ali, tünelin ucundaki umut ışığıdır.

Ali Balkız, bir dönem ve köy romanı olarak “Büyümek İstedim” romanıyla 1950-1960 yılları arasındaki bir Orta Anadolu köyündeki yaşamı gözler önüne serer. Okuma-yazma bilmeyen köylülerin, doğayla savaşım vererek kendi geçimlerini sağlayan, devletin el uzatmadığı köylülerin durumu içler acısıdır. Yazar, cumhuriyetin ilanından 30-40 yıl sonra bile Anadolu köylerine hizmet götürülemediğini yansıtırken okurları düşündürür.

(*) Büyümek İstedim-Ali Balkız, Roman, Literatür Yayınları, eylül 2021, 244 sayfa    

Evrensel'i Takip Et