03 Mart 2022 23:43

Çuval işçisi: İşçinin örgütlenmesi için bir örnek yaratmalıyız

Antep'te görüştüğümüz çuval işçisi sendikalaşmak için işçilerin somut bir örneğe ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Fotoğraf: Mesut Baylav | Evrensel

Paylaş

Halil İMREK
Antep

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde sentetik çuval fabrikasında çalışan, işten atılma riskinden dolayı ismini kullanmadığımız bir işçiyle Başpınar’da yaşanan son işçi eylemlerini, sendikalaşmada yaşanan sorunları konuştuk. İşyerindeki tartışmaları da aktaran işçi, işçilerin somut bir örneğe ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Başpınar organize sanayi işçilerinin eylemleri herhangi bir hazırlık olmadan kendiliğinden başlamış. Çuval işçisi, “Patronlar çok örgütlü ve önceden ne zam vereceklerine dair toplantılar yaptı. Ama bizim aramızda böyle bir hazırlık yoktu. Pandemide çalışmak, kar yağışlarında servis yok diye çalışmak, elektrik kesintileri ve bu yaşananların faturasının işçiye yıkılması bardağı taşırdı” dedi.

"İŞÇİNİN ÖRGÜTLÜ OLMASI LAZIM"

Artan hayat pahalılığı karşısında ücretlerinin erimesiyle son iki ayda işçilerin ayağa kalktığını ifade eden işçi şunları anlattı: “Bugün Başpınar’da peş peşe 30’u aşkın fabrikada işçiler iş bırakıyorsa bunun altı öyle boş değildir. İşçiler beş on yılda bir toplu eylemlere kalkışıyor. Binler fabrika kapısı önüne dökülüyor, ufak tefek kazanımlar elde ediyor ve tekrar içeri giriyor. Sonra bu eylemler unutuluyor. Yine geçinemez hale gelince, canına tak edince eylem yapıyor. Bunun sebebi işçinin sendikalı olmaması, örgütlü olmaması. Oysaki örgütlü olsa önceden plan, hazırlık yapar, ne zam alacağını kararlaştırır, yazılı protokol yapar ve kazanımlarını güvenceye alır. Fabrikada üstte bir komite, onun altında komiteler, onun altında komiteler olsa... Yani her bölüm ve vardiyada işçinin örgütlü olmasını başarmak lazım. Bir iki fabrikada örnek bir çalışmanın çıkarılması ve bu örnek üzerinden diğer fabrika işçilerine bunu göstermek lazım.”

"HALİHAZIRDAKİ SENDİKALARA BAKIYOR"

1996 yılından beri Antep işçisinin çeşitli zamanlarda iş bıraktığını, eylem yaptığını aktaran Çuval işçisi, “Başpınar işçisi için şalteri indirip dışarı çıkmak sendikalı olmaktan daha kolay görülüyor. İş sendikaya gelince daha temkinli. Esas olarak da halihazırdaki sendikalara bakıyor. Ünal Çuval’da Öz İplik-İş yetkili. Daha önce Cem Çuval da sendikalı olmuştu. Kayseri Şeker Çuval fabrikasında sendika deneyimi yaşandı. Ritor, Güler Çuval da sendikalaştı. Bu saydığım işyerleri sendikalı olan ama hep hüsran yaşayan yerler oldu. Bu fabrikalarda işçi sendikalı olmuş ama sendikasız bir işçiden farkı yok. Sendikalı olup sendikasız işçiden daha düşük ücret alan yer var” dedi.

"İŞÇİYİ CEZBEDECEK BİR ÖRNEK..."

Konuşmasını örneklerle sürdüren işçi, “Mesela Ünal Çuval’da çalışan sendikalı işçi, sendikasız olan Haliloğlu Çuval’daki işçiden 300 lira fazla para alıyor. Ama 12 makineye bakıyor. Has Çuval işçisi 6 makineye bakıyor. Bizim işyerinde biz 8 makineye bakıyoruz. Rad Çuval’da sadece 5 makineye bakan var. Ama Ünal Çuval’da çalışan 12 makineye  bakıyor. İşçi sendikalı ama sendikasız yere göre iki kat makineye bakıyor ve 300-400 lira fazla para alıyor. Kısacası bugün işçiyi cezbedecek bir örnek yok. Biz bu örneği yaratmalıyız. Şimdi işçi, ‘Patron bana en fazla Ünal Çuval işçisinin bizden fazla aldığı 300-400 lira zammı verir. Ben bunu 2 saat iş bırakma eylemi ile alıyorum. O zaman niye aylarca sendikal örgütlenme için uğraşayım’ diye düşünüyor. İşten atılma riski oluyor, yetki almayı bekliyor, patron itiraz ediyor, mahkemelik oluyor. Sendikal örgütlenmenin uzun bir vadeye yayılması, zahmete katlanması yerine anlık sorunu çözmeyi tercih ediyor. Has Çuval, Güler Çuval iki üç saat eylem yaptı, zammı aldı. Rad Çuval iki gün direndi zammı aldı” dedi.

"İLK KEZ BİR SENDİKAYA ÜYE OLDUM"

Sendikalaşmada yaşanan sorunlarla ilgili bir halı işçisini dinliyoruz. 2012 yılından beri Başpınar’da çalışan işçi şunları söyledi: “İşçiler istediği gibi sendikaya üye olamıyor. Biz işçi arkadaşımızı rahatça sendikaya çağıramıyoruz. İşveren kârı azalmasın diye sendikayı karalıyor, medya da sendikayı öcü diye gösteriyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı bile sendikayı, meslek odasını terör merkezi gibi gösteriyor. İşçiler eylem yapıyor, sendika desteğe dahi gelmiyor. İşçileri sendikaya yabancılaştırmışlar. Hatta sendikayı ötekileştirmişler. Sendikaya karşı olmak, sendikadan korkmak işçinin suçu değil. İşçide böyle bir algı yaratmışlar. Sadece hakları konusunda işçi bilgisiz, işçiye ulaşmamız lazım. Ben daha önce başka bir fabrikada çalışıyordum. Sendikalı değildim. Başpınar sanayide direniş vardı. Pandemi dönemi işçi atmak yasaktı ama iki işyerinde Kod 29’dan işçi atmışlardı. İşçiler, Güven Boya ve Yasin Kaplan önünde direniyorlardı. Ben bir işçi olarak bir kilo çay alıp işçi arkadaşlara desteğe gidiyordum. O zaman işçilerin yanında BİRTEK-SEN’in Şimdiki Başkanı Mehmet Türkmen vardı. İşçiler o direnişi kazandı işine döndü. Ben orada tanıştım bu arkadaşlarla. Şimdi de ilk kez BİRTEK-SEN ile bir sendikaya üye oldum.”

ÖNCEKİ HABER

Sefalette Arjantin'i geçtik

SONRAKİ HABER

Danıştay’ın 2 hakiminden şerh: İstanbul Sözleşmesi'nin feshi hukuka aykırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa