04 Mart 2022 09:17

Samsun Ladik köylüleri diken üstünde: MTA'nın maden sondajları Akyar köylülerini tedirgin ediyor

Samsun'a bağlı Ladik İlçesi Akyar köyü yakınlarında yapılan maden arama sondajları nedeniyle yöre halkı aylardır endişeli bir bekleyiş içinde.

Fotoğraf: Akyar Çevre Platformu

Paylaş

Özer AKDEMİR

Son yıllarda MTA'nın ülkenin dört bir tarafından maden arama faaliyetlerini arttırması bu sondajların yapıldığı yerlerdeki yurttaşları tedirgin ediyor. Madencilik faaliyetlerinin çevreye, tarım alanlarına, sulara ve sağlığa olan etkileri ile ilgili çok sayıda haber-görsel özellikle sosyal medyanın etkisi ile yaygın olarak paylaşılırken, bu yerlerdeki mücadelelerle kamuoyunun gündemine geldiği bir süreçte

MTA SONDAJLARI 2021 KASIM AYINDA BAŞLAMIŞ

Samsun'a bağlı Ladik İlçesi Akyar köyü yakınlarında yapılan maden arama sondajları nedeniyle yöre halkı aylardır endişeli bir bekleyiş içinde. Maden Tetkik Arama tarafından yapılan sondajlarda tam olarak ne arandığı da bilinmezken, köylülerin tedirginliğinin nedenlerinden birisini de bu bilinmezlik oluşturuyor. Büyük kısmı başta İstanbul olmak üzere kentlere göç eden Akyar köylüleri, yine de köyleriyle bağlarını kesmemişler. Köyde yerleşik olarak yaklaşık 70 kişi yaşarken köylülerin geçim kaynakları ise tarım ve hayvancılık.

Verimli bir su kaynağına sahip oyan ve bu suyu ile çevre yerleşimlere de içme suyunu sağlayan köyde MTA ekipleri tarafından 2021 Kasım ayında maden arama sondajları başlatılmış.

KÖYLÜLER MÜCADELE İÇİN PLATFORM KURDU

Köy yakınlarında 9 ayrı bölgede yapılan sondajlarla ilgili harekete geçen yöre halkı, gurbette olan köylülerin de desteği ile 12 kişilik bir komisyon ile Akyar Çevre Platformu kurmuşlar. Maden arama sondajları ile ilgili bilgi edinmek için devlet kurumlarına dilekçeler yazan köylüler gelen yanıtların ardından platform içinde görev dağılımı yaparak bu sondajlara karşı mücadeleyi geliştirme yoluna gitmişler. Yerel basında haberlerin yanı sıra, el ilanları ve sosyal medya çalışmalarının yanı sıra, köylüler hukukçularla da konuşarak 125 kişilik bir vekâletle dava süreci konusunda da adım atmışlar. Kaymakamlığa ve MTA'ya yüzlerce imzalık dilekçelerle sondajların durdurulması için dilekçe veren köylülere gelen yanıtlar ise çok da iç açıcı değil.

MTA: "SİLİS KUMUNUN ÇEVREYE ZARARI YOKTUR"

MTA köylülerin CİMER üzerinden kendilerine sordukları sondajlarla ne arandığı sorusuna "kuvars kumu" yanıtını verirken, aynı yanıtta "silis kumu doğal bir malzeme olup bulunduğu yerde çevreye zararı yoktur" denilmekte. MTA, sorulara gönderdiği yanıtta bu tür maden aramalarının ÇED'den muaf olduğunu dile getirmiş. Köylüler ise 23 noktada planlanıp 8 noktada başlatılan sondajların ormanlık ve mera alanlarında yapılmasının çevreye, bölgedeki su kaynaklarına, tarım ve hayvancılığa olumsuz etki edeceğine yönelik endişelerini birçok kuruma dilekçelerle illetmişler. Köylülerin çalışmalarla ilgili kendilerine bilgi verilmesi talebi ise MTA tarafından "rapor hazırlandığında parasını vererek raporun örneğini alabilirsiniz" şeklinde yanıtlanmış.

TIBBI JEOLOJİ UZMANINDAN SİLİKOSİZ UYARISI

Silis kumu ve kuvars madeni ilgili görüşlerini aldığımız Tıbbi Jeoloji uzmanı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Eşref Atabey silisin yerkabuğunda kuvars kumu, kayaç halinde kuvarsit ya da kuvars kristalleri halinde bulunduğunu belirtti. Bunların doğada tahrip edilmediği, toz haline getirilip solunumla uzun süre alınmadığı sürece bir riski olmayacağını aktaran Atabey şu bilgileri verdi; "Cevher olarak tespit edilen kuvars kumu Kurucaşile'deki kuvars kumu fabrikasında olduğu gibi, kuvarsitin Çine'deki fabrikalarda öğütülüp işlendiği zaman ya da kot kumlama gibi dökümcülükte vs kullanıldığında silis tozlarının silikozise neden olduğunu biliyoruz. Ayrıca kuvars kumu ve kuvarsit ocaklarında çalışanlar, kuvars kırma eleme, öğütme, torbalama tesislerinde, demir döküm işlerinde çalışanlar silis tozuna maruz kalırlar. Silisyum içeren birçok mineral vardır. Bunlar cevher olarak çıkartıldığı maden ocaklarında çalışanlarda, silikozise neden olur."

20 HİSSELİ ARAZİDE 1 KİŞİNİN İMZASIYLA SONDAJ BAŞLAMIŞ

Köylüler, 20 hisseli tapu kaydı bulunan bir arazide konuyu bilmeyen sadece 1 kişinin olur imzası ile başlatılan sondaj çalışmalarını görevi kötüye kullanmak olarak yorumluyorlar. Sondaj yapan firmanın veya sondaj yapılmasını isteyen maden şirketinin köylüye para ve vaatlerde bulunarak sondaj çalışmasını hızlandırdığın dile getiren köylüler, sondajların komşu köy Tüfekçidere yakınlarında 10-15 yıldır faaliyetini sürdüren bir silis madeni ile ilgili olup olmadığını da bilemediklerini söylüyorlar. Kendilerine kuvars/silis kumu arıyoruz denilse de sondajların yerin epey derinine kadar çakıldığını aktaran köylüler, altın madeni aranması endişesini dile getirdiler.

"KÖY HALKININ ONAYI YOK!"

Akyar Çevre Platformu açıklamasında maden sondajlarının ve olası madencilik faaliyetlerinin ormana, doğaya, suya, tarım arazilerine, köy halkının, ekolojik dengeye ve kendi yaşam alanlarındaki tüm canlılara zarar vereceğini belirterek "Köyümüzde maden ocağı açılma girişimlerinin riskleri nedeniyle bir an önce durdurulmasını istiyoruz" denildi. Bu çalışmaların köy halkı tarafından onaylanmadığının altı çizilen açıklamada, "Şahıs arazilerden onaysız numuneler alınmakta olup laboratuar sonuçları beklenmektedir. Bizler verilerin yeterliliği/yetersizliği fark etmeksizin bu maden arama çalışmalarını asla desteklemiyoruz; ayrıca çalışmaların ormanlık alanda devam edeceği haberlerini aldık. Ormanlarımızın, su kaynaklarımızın yok edilmesini istemiyoruz. Yer üstündeki değerimiz tarım alanlarımız, meralarımız, ormanımız, suyumuz, doğamız, doğadaki canlılarımız, köyümüz madenlerden daha büyük bir servettir" ifadelerine yer verildi.

ÖNCEKİ HABER

Müteahhite para var, ameliyat malzemesine yok

SONRAKİ HABER

Ayçiçek yağının ikamesi olabilecek ürünlerde gümrük vergisi sıfırlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa