04 Mart 2022 22:25

Kürt öğrencilere saldırı, protestoya gözaltı: En yasal hakkımız elimizden alınıyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde, ırkçı saldırıyı protesto ettiği için gözaltına alınan öğrencilerden Yunus Küçükçelebi, “En yasal hakkımız elimizden alınıyor” dedi.

Yunus Küçükçelebi | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Birhat ATEŞ
Van

Akdeniz Üniversitesinde 3 Kürt öğrenciye yönelik ırkçı saldırıyı, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde protesto ettiği için gözaltına alınan öğrencilerden Yunus Küçükçelebi, Orhan Özkan, Okan Kaplan ve İsmail Hakkı Tuncer ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Evrensel’e konuşan Yunus Küçükçelebi, “En yasal hakkımız elimizden alınıyor” dedi.

"YASAL HAK TERÖRİZE EDİLİYOR"

Irkçı saldırıyı demokratik bir hak olan eylem ve etkinlik hakkı ile protesto ettiklerini belirten Küçükçelebi, “Burada kesinlikle bir hak gasbı söz konusu. Yaptığımız şey bizlere yasal olarak tanınan bir hak olmasına karşın bu hakkı kullanmak isteyen insanları farklı şeylerle yaftalıyorlar, terörize ediyorlar. Medyada her ne kadar ‘Demokratik bir ülkeyiz’ gibi söylemler kullansalar da demokratik hakkını kullanmaya çalışan üniversite öğrencilerine yönelik gösterdikleri tutum bunun aksini kanıtlar nitelikte karşımıza çıkıyor. Bunları kitlesel bir uyanışın önüne geçmek için yapıyorlar. Yıllarca toplumu baskı altında tutmak için verdikleri emeğin boşa gitmemesi için bizlerin en yasal, en demokratik olan haklarımızı bile elimizden alıyorlar” dedi.

"SIKÇA PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ BIRAKILDIK"

Gözaltı sürecinde sıkça psikolojik şiddete, hakarete ve ajanlık dayatmalarına maruz bırakıldıklarını ifade eden Küçükçelebi, “Gözaltına alındığımızda güvenlik şubede halkı kin ve düşmanlığa sevk etme ve aşağılama suçlamasıyla ifade imzalattılar. Ardından TEM’e sevk edilirken ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla bizi gözaltına aldılar. Avukat aracılığı ile çağrıldık ifade vermek için. İfadelerimizi verdiğimiz uzun sürecin sonunda bizleri ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla savcılık kararı ile 4 gün gözaltına aldılar. Gözaltı sürecinde herhangi bir fiziksel şiddete maruz kalmadık fakat sıkça psikolojik şiddete maruz kaldık. Gerek istihbaratın yönelimleri gerek oradaki çalışanların söylemleri, küfür ve hakaretleri oldukça etkiliydi. Arkadaşlarımızı bir bir alıp tehditler ve ajanlaştırmaya yönelik dayatmalarda bulundular. ‘Ayağını denk al!’ ‘Seni yakarız, hayatını yakarız!’ ‘Yurttan atar, bursunu keseriz!’ gibi tehditlere maruz kaldık. İki arkadaşımızın ailelerini çağırarak ve görüştürerek onların aileleri üzerinden baskı yaratmaya çalıştılar” dedi.

"HUKUK TALİMATLARLA YÖNETİLİYOR"

Yaşadıkları bu sürecin Türkiye’deki yargı sisteminin ne kadar kötü noktada olduğunu gösterdiğini ifade eden Küçükçelebi, “ ‘Kahrolsun faşizm’ sloganını örgüt propagandasına çevirip, bunu yapan bireylere 4 gün gözaltı çıkartacak seviyeye gelmiş durumdalar. Hukuk sistemi tamamıyla talimatlarla yönetiliyor. Bunun üstüne yurt yönetiminden üniversite yönetimine kadar hukuk dışı alanları da kendileri için bir baskı aracı olarak kullanıyorlar. Güvenebileceğimiz bir hukuk sistemi, bir okul yönetimi yok. Bu alanların hepsi terörle mücadelenin ellerinde” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Hrant Dink cinayeti davasının firari hükümlüsü Ahmet İskender Kırgızistan'da yakalandı

SONRAKİ HABER

Modelleri işten atan Hacettepe’den işe alım ilanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa