Türkiye'nin pek çok yerinde kadınlar 8 Mart'a çağrı yapıyor

İzmir'den Ankara'ya, Muğla'dan Rize'ye kadar Türkiye'nin pek çok ilinden kadınlar yoksulluğa, şiddete ve savaşa karşı 8 Mart'a çağrı yapıyor.

MAMAK’TA KADINLAR: PATRON İLE İKTİDAR EMEĞİMİZE VE BEDENİMİZE GÖZ KOYUYOR

Mamak'ta Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği'nin çağrısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için 32 dernek bir araya geldi. Hacı Bektaşı Veli Parkında halaylar çeken kadınlar,  “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı. Burada yapılan ortak açıklamada, “Bugün patron ve iktidarın kol kala girdiğini ülkemizde yaşanan grevlerden görüyoruz. Patronlar ve iktidar emeğimize, bedenimize ve kimliğimize göz koymuş; İstanbul sözleşmesinden çıkarak bunu göstermiştir” denildi.

Kadınların dört bir yandan şiddetle ve yoksullukla sıkıştırıldığı belirtilen açıklamada, kadınların yaşamları ve geleceğinin sınırlandırılamayacak kadar değerli olduğu ifade edildi. Kadınların şiddet ile hizaya çekilmek istendiği, her gün şiddet ve istismar haberlerinin geldiği ve şiddetin çoğunlukla evde olduğu ifade edilen açıklamada, “Yasalar etkin kullanılmıyor, kadınlar şiddet gördükleri eve geri gönderiliyor” denildi.

NAFAKA HAKKIMIZ, VAZGEÇMEYECEĞİZ

Öte yandan boşanmanın da kolay olmadığına dikkat çekilen açıklamada, boşanan kadınların çocuğunun bakımını, taşınacağı evin kirasını ve dava masrafları nedeniyle yeni hayatının inşa ederken maddi zorlukları nasıl karşılayacağı soruldu. Boşanan eşlerin  alacağı yoksulluk nafakası ve çocuğunun bakımı için harcayacağı iştirak nafaka konusunda yapılmak istenen düzenlemeye tepki gösterilen açıklamada, kadınların nafaka hakkından vazgeçmeyeceği vurgulandı.

“UCUZLUK İÇİN MARKET MARKET DOLAŞIYORUZ”

Yoksulluğun her geçen gün arttığı belirtilen açıklamada, “Daha nereye kadar kısabiliriz ki? Temel ihtiyaçları en ucuz yerden alabilmek için market market dolaşmak, indirim kovalamak hayatımızın rutini haline geldi. Doğalgaz az gelsin deyip en kısıkta açıyoruz, kat kat giyinip battaniyenin altında oturuyoruz. Televizyon izlerken ışığı kapatıyoruz. İş bulamıyoruz, bulunca da taciz, mobbing, tehditlerle boyun eğmemiz bekleniyor” denildi.

Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:

• Şiddete karşı mücadelede sığınma evlerinin ve başvuru merkezlerinin sayıları artırılsın. Kadınları şiddet döngüsünden kurtaracak, güçlendirip yeni bir hayat kurmalarına imkan sağlayacak şekilde planlansın.
• Yasalarda yer alan cezalar uygulansın. Mahkemeler şiddet faillerini aklayıp, cezasızlığı teşvikin araçları haline gelmekten çıksın.
• Cinsel yönelim ayrımcılığına, nefret söylemine ve baskılara son verilsin. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği sağlansın.
• Boşanmalarda arabuluculuk sistemi önerisinden derhal vazgeçilsin. Kadınların boşandıktan sonra yaşamlarını rahatça sürdürebileceği, yeniden kurmakta zorlanmayacağı bir destek mekanizması oluşturulsun.
• Çocuk, hasta ve yaşlı bakımı kadının işi olmaktan çıksın ve toplumsallaştırılsın. Merkezi yönetimler ve yerel yönetimler koordineli bir şekilde kreş,hasta ve yaşlı bakım merkezlerinin oluşturulmasında görevlerini yerine getirsin. Semtlerde ücretsiz ,nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları açılsın ,iş yerlerinde kreşler, emzirme odaları ve annelerin süt izni hakkından taviz verilmesin.Yaşlılar İçin bakım evleri yaygınlaştırılsın ve ücretsiz olsun.
• Çalışma süresi günde 7 saati, haftada 5 günü geçmesin. Ücret kesintisi olmaksızın haftada 2, yılda 30 gün kesintisiz tatil hakkı verilsin. Eşit işe eşit ücret ödensin. (Ankara/EVRENSEL)

---

ORTACA KADIN PLATFORMU: SAVAŞA, YOKSULLUĞA, ŞİDDETE VE GÜVENCESİZ ÇALIŞMAYA HAYIR

Muğla Ortaca’da kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde savaşa, yoksulluğa, işsizliğe, güvencesiz çalışmaya, şiddete, baskıya karşı bir araya geldi.

Ortaca Kadın Platformu tarafından Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinde (PSAKD) kadın emeği stantlarının açılışının ardından Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı.

Platform adına açıklamayı yapan Döndü Taka Çınar, 8 Mart’ı savaşın gölgesinde karşıladıklarını belirterek, “Rusya’nın işgali altında bulunan Ukraynalı kız kardeşlerimize dayanışma duygularımızı iletiyoruz” dedi.

Emekçi kadınların fabrikada, tarlada, marketlerde, bürolarda 10-12 saat, kayıt dışı, kuralsız, güvencesiz, düşük ücretle, kölece çalışmaya zorlandığı ifade eden Çınar, “Ağır çalışma koşullarına karşı, her alanda kadın emekçiler mücadele ediyor, dayanışmalarını güçlendiriyor. Tekstil, sağlık, metal, hizmet işkolu başta olmak üzere birçok işyerinde hakları için mücadele eden, talepleri için meydanlara çıkan işçi ve emekçi kadınları selamlıyoruz” dedi.

“GELECEĞİMİZİ KARARTAN GERİCİ POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ”

Kadınların medeni haklarının hedefe konduğu söyleyen Çınar, “İstanbul Sözleşmesi’nin tek imza ile feshinden sonra, nafaka hakkımızda gasbedilmek isteniyor. Çocuk evliliği teşvik eden, meşrulaştıran söylem ve politikalar gündeme getiriliyor. Dindar ve kindar nesiller yetiştirmek için çocuklarımıza daha anaokulunda dini eğitim dayatılıyor. Çocuklarımızın, gençlerimizin, biz kadınların geleceğini karartan gerici politikaları reddediyoruz. Geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

TEK ADAM İKTİDARI CİNSİYET AYRIMCILIĞINI VE ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR

Kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin vahşi boyutlara ulaşmasının, siyasi iktidarın kadına yönelik söylem ve politikalarından bağımsız olmadığını dile getiren Çınar, “Toplumsal yaşamı dini esaslara göre dizayn etme girişimleri, cinsiyet ayrımcılığını ve şiddetin artmasını körüklüyor” dedi. Çınar son olarak kadınların taleplerini sıraladı;

• Kadın sığınma evleri ve başvuru merkezleri yaygınlaşması,
• Var olan yasaların etkin uygulansın,
• Kadına karşı suçlarda iyi hal indirimi kaldırılsın,
• Bakım hizmetleri için merkezi ve yerel yönetimler somut adımlar atsın,
• İşyerlerinde, mahallelerde, ücretsiz, nitelikli, yaygın çocuk bakım yuvaları, kreşler ve yaşlı bakımevleri açılsın

Basın açıklamasının ardından kitle Ortaca Pir Sultan Abdal Kültür Derneğine yürüdü. Etkinlikler, panel, serbest kürsü ve müzik dinletisi ile gün boyu devam etti. (Muğla/EVRENSEL)

---

FINDIKLI

Rize'de Fındıklı Kadın Meclisinin örgütlediği 08 Mart etkinliği Fındıklı Tahiroğlu Köprüsünden İlçe merkezine yürüyüşle saat 18.00'de başlayacak.

Kadınlar etkinlik için çalışmalara başladı.

March 5, 2022

(Fındıklı/EVRENSEL)​​​​​​

---

BEKEV’Lİ KADINLAR: ŞİDDET, TACİZ VE SÖMÜRÜYE KARŞI MÜCADELEMİZİ YÜKSELTELİM

Buca Evka1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi Derneği (BEKEV) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği gerçekleştirdi.

Buca Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü salonunda gerçekleştirilen etkinlikte sinevizyon, skeç gösterileri, şiir dinletisi ve BEKEV Kadın Korosu ile Nar-ı Güman müzik grubu müzik dinletisi sundu.

İlginin yoğun olduğu etkinlikte konuşan BEKEV Başkanı Neşe Gürgör, BEKEV'in kadın mücadelesindeki yerine ve önemine dikkat çekti. Gürgör, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması ve nafaka hakkı konularında kadınların mağdur edildiklerini belirterek, "Şiddet, taciz, baskı ve sömürüye karşı kadınların örgütlü mücadelesini yükseltelim" dedi.

Etkinliğe katılan Avukat Zöhre Dalkıran da kadınların yakıcı hukuki sorunlarıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Dalkıran, sunumunda İstanbul Sözleşmesi ve Nafaka Hakkı ile ilgili bilgiler aktardı.

Etkinlik Nar-ı Güman konseri ve halaylarla sona erdi. (İzmir/EVRENSEL)​​​​​​

---

ANKARA BATIKENT’TE KADINLAR: BARIŞI SAVUNUYORUZ

Batıkentli kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde Murat Karayalçın Meydanında buluştu. “Erkek ve devlet şiddetine, krize, yoksulluğa karşı yaşasın 8 Mart” diyerek bir araya gelen kadınlar, 6 Mart’ta Anıtpark’ta gerçekleşecek eyleme katılım çağrısı yaptı. Kadınlar “Kapitalizmin bitmek bilmez savaş politikaları yüzünden şimdi de Ukraynalı kadın ve çocuklar yurdundan ediliyor. Savaşa karşı biz kadınlar barışı savunuyoruz!”

Batıkentli kadınlar adına açıklamayı okuyan Ayça Toprak, her yıl olduğu gibi 8 Mart'ta da kadınlara, çocuklara, LGBT+ lara yönelik şiddete, ayrımcılığı karşı mücadele için alanlarda olduklarını söyledi. 8 Mart’ın kadınlar için tarihsel anlamına dikkat çeken Toprak, 165 yıl önce mücadelelerini isyan tarihine yazdıran kadın işçilerin direnişinin 165 yıl sonra bugün hala sürdüğünü söyledi. Kadınların hakkını almak ve direnişi sürdürmek için 8 Mart ruhuyla mücadeleyi büyüttüğünü belirten Toprak, kadın düşmanı saldırılara, failleri cesaretlendiren cezasızlar politikalara karşı mücadelenin gücüyle 8 Martta kadınların alanlara çıktığını söyledi.

EMEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ

Neoliberal politikaların iflas ettiğine, kadınların giderek yoksullaştığına dikkat çeken Toprak, “Ekonomik kriz biz kadınların hayatında katmerli bir yük olarak yaşanıyor. Hayatı vareden karşılıksız bakım emeği tamamen bizim omuzlarımızda, boğuluyoruz, fakat birbirimizi bırakmıyoruz. Ekonomik krizle karşı dayanışmamızı büyütmek ve görünmeyen emeğimize sahip çıkmak için buradayız” dedi.

KADINLAR MÜCADELENİN ÖN SAFINDA

Kadınlar bu günlerde direnişin ön saflarında mücadele ettiğini hatırlatan Toprak, “Migros depoda, Farplas’da Çorap fabrikaları direnişlerinde grevlerinde... Fabrika önlerinde direnen kadın işçileri Batıkent  Meydanında selamlıyoruz.” dedi. İstanbul Sözleşmesinin ardından kadınların haklarına saldırıların hız kesmediğini söyleyen Toprak,“Şule Çet,Emine Bulut,ipek Er,Ceren Damar,Aleyna Çakır,Fatma Altınmakas,Hande Kader ve daha nice kadın arkadaşımız aramızdan alınırken biz faillerden de failleri cezasız bırakanlardan da hesap sorduk” diye konuştu.

SAVAŞA KARŞI BARIŞI SAVUNUYORUZ

Savaşlar yüzünden göç etmek zorunda bırakılan mülteci kadınların hedef haline getirildiğini, cinsiyetçi saldırılara maruz bırakıldığını söyleyen Toprak, şöyle konuştu: “Kapitalizmin bitmek bilmez savaş politikaları yüzünden şimdi de Ukraynalı kadın ve çocuklar yurdundan ediliyor. Savaş koşullarında en çok kadınlar ve çocuklar hedef haline getiriliyor, şiddetin her türlüsüne maruz bırakılıyor, cinsiyetçi söylemlerin malzemesi olarak görülüyor. Savaşa karşı biz kadınlar barışı savunuyoruz.!” (Ankara/EVRENSEL)