İbrahim Kaboğlu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi, geri dönülemez sonuçlar doğurur

TBMM Genel Kurulu’nda “Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi” üzerine değerlendirme yapan CHP Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bu kadar önemli bir konuda teklifin, yasa etki analizi ve çevre etki değerlendirmesi yapılmadan ve Anayasa’ya aykırı yönlerinden arındırılmadan, 1 gecede Sanayi Komisyonundan çıkarılarak bu şekilde eksik kabul edilmesi durumunda Türkiye’yi bir felakete sürükleyerek geri dönülmez sonuçlar doğuracağını belirtti.

Kaboğlu, teklifin önemli yetkilerle donattığı Nükleer Denetleme Kurumu’nun hukuki nitelik ve statüsünü belirlememiş olmasının, teklif metni bütününü Anayasa’nın 2., 7., 56., 87. ,  123.  ve 124. maddelerine aykırı hale getirdiğini söyledi.

Kaboğlu, teklifin nükleer atıkların yönetimi ve bertarafı konularında somut güvenceler getirmeyerek, gelecek kuşakların ve tüm tabiatın varlığını tehdit ettiğini ifade etti. Yine, başta Nükleer Zarar Tespit Komisyonu’nun oluşumu gelmek üzere, kanunda düzenlenmesi gereken birçok konuyu yönetmeliğe bırakan teklif metninin, nükleer enerji gibi ciddi bir konuyu dahi keyfiliğe terk ettiğini ve bu açıdan da Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.

702 sayılı KHK ile hükümet ilga edildikten sonra düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi’nin bunu iptal ettiğini hatırlatan Kaboğlu, 10 sene önce Rusya ile henüz şirket kurulmadan ve konuyu Anayasa Mahkemesi denetiminden kaçırmak için yapılan uluslararası sözleşmeye de dikkat çekti.

Türkiye’de bulunan 500 nükleer enerji mühendisinin yalnızca bir tanesinin Akkuyu’da çalıştığını vurgulayan Kaboğlu, konunun bu şekilde özensiz ve hukuk dışı şekilde ele alınması halinde ise, Türkiye’ye ve gelecek kuşaklara ciddi zararlar verebileceğini belirtti.

Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi’nin 702 sayılı KHK’ye ilişkin iptal kararının (bir yıllık sürenin sonunda) 9 Mart’ta yürürlüğe girecek olması sebebiyle, AKP’nin son dakikada baştan savma  bir teklif hazırladığını; bu son derece, eksik, kusurlu ve gayrıciddi metnin, Nükleer Düzenleme Kurumu‘nu gerçekte düzenlemediğini ama Türkiye’nin ve halkın güvenlik ve bekasını tesadüflere terk ettiğini ve riske attığını söyledi. (HABER MERKEZİ)