06 Mart 2022 07:14
Son Güncellenme Tarihi: 07 Mart 2022 17:56

Kadınlar 8 Mart için bir arada: "Eşitlik, özgürlük ve barış istiyoruz"

Pek çok ilde kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için bir araya gelen kadınlar haklarına ve hayatlarına yönelik saldırılara karşı mücadele sesini yükseltti.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için Türkiye'nin dört bir yerinde kadınlar yan yana geliyor.

Kadınlar İstanbul, Adana ve Ankara'da mitingler yaparak eşitsizliğe, şiddete, yoksulluğa, savaşa karşı seslerini yükseltti, "Yaşasın 8 Mart" dedi.


İHD: BARIŞTA VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDE ISRARCIYIZ

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi 8 Mart'a ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"Şiddeti, yoksulluğu, savaşı, ekonomik krizi en yoğun şekilde hayatlarımızda  hissediyoruz," diyen kadınlar, "Ekonomik kriz yoksulluğu açlığa çevirirken, coğrafyamızda mülteci kadınlar ayrımcılığı,  şiddeti, yoksulluğu yaşarken yanıbaşımızdaki savaş için kabul edeceğimiz tek söz barıştır" diyerek, barış çağrısını yineledi.

"YASALAR UYGULANMIYOR, KAZANIMLAR YOK EDİLİYOR"

"Çözüm üretmesi gerekenler failleşiyor" diyen kadınlar, yasaların uygulanmadığına, kazanımların ise yok edildiğine vurgu yaptı. Açıklama da yaşanan savaşa da değinen kadınlar, "yoksulluğun ve krizin ortasında savaşlar yükseliyor. Sokaklar, kentler, haneler, hastaneler, kurumlar, işyerleri… Kadınlar için güvenli bir yer  kalmadı," dedi.

"CEZAEVLERİNDE İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR"

İHD'li kadınlar yapılan açıklama da, son dönemde hastalığı ilerleyen ve cezaevi koşullarında yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığı açıklanan Aysel Tuğluk'un durumuna da değinildi. Hasta kadın tutsakların işkenceye maruz bırakıldığı, temel insan haklarının cezaevi koşullarında yok sayıldığına değinildi.

İstanbul Sözleşmesi'nde ısrarcı olduklarını ifade eden kadınlar, "Ne Türkiye’de ne Suriye’de ne Ukrayna’da ne dünyanın başka bir yerinde savaşı da savaş  politikalarının desteklenmesini de kabul etmiyoruz.Ekonomik kriz yoksulluğu açlığa çevirirken, coğrafyamızda mülteci kadınlar ayrımcılığı,  şiddeti, yoksulluğu yaşarken yanıbaşımızdaki savaş için kabul edeceğimiz tek söz barıştır,"dediler.  (Ankara/EVRENSEL)


ANKARA DİŞ HEKİMLERİ ODASI

Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, 8 Mart’a ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Sağlık alanında kadın çalışan oranının daha yüksek olduğu belirtilen açıklamada, “Mesleğin tüm alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı anlayışı hayata geçirmeyi ve buna ilişkin faaliyetler yürütmeyi taahhüt eden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politika Belgesini hazırladık, Nisan ayında yapılacak Oda Genel Kurulunda oylayacağız. Bu çalışmaların yaygınlaşması ve meslek örgütlerinde kadın temsilinin artması, şiddetin ve ayrımcılığın her türüyle mücadelede bütüncül ve etkili politikaların oluşturulması için sorumluluğumuzun gereğini yapmaya devam edeceğiz” ifadesi yer aldı.

Gül'ün yaptığı yazılı açıklamada, kadın çalışan oranının sağlık alanında daha yüksek olduğu belirtilerek, “Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir sağlık meslek örgütü olarak, kadına yönelik şiddetin temelinde de bu eşitsizliğinin yattığını biliyoruz. Kadın cinayetlerinin böylesine yükselişte olduğu, kadına yönelik şiddetin tırmandığı bir dönemde ilk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı kararı ile imza çekilmesinin hemen ardından, 2021 yılının Nisan ayında Ankara Dişhekimleri Odası olarak söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararının ve kararın dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili maddelerinin iptali istemiyle Danıştay’da dava açmıştık. Davayı gören Danıştay 10. Dairesi 28.09.2021 tarihinde yürütmenin durdurulması talebimizi reddetti. Bunun üzerine 17.11.2021'de bu karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz ettik. Geçen ay itirazımız reddedildi ama biz vazgeçmiyoruz” denildi.

Hem diş hekimlerinin arasında hem de kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla, şikâyet ve yardım mekanizmalarını doğru ve hızlı şekilde işletmek için Ankara Barosuyla bir işbirliği talebinde bulunulduğu ifade edilen açıklamada, “Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi ile yaptığımız hazırlık çalışması sonucunda, meslek örgütleri arasında bu alanda bir ilk olan protokolü hayata geçirdik ve Odamız bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerine başladık. 3 Modül halinde gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin ilk modülünde ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İlgili Kavramlar, Cinsiyete Dayalı Şiddet, İş Yerinde Şiddet’, 2. modülde ‘Şiddet Mağdurlarında Travmanın İzleri, Dişhekimliği Açısından Şiddetin Fiziksel Bulguları ve Travma Sonrası Hasta Yaklaşımı’, 3. modülde ise ‘Şiddet Karşısında Dişhekimlerinin Hak ve Yükümlülükleri, Bildirim Sorumluluğu, Sağlık Çalışanlarının Şiddete Uğraması Halinde Yapması Gerekenler ve 6284 Sayılı Kanun’ başlıkları ele alındı” ifadeleri kullanıldı.

Kliniklerde bulundurmak üzere bilgilendirme amaçlı broşürler hazırlandığı belirtilen açıklamada, “Kadın olarak haklarımız, şiddete uğrama halinde ya da şiddete uğrama tehdidi halinde başvurabileceğimiz acil destek hatları ve merkezlere ait bilgilerin yer aldığı afiş ve broşürlerin kliniklere, hastanelere, görünür noktalara asılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Mesleğin tüm alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı anlayışı hayata geçirmeyi ve buna ilişkin faaliyetler yürütmeyi taahhüt eden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politika Belgesini hazırladık, Nisan ayında yapılacak Oda Genel Kurulunda oylayacağız. Bu çalışmaların yaygınlaşması ve meslek örgütlerinde kadın temsilinin artması, şiddetin ve ayrımcılığın her türüyle mücadelede bütüncül ve etkili politikaların oluşturulması için sorumluluğumuzun gereğini yapmaya devam edeceğiz” denildi.

(Ankara/EVRENSEL)


BODRUM | KADINLAR 8 MART ÖNCESİ PANELDE BİR ARAYA GELDİ

Bodrum Kadın Dayanışma Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında “Şiddete, patriyarkaya, sömürüye, eşitsizliğe, savaşa, yoksulluğa karşı kadın mücadelesi” başlıklı panel gerçekleştirdi.

Kolaylaştırıcılığını Eğitim Sen üyesi Şükriye Akengin’in yaptığı panele konuşmacı olarak Emek Partisi Muğla İl Yöneticisi Döndü Taka Çınar, HDK Kadın Meclisi üyesi Çiğdem Kılıçgün, CHP PM üyesi Gizem Sayan Özcan ve işten atılan Farplas çalışanı Nejla Dolaşık katıldı.

EMEK VE BARIŞ MÜCADELESİNİ BÜYÜTMELİYİZ”

Emek Partisi Muğla İl Yöneticisi Döndü Taka Çınar, işçi, emekçi kadınların içinde bulunduğu durumu, istihdam sorununu, sendikalaşma süreçlerini, 1857’den günümüze mücadelelerini ve taleplerini anlattı.

8 Mart’ın savaşın gölgesinde karşıladığını ve savaşın en çok olumsuzluğunu çocukların, kadınların ve gençlerin yaşadığını dile getiren Çınar, ekmek ve barış mücadelesini büyütmek gerektiğini söyledi.

İşçi sınıfının kazanımlarının her geçen gün daha çok tırpanlandığını, çalışma koşullarının 17.YY koşullarına gerilediğini belirten Çınar, “Ancak değişim biz kadınlarla ve mücadele birlikteliğimiz ile olacak” dedi.

ORTAK MÜCADELE VURGUSU

HDK Kadın Meclisi üyesi Çiğdem Kılıçgün ise, Türkiyeli kadınların ortak mücadelelerinin önemine vurgu yaptı. Kürt kadın mücadelesi ve siyasi tutsak kadınların yaşadıklarına değinen Kılıçgün, Aysel Tuğluk ve hasta tutsakların serbest bırakılması için ortak ses olmanın önemli olduğunu söyledi. Kılıçgün, bölgede kaybedilen Gülistan Doku, Gül Dünya cinayetlerini hatırlattı.

KADININ KURTULUŞU İŞÇİ SINIFINDAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR”

CHP PM üyesi Gizem Sayan Özcan da nafaka düzenlemesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması üzerine konuşma yaptı. Kadının toplum ve ekonomideki yerine değinen Özcan, “Savaşa karşı olduğumuzu ve savaşın kazananı olmadığını, kaybedenlerin en çok da kadınlar ve çocuklar olduğunu bir kez daha belirtiyoruz” dedi.

İşten atılan Farplas çalışanı Nejla Dolaşık ise, Gebze Farplas direnişine dahil olma sürecini, grev kırıcılığını reddettiği için işten atılma sürecini anlattı. Gebzeli işçi kadınların selamını getirdiğini söyleyen Dolaşık, “Kadın işçilerin grevlerde, direnişlerde en önde yürüyor olmaları tesadüf değildir, sınıfsaldır. Kadının kurtuluşu işçi sınıfından bağımsız değildir. Sosyalizmin inşası ile mümkündür. Sosyalizm kuruluncaya kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. (Muğla/EVRENSEL)


MERSİN | "EŞİT, ÖZGÜR, ŞİDDETSİZ BİR DÜNYAYI BİRLİKTE KURACAĞIZ"

Mersin'de kadınlar "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sokaktaydı. Mersin Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" "Yaşasın kadın dayanışması" "Nafaka hakkından vazgeçmeyiz" "Aile değil kadınız, isyandayız" sloganları attı.

Artan ev içi görünmeyen emek yükü, işsizlik, güvencesizlik, yoksullaşma ve yoksunlaşma ekonomik krizin dayanılmaz boyutlara ulaştığını belirten kadınlar, artan erkek şiddeti ve ölümlere, ucuz, uzun ve güvencesiz çalışmaya, mobbinge, tacize, işten atmalara karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı. Farplastan Darinda’ya; Sinbo’dan Adkotürk’e; Hugo Boss’tan tekstil atölyelerine her yerde mücadelenin yükseldiğini hatırlatan kadınlar "Bizim olanı alana kadar asla vazgeçmeyeceğiz!" dedi.

"NAFAKA HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

"İstanbul Sözleşmesinden hala vazgeçmedik ve uygulatacağız! diyen kadınlar devletin şimdilerde yeniden kadınların kazanılmış haklarına saldırdığını ifade ederek, "Gerçek dışı argümanlarla kadınların nafaka haklarını ellerinden almaya çalışıyor. Getirilecek düzenlemelerle, kadınların boşanmalarına engel olarak, kutsal aile masalında ve şiddet sarmalında hapsolmalarını istiyor. Nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz." diye seslendi.

Savaş politkalarına ve işgallere karşı çıkan kadınlar, "Zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelere maruz kaldığının en yakından tanıkları olarak bu savaş çığırtkanlığına karşıyız. Mültecilerin sınırlarda, yaşam alanlarında uğradığı katliamların tanıklarıyız. Mülteci kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik saldırılara geçit vermeyeceğiz." dedi.

Aysel Tuğluk ve yüzlerce hasta tutuklunun hapishanelerde ölüme terk edilmek istendiğini ifade eden kadınlar "İrademize dokunamazsınız. İçeride ve dışarda yapılan bu dayatmalara karşı ses çıkaracağız, adil bir yaşam için mücadele edeceğiz!" diye seslendi. 

Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:

  • Kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerin, kadına yönelik şiddettin önüne geçilmesi için etkin önlemler geliştirilmeli, devletin tüm mekanizmalarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmelidir. Kadın katillerine uygulanan haksız tahrik, iyi hal indirimleri gibi cezasızlık politikalarından vazgeçilmelidir. İstanbul sözleşmesi tekrar imzalanmalı ve 6284 sayılı kanunla birlikte etkin şekilde uygulanmalıdır.
  • Kadınları ilgilendiren her türlü yasal düzenleme, kadınların görüşleri alınarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak, kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik haklarına erişimini kolaylaştıracak nitelikte yapılandırılmalıdır.
  • Bakım emeğinin sömürüsüne karşı sosyal haklar çerçevesinde hasta, yaşlı bakım evleri ve kreşler açılmalıdır.
  • Kadınlara tam zamanlı, güvenceli, eşit ücret alacakları istihdam sağlanmalıdır.
  • Toplumsal cinsiyet eşitliği dersleri ilkokuldan üniversiteye kadar her kademede okutulmalıdır.
  • Savaşa karşı kadınlar barışı savunacak ! Mülteci kadınların barınma, eğitim, sağlık gibi temel hakları sağlanmalıdır.
  • Kadınların erkek şiddetine karşı hayatlarını savunarak uyguladığı özsavunma yargılanmamalı, cezalandırılmamalıdır. Özsavunma uyguladığı için yargılanan kadınlar beraat etmelidir.
  • Cezaevlerinde kadınlara ve translara yönelik çıplak arama, taciz, fiziksel ve psikolojik şiddeti kabul etmiyoruz. Hasta tutsaklara özgürlük talep ediyoruz.

(Mersin/EVRENSEL)


ANTALYA KADIN PLATFORMU: ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Antalya Kadın Platformu Aydın Kanza Parkı’nda buluşarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Kadınlar mücadelelerini büyüteceklerini vurguladı.

Antalya Kadın Platformunun çağrısıyla Aydın Kanza Parkı’nda buluşan kadınlar alkışlarla, sloganlarla Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapan kadınlar “Yaşamın her alanında; ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe, yoksulluğa, erkek ve devlet şiddetine karşı direnmeye ve örgütlü mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklamasını okuyan Fatma Şahin AKP-MHP iktidarının başta kadınlar olmak üzere tüm muhalif kesimleri, LGBTİ’leri, hakları için direnen işçileri, ekoloji mücadelesi yürütenleri, aydınları, gazetecileri gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye çalıştığını söyledi. Kadınların bugün her yerde kazanımlarını ellerinden almak, yaşamlarını çalmak isteyenlere karşı isyanda olduğunu söyleyen Şahin, “Kadınlara 3 çocuk doğurmasını öğütleyenin, işsizliği kadınların iş yaşamında olmasına bağlayan iktidarın kadınları eve mahkûm etme politikaları yetmezmiş gibi, yoksulluk ve nafaka haklarımızı gasbetmeye çalışarak, kadınları şiddet gördüğü evliliğe devam ettirmeye zorluyor” dedi. Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin her geçen gün daha da arttığını belirten Şahin, pandemi koşullarının en ağır olduğu dönemde işsiz kalan ev işçisi kadınların, pandeminin devam etmesi ve yasalarda işçi olarak sayılmadıklarından açlıkla, ölüm arasına mahkûm edilmelerinin 2021 yılında da devam ettiğini ve kısa çalışma ödeneği alamadıklarını, işsizlik maaşı alamadıklarını gıda ve temel ihtiyaç malzemelerine gelen zamlarla alım güçleri iyice zayıflatıldığını belirtti. Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali ile çıkan savaşta en çok kadınların ve çocukların zarar gördüklerini Ukraynalı kadın mülteciler üzerinden yapılan cinsiyetçi söylemlerini kınadıklarını, savaşın kadınlar için daha çok göç, taciz ve tecavüz demek olduğunu belirten Şahin, “Biz kadınlar olarak barış istiyoruz. Yaşamın her alanında; ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe, yoksulluğa, erkek ve devlet şiddetine karşı direnmeye ve örgütlü mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

(Antalya/EVRENSEL)


ADIYAMAN KADIN PLATFORMU: HAKLARIMIZ VE HAYATLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Adıyaman Kadın Platformu yaptığı açıklamayla haklarından vazgeçmeyeceğini vurguladı, mücadele çağrısı yaptı.

Adıyamanlı kadınlar Adıyaman Kadın Platformunun çağrısıyla KESK il binasında düzenlenen kahvaltıda buluştu. Kahvaltı sonrası Demokrasi Parkı’nda basın açıklaması yapan kadınlar, savaşa karşı barışın sesini yükseltme, birlik ve mücadele çağrısı yaptı.

Açıklamayı okuyan Süphan Deniz her geçen gün artan ekonomik kriz karşısında kadınların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını dile getirdi. Kadın işsizliğinin arttığını, çalışan kadınların ise düşük ücretlerde ve güvencesiz bir şekilde çalıştığını belirten Deniz, derinleşen bu ayrımcılığın son bulması için kadınların birliğinin büyük önemi olduğunu vurguladı.

Dünyada ve bölgede devam eden savaşlara karşı barışın sesini yükseltmek gerektiğini de dile getiren Deniz, bu savaşlardan en çok etkilenenlerin yine kadınlar olduğunu belirtti.

Deniz, son dönemde saldırı altında olan nafaka hakkını savunamaya devam edeceklerini dile getirirken, İstanbul Sözleşmesi’nden ve 6284 sayılı Yasa’dan da vazgeçmediklerini söyledi.

Açıklamanın ardından erbane ve Kürtçe türkülerle eşliğinde kadınlar halay çekti.

(Adıyaman/EVRENSEL)


URFA İL KADIN PLATFORMU: ADALET NÖBETİ TUTAN EMİNE ŞENYAŞAR’IN YANINDAYIZ

Topçu Meydanı’nda açıklama yapan Urfa İl Kadın Platformu, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesine dikkat çekerken, adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar’ın yanında olduklarını belirtti.

Urfa İl Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Topçu Meydanı’nda açıklama yaptı. Ali Şelli Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, polis engellemesine rağmen Topçu Meydanı’na kadar yürüdü. Kadın mücadelesine dikkat çeken lolipop ve balonlarla yürüyüş yapan kadınlar, meydana “Jin jiyan azadî” sloganı ile giriş yaptı. Uzun süre zılgıtlarla bekleyişini sürdüren kadınlar, burada açıklama yaptı. Kadınlar, üzerinde “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı mor maskeler taktı. Açıklamada platform adına konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Urfa Şubesi Eş başkanı Özlem Ulutaş Şengül, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesine dikkat çekti. Şengül, Urfa Adliyesi önünde oğlu Ferit Şenyaşar ile birlikte 9 Mart 2021 tarihinden bu yana Adalet Nöbeti tutan Emine Şenyaşar’ın direnişine değinerek, platform olarak Emine Şenyaşar’ın yanında olduklarını belirtti.

Açıklama, kadınların Kürtçe şarkılar eşliğinde çektikleri halaylarla son buldu. (Urfa/MA)

 

SAMSUN | "KAZANACAĞIMZI BİLİYORUZ"

BES Samsun Şubesi de Atakum Vedat Türkali Eğitim ve eğlence merkezinde kadınlarla yemekte bir araya geldi. Etkinliğe KESK üyesi sendikalardan ve Samsun kadın dayanışmasından kadınlar da destek verdi. Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci de etkinliğe katıldı. Kadınlar adına BES Samsun Şubesi Kadın Sekreteri Emine Boyraz bir konuşma yaptı.

Boyraz "Biz kadınlar; hakkımız olanı ancak sokaklarda olarak; evde, işte, cezaevinde, okulda ve yaşadığımız her yerde mücadeleyi büyütürsek kazanacağımızı biliyoruz. Bu yüzden faşizmin, erkek egemenliğinin vücut bulmuş hali AKP/MHP iktidarına karşı tüm kadınları  "İsyandan direnişe, direnişten özgürlüğe"  şiarıyla kadın örgütlüğünü büyütmeye davet ediyoruz. KESK'li kadınlar olarak bu 8 Mart'ta da kadın kazanımlarına dönük saldırılara, kadın yoksulluğuna, savaşa, kadın emeğinin görülmemesine,  işyerlerimizde yaşadığımız ayrımcılığa, şiddete ve tacize karşı isyanımızı birleştirip, kadın buluşmaları ile direnişi örgütlemek için alanlarda, işyerlerinde olmaya devam edeceğiz." deddi.

Boyraz, 8 Mart'ta yapılacak yürüyüşe çağırdı. Samsun’da kadınlar 8 mart'ta saat 18.30'da Eski vergi dairesi önünde toplanarak yürüyüş ve basın açıklaması yapacak. (Samsun/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR | "İŞÇİ DİRENİŞLERİ UMUT OLDU"

Eskişehir’de Ekmek ve Gül okurları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü öncesinde “Gücümüz birliğimiz, Birlikte kazanacağız” demek için kahvaltıda buluştu. Yaklaşık 40 kadının bir araya geldiği kahvaltıda Ekmek ve Gül’ün hazırladığı “Özgür, eşit, şiddetsiz bir yaşam bizimle mümkün” sinevizyonu izlendikten sonra kadınlar 8 Mart’a ve kadınların her alandaki öznel deneyimlerine dair sohbet etti.

8 Mart’ı var eden 165 yıl önceki koşulların bugün de birtakım benzerlikler ve farklılıklarla yaşamaya devam ettiğini belirten bir ekmek ve gül okuru, “Her 8 Mart öncesi geçen yıldan bu yıla neler oldu neler yaşadık diye durup düşünürüz. Bu senenin belki en umut verici tarafı birkaç aydır memleketin birçok yerinde patlak veren ve kazanımlarla da sonuçlanan işçi direnişleri ve kadınların da bu direnişlerin en önünde yer alması oldu. Çalışma koşullarımız her geçen gün zorlaşırken, her güne yeni zamlarla uyanırken, artık temel ihtiyaçlarımıza bile ulaşmak için daha fazla çaba sarf etmemiz gerekirken, yıllarca mücadelelerimizle kazandığımız haklarımız yoğun bir saldırı altındayken mücadele etmekten, yan yana gelmekten ve direnmekten başka çaremiz yok” dedi.

METAL İŞÇİSİ BİR KADIN: DOYA DOYA YAŞAMAK İSTİYORUZ

Metal işçisi bir kadın ise; “Patronlar bizi sonuna kadar sömürmenin yolunu bir şekilde buluyorlar. Nefes almak imkansız hale geldi bu koşullarda. Hayat zor ama mücadeleden de vazgeçmeyeceğiz” dedi. Arkasından söz alan Çiğdem; “Dün çıkan dergimizi okuyarak geldim, evde biraz çalıştım. Mamak’ta belediye işçileri talepleri sorulunca şaşırmışlar mesela. Vallahi ben de şaşırırdım bana sorsalar. Taleplerim o kadar çok ki, hangisini sayayım? Artık sadece karnımızı doyurmak için çalışmaktan ibaret olmuş yaşamak. O da bir gün aç bir gün tok. Doya doya yaşamak istiyoruz elbette. İyi ki Ekmek ve Gül var diyorum ama, dergimizde yazılanları okudukça, kadınların mücadelelerini gördükçe umutlanıyorum ben de” diyerek hislerini paylaştı.

Avukat Heval Yıldız Karasu ise iktidarın nafaka hakkının gaspına kalktığını ve kadınların nafaka hakkından vazgeçemeyeceğini anlatı.

Evrensel gazetesinin 900 günden fazla bir süredir basın ilan kurumundan ilan alamadığının da konuşulduğu kahvaltıda, kadınlar; “Dergimizden de gazetemizden de vazgeçmeyeceğiz” dedi. (EKMEK VE GÜL)


EDREMİT | "YOKSULLUK DA CİNSİYETE DAYALI EŞİTSİZLİK DE KADERİMİZ DEĞİL"

Edremit Kadın Platformu, Şehit Hamdi Bey Meydanına yürüyerek 8 Mart mitingi yaptı. Yağmura rağmen coşkulu bir şekilde yürüyüşe geçen kadınlar "Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadın Dayanışması",  "Savaşa Hayır, Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Krizin Yükünü Kadınlar Çekmeyecek", "Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz", "Kadın, Yaşam, Özgürlük " sloganları attı.

Mitinge Edremit Kadın Platformu pankartının arkasında Alevi Kültür Derneği, Anadolu Kadın Hareketi, CHP, DİSK Emekli Sen, Eğitim-Sen, KESK, Ekmek ve Gül, Emek Partisi, HDP, Körfez Kadın Dayanışması, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sol Parti, TİP'li kadınlar yer aldı. Şehit Hamdi Bey Meydanında toplanan kadınlar, yitirilen kadınlar adına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Mihri Koç, Sennur Sezer'in "8 Mart Güneşi" şiirini okudu. Ardından basın açıklaması katılımcı gruplar tarafından ortaklaşa okundu.

8 Mart'ın kadın hareketlerinin yükseldiği, kadınların eşitlik taleplerinin mücadeleye dönüştüğü gün olduğu belirtilen açıklamada, "Kadın mücadelesinin oluşturduğu tarihsel birikim, bu gün giderek derinleşen erkek egemen sisteme karşı biz kadınları ayağa kalkmaya çağırıyoruz" denildi.

Erkek şiddetine karşı tahrik indirimi gibi haksız uygulamalara tepki gösterilen açıklama şöyle devam etti: "Kadınları sosyal güvenlikten yoksun bırakan, sadaka ağına teslim eden sosyal yardım politikalarını reddediyoruz. Kadınlara ailenin dışında bir yaşamı reva görmeyen yasaları ret ediyoruz. İktidarın temsil ettiği erkek egemen sistem, var olan haklarımızı da gasbetti. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, nafaka hakkımızın gasbedilmesi, kadına ve çocuklara yönelik şiddetin korkunç boyutlara varması, kadın istihdamının gerilemesi vb. gündemimizin yakıcı konuları olmaya devam ediyor.”

Açıklamada kadının iş gücüne katılımının yetersizliği, eğitim fırsatlarından yararlanamaması, sağlık hizmetlerine erişememesi, sosyal güvenlik hizmetlerinin dışında kalması, karar alma mekanizmalarında yer alamaması kadın yoksulluğunun nedenleri olarak sıralandı ve şöyle devam edildi: "Ekonomik krizin bütün faturasının emekçilere çıkarılmasını, gençlerimizin geleceksiz bırakılmasını, işsiz kalmayı, tenceremizi
kaynatamamayı reddediyoruz. Hangimiz düşünürdü, pazardan taneyle domates, limon alacağımızı ya da pazarın sonunu bekleyeceğimizi?
 Kim derdi, bir elimizdeki paraya, bir de raflardaki fiyat etiketlerine bakıp marketten elimiz boş çıkacağımızı? Çocuklarımıza beslenme hazırlayamamanın, yol parasını denkleştirememenin, bebelerimize mama, süt alamamanın üzüntüsünü yaşamıyor muyuz? Sınava hazırlanan öğrencilerimize, test kitaplarının fotokopisini bile alamıyoruz artık. Alabildiğimiz bir kuru ekmeğimiz vardı, o bile imkânsız hale gelmedi mi? Bizi bunlarla baş başa bırakan bir sistemi reddediyoruz.”

"Yoksulluğun da cinsiyete dayalı eşitsizliğin de kaderimiz olmadığını biliyoruz" diyen kadınlar mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. (Balıkesir/EVRENSEL)

Ekmek ve Gül pankartı arkasında yürüyen kadınlar


ÇORUM DERNEKLERİ FEDERASYONU: KADINLAR EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ İSTİYOR

Çorum Dernekleri Federasyonu’nun, 8 Mart dolayısı ile Karşıyaka Belediyesi Bahçelievler Düğün Salonunda düzenlediği etkinlikte kadınların içinde yaşadığı sorunlara karşı birlikte mücadele çağrısı yapılırken, savaşa karşı barış talebi dile getirildi.

Çok sayıda kadının katıldığı etkinlikte ilk olarak Kadın Kolları Başkanı Güler Kaygusuz, 8 Mart’ın daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için mücadele eden kadınların anısına düzenlenmiş bir gün olduğunu belirterek, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadelelerinin süreceğini belirtti. Çorum Dernekleri Federasyonu Başkanı Halil Ünlü de kadınların sorunları ve taleplerinin dile gelmesinin önemini vurgulayarak, Federasyon olarak halk eğitim merkezi gibi kurumlarla kadınları ekonomik açıdan destekleyecek çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

“KADINLAR HAKLARI VE HAYATLARI İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDİYOR”

Gazeteci Emine Uyar ise etkinlikte yaptığı konuşmada, 165 yıl öncesinden bugüne kadınların her türlü hakkını mücadele ederek kazandığını vurgulayarak, 20 yıllık mevcut iktidar döneminde ise bunların teker teker kadınların elinden alınmaya çalışıldığını dile getirdi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, yasalardaki mevcut nafaka hakkı düzenlemesinin kadınların aleyhine olacak şekilde değiştirilmek istenmesi ve yapılan düzenlemelerle çocuk yaşta evliliklerin önünün açılmasını bunlara örnek olarak gösteren Uyar, “Bütün bunlar çocuklara ve kadınlara yönelik istismar, taciz ve tecavüz vakalarının artmasına yol açmıştır. Kadınlar vahşice katledilmekte, katiller iyi hal indirimi almaktadır” dedi.

Bir başka can yakıcı konunun ise artan hayat pahalılığı ve halkın hızla yoksullaşması olduğunu dile getiren Uyar, “Ekonomik krize eklenen pandemi kadınların hayatını zorlaştırmıştı. Şimdi de savaşın getirdiği zorluklar yaşamı daha da çekilmez kılacak” diye konuştu.

Son dönem yaşanan işçi hareketlerinin kazanmanın yolunu gösterdiğini söyleyen Uyar, “Kadınlar da yaşamın her alanında, eşit ve özgür bir yaşam için, haklarından ve hayatlarından vazgeçmemek için birlikte mücadeleye devam edecek” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Kadınlar halay çekti

ÖNCEKİ HABER

Malatya’da "Kadın haklarının hukuki, siyasi ve emek boyutu" paneli düzenlendi

SONRAKİ HABER

Benzine ve motorine bir zam daha bekleniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa