06 Mart 2022 23:15

Eşitlik ve özgürlük için!

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinden kadın öğrenciler, hayatlarına dönük müdahalelere ve şiddete tepki göstererek talepleriyle 8 Mart'ta alanlarda olacaklarını söyledi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Selin KURŞUN
İzmir

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri 8 Mart’a şiddet, eşitsizlik, gelecek kaygısı gibi pek çok sorunla gidiyor. Tıp öğrencilerine 8 Mart’a giderken yaşadıkları sorunları ve taleplerini sorduk. Şiddet vakalarındaki artışın kendilerini kaygılandırdığını ifade eden kadın öğrenciler, yaşadıkları sorunları birlikte mücadele ile aşabileceklerini ifade ediyor.

Çevresinde yaşanan kadına dönük şiddet olaylarını anlatarak konuşmaya başlayan Çiğdem, “Komşumuz eşinden boşanmak istediğinde boşanmak istediği eşi ve ailesi silahlarla evi basıp çocuğunu aldılar. Velayet davasında hak talep etmemesi için tehdit ettiler. Sonuç olarak yıllardır çocuğunu göremiyor. Mahalledeki kadın kuaförü de güpegündüz dükkanında boşanmak istediği eşi tarafından öldürüldü” dedi. 

Şiddetin sebepleri ve sonuçlarını tartışıyoruz kadınlarla. Şiddetin fiziksel şiddetle sınırlandırılamayacağını ifade eden Selinay, “Biz kadınların ezildiği, ikinci sınıf insan görüldüğü bir çevrede büyüyoruz. Şiddete şahit olmanın etkisi hayatımda küçük olmadı; bütün bir hayatımı oluşturdu” diye anlatıyor yaşadıklarının kendisi üzerindeki etkisini.

‘YAPTIRIM YOK, FAİLLER GÜÇ ALIYOR’

Şiddet türünün toplumdan topluma değişebileceğini söyleyen Cansu, “Yaptırım yetersiz olduğundan faillerin bundan güç aldığını düşüyorum” diyor. Telefonunda KADES uygulaması bulundurduğunu söyleyen Cansu, “Henüz hiç kullanmadım, umuyorum hiç de kullanmak zorunda kalmam” diyor.

Kadınlara aile ve devlet kurumları tarafından çizilen sınırlara tepki gösteren Bilge ise eskiden kaldığı yurtta belirli bir saatten sonra yurda girememenin kendisini kısıtladığını, ailesinin de eve erken gel dediğinin çok olduğunu söylerken; kadınların yaşamına dönük kısıtlamaların da bir tür şiddet olduğunu vurguluyor.

‘YASAL OLARAK REŞİTİZ AMA VELİ ARANIYOR’

Yaşamına dönük müdahalelere örnek vererek söze giren Selinay “Üniversite birinci sınıfta yurtta kalmıştım. Dikkatimi çeken şey yasal olarak reşit olmama rağmen gece yurda girme sınırım vardı. Bu beni kısıtlanmış ve bir güvensizlik ortamı yaratmıştı. Toplumsal alandan gelen baskının bireysel hayatta da problemler yarattığını düşünüyorum. Failler de bunun verdiği öz güvenle hareket ediyor olabilirler” dedi.

Kendi yaşamına dönük müdahalelerin kendisini en çok öfkelendiren, kıran şey olduğunu söyleyen Çiğdem “Ama maalesef bazen tepki versek de kural böyle diyerek üzerimizde baskı kurmayı başarıyor bazı kurumlar. Kadınlar üzerindeki baskı, toplumsal, aile içi, politik nedenli çoğu zaman. Örneğin cinsiyetçi söylemler o kadar normalleştirilmiş ki bazen benim bile ağzımdan kaçabiliyor. Normalleştirilen bu yargıların çocukların bilinç altında güçsüz, muhtaç kadın motifini oluşturuyor. Failler güçlerini her zaman arkalarında olan aileleri ve çevrelerindeki diğer insanlardan, politik güce sahip insanların söylemlerinden ve en çok da yargı sisteminden alıyor. Şiddet senin hakkın, ceza da yok derseniz kocaman bir afete yol açarsınız. Bu afet başlayalı çok uzun zaman oldu.”

‘KADINI GÜÇSÜZ GÖSTEREN YAPI DEĞİŞMELİ’

Şiddetle mücadele nasıl olmalı sorusu da kadınların gündeminde. Çiğdem, “Önceleri kendimi savunmak için savunma hareketleri öğrenmek istemiştim. Sonraları yavaş yavaş ümitsizliğe sürüklendiğimi fark ettim. Çünkü kadınlar tanıdık tanımadık herkes tarafından şiddet uygulanabilecek varlıklar olarak görülmeye başlandı. Her kadına şiddet haberinden sonra saatlerce ağlıyorum. Hepimiz eşit, çıplak ve hiçbir şeye sahip olmadan doğuyoruz. Hepimizin bambaşka güçleri, bambaşka güçsüzlükleri var” diyor.

Bilge ise şiddet faillerinin ‘Kadını güçsüz görme’ düşünce yapısı üzerinden güç aldığını ifade ederek “Bu düşünce yapısı değiştirilmeli. Bir kadın, erkeğin başarabileceği şeyleri de başarabilir” dedi. Üniversiteli genç kadınlar yaşadıkları tüm sorunlara karşı talepleriyle 8 Mart’ta alanlarda olacaklarını dile getirdi.

ÖNCEKİ HABER

Burjuva muhalefetin mutabakatı ve gençliğin seçeneği

SONRAKİ HABER

Liseli kadınlar korkmadan yürüyebildikleri bir ülke istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa