Liseli kadınlar korkmadan yürüyebildikleri bir ülke istiyor
Liseli genç kadınlar, karanlıkta sokaklarda korkmadan yürüyebilmek, aile ve çevre baskısının olmadığı günlerde 8 Mart'ı kutlamak istiyor.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Liseli bir genç kadın
İzmir
Liseli kadınlar olarak giyimimize karışılmasından rahatsızız. Giydiğimiz kıyafetler, kurduğumuz arkadaşlıklar, konuştuğumuz konular hatta yakın erkek arkadaşlarımız bile sorun. Bazen en küçük bir hareketimiz bile insanlar tarafından tepki görmemize sebep olabiliyor. Sosyal bir lise öğrencisiyim. Bu sebeple çok fazla insan görme imkanım var. Toplum içinde ‘Rahatsız edici’ sayılabilecek sevgililer ya da kıyafetler gördüm. Bu durum hoşunuza gitmese de baskıların yanlış olduğunu düşünüyorum. Ortada bir sorun olsa bile baskı, psikolojik şiddet ya da herhangi bir yaptırımla çözülemez.
OKULLARDAKİ KIYAFET SORUNU
Serbest kıyafet uygulaması adı altında tek tip giyim dayatılıyor. Giyemeyeceğimiz, yasak olan kıyafetler giyebileceğimiz kıyafetlerden daha fazla. Bununla birlikte çok küçük detaylar ‘rahatsız’lık konusu. Sanırım bizleri “ergenlik çağındaki erkek arkadaşlarımızdan” koruyacaklar. Genç ve bilinçli biri olarak kendimi sizin getirdiğiniz bu düşünce sisteminden daha iyi koruyabilirim.
Özellikle öğrencilik hayatımın başından beri yakın arkadaşlarım hep erkekti. Bir arkadaşıma sarıldığımda ya da herhangi bir fiziksel temas kurduğumda bunun sevgililik algısı yaratması, hoş karşılanmayan şeyler yapmışım gibi bakılması beni rahatsız ediyor.
TEST KİTAPLARINA PARA YETMİYOR
Babamdan gelen belirli bir harçlığım var. Aile üyelerimden arada destek geldiği oluyor. Ama test kitaplarının fiyatları çok yüksek. Her ders için farklı kaynaklardan test kitabı almak lüks. Diğer malzemeler de aynı şekilde. Örneğin şu an kullandığım kalemi ortaokula başlarken almıştım. Eve diş macunu ve özellikle şampuan alırken indirimde olan marka kovalıyoruz. Ped fiyatları peki? Ayda 7 gün, gün içinde de birkaç kez kullanılması zorunlu olan bir ürünün bu kadar pahalı olması asla normal değil. Artan fiyatlar nedeniyle sosyal aktivitelere de katılamıyoruz.
ŞİDDET HER YERDE
Şiddet konusunda oldukça tedirginim. Sosyal medyaya girdiğimde 1-2 paylaşım arkadaşlarımın gezdiği yerler olsa üçüncü haber genellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadın cinayeti oluyor. Sokaklarda ayrı, evlerde ayrı, belki hiç tanımadığın belki de en yakın olduğun insandan görebileceğin tacizler, tecavüzler, ölümler... Karşılaşmamız gereken haberler 12 yıllık öğrenim hayatını hayalleriyle birlikte 2 saatlik sınava gömecek öğrencilerin umutsuzluğu değil “Hep hayalimdi ve yeteneklerim ve isteğim doğrultusunda kazandım” diyebilen öğrenciler olmalı. Karşılaşmamız gereken şeyler bir babanın ekonomik sıkıntıdan dolayı çocuklarının istediği bir şeyi alamaması nedeniyle intiharı değildi, ama biz hep bunlarla karşılaştık.
Liseli genç kadınlar, kadın olmanın zorlaştırılmadığı bir ülkede, hayır demenin hayır demek olduğunu anlayan insanlarla, karanlıkta sokakta yürürken sırf kadın oldukları için korkmadan yürümek, aile veya çevreden gelen sözde koruma baskıları olmadan ve aynı zamanda sırf genç ve kadın oldukları için “Yapamazsın” düşüncesinden kurtulmuş insanlarla bir sonraki 8 Mart’ı karşılamak istiyor.