06 Mart 2022 09:00
Son Güncellenme Tarihi: 06 Mart 2022 16:21

İstanbul'da 8 Mart Büyük Kadın Buluşması | "Değiştirecek gücümüz var"

İstanbul 8 Mart Kadın Platformunun çağrısıyla, Kadıköy’de Büyük Kadın Buluşması'nda bir araya gelen kadınlar büyük bir kalabalık ve coşkuyla taleplerini haykırdı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kadınlar İstanbul'da 8 Mart Kadın Platformunun çağrısıyla, Kadıköy’de Büyük Kadın Buluşmasında bir araya geldi. Kadıköy-Beşiktaş iskelesinde buluşan kadınlar büyük bir coşkuyla taleplerini haykırdı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yurdun pek çok yerinde bir araya gelen kadınlar şiddete, savaşa, eşitsizliğe, kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı mitingler, kitlesel basın açıklamaları ve şölenler düzenliyor. İstanbul'da ise Kadıköy-Beşiktaş İskelesinde gerçekleştirilen Büyük Kadın Buluşmasında kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası hayatın her alanında artan şiddete, medeni kanunda yer alan nafaka hakkının gasbedilmek istenmesine, tacize, tecavüze karşı mücadeleyi birleştirme ve yükseltme çağrısı yapıyor, savaşa karşı barış talebinde bulunuyor, “Birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak” dedi.

İstanbul’da “Büyük Kadın Buluşması”nın adresi Kadıköy İskele Meydanı oldu. “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye karşı mücadelemizi büyütüyoruz! Değiştirecek gücümüz var” diyen işçi, işsiz, üniversiteli, liseli, ev emekçisi, kamu çalışanı binlerce kadın ve LGBTİ, Kadıköy’ün çeşitli noktalarında buluşarak Kadıköy İskele Meydanına yürüdü.

Rengârenk kıyafetleri ve dövizleri ile alanı yaşamın her rengine boyayan kadınlar, “Eşitlik olmadan adalet olmaz", "Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam bizimle mümkün", "Ukrayna, Suriye, Afganistan... Savaşa hayır", "Mülteci kadınlara yaşam güvencesi", "Migros, Farplas, Yemeksepeti… Kadınlar direnişte", "Hasta tutsaklara özgürlük", "Kriz varsa isyan var", "Pedim değil siyasetiniz kirli", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” diye haykırdı. Eylem alanına gelen kadınlar ekonomik krizin faturasını kadınların ödediğine dikkat çekti, boş ayçiçek yağı şişesi ile alana gelen bir kadın, zamlara isyan etti.

TARKAN’LA SESLENDİLER: GEÇÇEK

Türkçe-Kürtçe şarkılarla halaylar çeken, dans eden kadınlar, “neşemizle direniyoruz” diye haykırdı. Tarkan’ın ‘geççek’ şarkısı eşliğinde dans eden, sloganlar atan kadınlar, “İsyan ediyoruz. Biliyoruz kazanacağız, geçcek” dedi.

HASTA MAHPUSLAR İÇİN BEYAZ MENDİL SALLADILAR

Eylemde hasta mahpuslar da unutulmadı. Hasta tutsaklara adalet için ellerindeki beyaz mendilleri sallayan kadınlar; demans hastalığına rağmen tutukluluğu devam eden HDP Eski Milletvekili Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta mahpuslara özgürlük istedi.

İŞÇİ KADINLAR KÜRSÜDE: KAZANMAK İÇİN BİRLİK İÇİNDE OLMAK GEREKİYOR

Eşit işe eşit ücret verilmeyen, ağır çalışma koşullarına mahkum edilen; sendikalaştıkları, ağır çalışma koşullarına ve komik ücret zammına karşı ses çıkardıkları için işten çıkarılan Farplas'ın kadın işçileri de Kadıköy’deydi.

Kürsüye çıkarak kadınlara seslenen Farplas işçilerini kadınlar, “Farplas işçisi yalnız değildir” sloganları ile karşıladı. Farplas işçileri adına konuşan Betül Oral, “Kadın olarak yaşamak zorken kadın işçi olmak çok daha zor. Erkek egemen bir hükümet ve erkek egemen bir işverenle savaşıyoruz. Bizim patronunuz kadın, bize yapılan polis müdahalesi unutmuyoruz, emeğimizin sömürülmesini de unutmuyoruz! Ahu Serter bizi unutma, biz seni unutmuyoruz.

Yağmur çamur demeden bir aydır direniyoruz. Çalışan, baskı gören, tacize şiddete uğrayan, işyerinde ezilen tüm kadınlar adına sesleniyorum, hakkımızı istiyoruz, susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz. Birlikte kazanacağız, hakkımızı alacağız” ifadelerini kullandı.

“YOKSULLUĞA, ŞİDDETE, SÖMÜRÜYE KARŞI MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYORUZ!”

8 Mart Kadın Platformu adına Türkçü-Kürtçe-Arapça hazırlanan ortak açıklamada şu vurgular dikkat çekti:

“Psikolojik şiddet çeşitli biçimlerle derinleştirildi ve normalleştirilmeye çalışılıyor. Erkek egemenliğinin normali kadına yönelen her türlü şiddeti desteklemektir. Biz kadınların normali ise direnişi büyütmektir! Çünkü biliyoruz ki erkek egemenliği bir salgındır ve kadınların mücadelesiyle yenilecektir.”

“Dünyada ve ülkede derinleşen ekonomik krizi evlerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda, savaş bölgelerinde, tüm yaşam alanlarımızda yaşıyoruz. Ekonomik krizle beraber enflasyon oranları artmış; temel ihtiyaçlarımız başta olmak üzere her ürüne zam gelirken, barınma, ısınma, beslenme gibi en temel haklar dahi kısıtlanmıştır. Kadınlar elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla karanlık ve soğuk evlere, aileye ve şiddet döngüsüne mahkûm edilmek isteniyor. Bu zam fırtınası içinde biz kadınlar krizin en ağır koşullarına maruz kalıyoruz. Boş pazar poşetleriyle eve dönüyor, hijyen ürünlerine, ped ve tamponlara, rahim ağzı kanseri önleyici HPV aşısına ücreti nedeniyle ulaşamıyoruz. Her yıl Türkiye’de yüzlerce kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, devlet babanız ödesin diyoruz!”

“Rus emperyalizminin ve NATO’nun Ukrayna, Donetsk ve Lugansk üzerinde kurduğu haksız savaş politikalarını ve işgali kabul etmiyoruz. Zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelere maruz kaldığının en yakından tanıkları olarak bu savaş çığırtkanlığına karşıyız. Mültecilerin Ege Deniz’de, Yunanistan ve Türkiye sınırlarında, yaşam alanlarında uğradığı katliamların tanıklarıyız. Halklara yönelen savaşa ve silahlara karşı mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.”

“Birçok hasta tutsak hapishanelerde yaşamını yitirdi. ATK tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporlarıyla yüzlerce tutsak hâlâ hapishanelerde tutulmaktadır. Aysel Tuğluk’a özgürlük talebimiz de bu yüzdendir. Tek başına hayatını idame edemeyen, birçok hastalığı bulunan Aysel Tuğluk için Kocaeli ATK “cezaevinde kalamaz” raporu verirken İstanbul ATK “kalabileceğini” belirtmiştir. Bu kararların bizim açımızdan bir hükmü yoktur. Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsaklar için özgürlük istiyoruz ve alacağız!”

“2022 yılına girdiğimizden beri erkekler en az 64 kadını katletti. Adli tutukluların salıverildiği bir dönemde kadın cinayetlerinin artması tesadüfi değildir. Cezasızlık politikasıyla kadın düşmanlarının önü açılmakta; kadına ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve katliamlar artmaktadır. Bir kere daha haykırıyoruz “kadın cinayetleri politiktir!”

“LGBTİ+’lara yönelik saldırılar da giderek artmakta, nefret söylemleri normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Homofobiye, transfobiye, ekonomik şiddete maruz bırakılan LGBTİ+’lar yoksullukla sınanıyor ve Zirve Soylu gibi intihara sürükleniyor. Bunların intihar değil heteropatriyar kalkapitalist düzenin cinayeti olduğunu biliyoruz.  Erkek egemen düzenin cinsiyet kalıplarıyla barışmayacağımızı ve trans cinayetlerin politiktir sözümüzü tekrar ediyoruz!”

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, 6284’e saldırarak, nafaka yasasını düzenlemeye giderek, tutuklayarak, televizyon programlarında hedef göstererek saldırıyorlar. Saldırılar bizi durduramayacak, örgütlü mücadelemizi büyüteceğiz! Ev emekçisi kadınlar olarak buradayız, işsiz ve yoksul kadınlar olarak buradayız, Ukrayna ve Suriye’de savaş ganimeti olarak görülen, mülteci kadınlar olarak buradayız, kürtaj hakkı için mücadele eden Kolombiyalı kadınlar olarak buradayız, katledilen kadınlar olarak buradayız, homofobik, transfobik saldırılara maruz kalan LGBTİ+’lar olarak buradayız, tacize ve tecavüze maruz bırakılan kadınlar olarak buradayız, yaşamını savunma uygulayarak hayatta kalan kadınlar olarak buradayız, hasta tutsaklar olarak, Aysel Tuğluk olarak buradayız, ezilen tüm dünya kadınları olarak buradayız!”

Miting açıklamanın ardından hep bir ağızdan söylenen şarkılar ve halaylar eşliğinde son buldu.

FARPLAS İŞÇİSİ KADINLAR: KAZANMAK İÇİN BİRLİK İÇİNDE OLMAK GEREKİYOR

Farplas’ta işten atılan işçilerden Songül, 8 Mart Büyük Kadın Buluşmasına katılan pek çok kadının elinde Farplas ile dayanışma pankartlarını, dövizlerini görünce yalnız olmadıklarını hissettiğini ifade etti: “Mutlu oluyoruz, kadın dayanışmasının devamını da diliyoruz. Kazanmak için birlik beraberlik içinde olmak gerekiyor.” 8 Mart’ta Farplas fabrikası önündeki direniş alanlarında da etkinlikleri olacağını söyleyen Songül, emekçi kadınların kazanır, işçi kadınların kazanacağını umduğunu ekledi.

İşten çıkarılan bir başka Farplas işçisi kadın da “Bu mücadeleyi sürdürdüğümüz için gururluyuz, kadın olarak yaşamak zorken kadın işçi olmak çok daha zor. Yağmur çamur demeden 1 aydır direniyoruz. Çalışan, baskı gören, tacize şiddete uğrayan, işyerinde ezilen tüm kadınlar adına sesleniyorum, hakkımızı istiyoruz, susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” dedi.

"8 MART’TA TÜM KADINLARI DESTEĞE, FARPLAS ÖNÜNE ÇAĞIRIYORUZ"

Farplas’ın işten çıkardığı işçilerden olan Zahide ise “Direnişimizin ülkenin dört bir yanında ses bulması, insanlar tarafından destekleniyor olmamız bizim için gerçekten çok onur verici. Kadınlar olarak artık susmayacağımızı, korkmayacağımızı, itaat etmeyeceğimizi görmelerini istiyoruz. Direnebilme gücünü insanlara aşılayabildik, insanlara bir ışık olduk, bir umut olduk ya bu bile bizim için büyük bir kazanım. Umarım işçi sınıfı her zaman hakkını kazanmak için mücadele etmesi gerektiğini bilir ve cesaretle mücadeleye girebilir bu süreçten sonra. Direne direne kazanacağız, tek kurtuluşumuz bu” diye konuştu. “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır” diyerek 2 Şubat’tan beri, Farplas fabrikası önünde direnişte olduklarını söyleyen Zahide, tüm kadınları desteğe, fabrika önünde yapacakları 8 Mart kutlamasına “Bütün kadınları direniş alanımıza desteğe bekliyoruz. Bu bizim için çok önemli” diyerek çağırdı. Zahide, “Medyada ‘melek yatırımcı’ olarak lanse edilen Farplas Yönetim Kurulu Başkanı kadının gücünü görsün. Melek yatırımcı olmanın yalnızca reklam yapmakla olmayacağını, içerdeki çalışan kadınlara zulmedemeyeceğini, kadınların hak arama arayışına destek vermesi gerektiğini artık anlasın. Bu sürecin bizim kazanımımızla sonuçlanacağı için mücadele edeceğimizi görsünler! Direnmeye devam ediyoruz” diye ekledi.

KADINLAR PATRON AHU SERTER’E SESLENDİ: HAKKIMIZI ALACAĞIZ

Farplas işçileri Farplas Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Serter’e de seslendi: “Bizim patronumuz bir kadın, bize yapılan polis müdahalesini de emeğimizin sömürülmesini unutmuyoruz, Ahu Serter sana sesleniyoruz, hakkımızı alacağız, sen de bunu unutma.”

"BİR GÜN DEĞİL HER GÜN SOKAĞA ÇIKMALIYIZ"

Eyleme katılan kadınlar da taleplerini gazetemize aktardı. Kadınların hayatına dönük müdahalelere ve şiddete tepki gösteren Mizgin Aksürek, “Özgürlük istiyoruz. Kadın cinayetleri yaşanmasın diye buraya geldim” dedi.

Hayatın her alanında artan şiddet nedeniyle kadınların sokağa çıkmaya korkar hale geldiğini ifade eden Arjin Yılmaz, “Zamlar bizi çok etkiledi. İstediğimiz hiçbir şeyi alamıyoruz, zar zor geçiniyoruz. Sadece 8 Mart’ta değil, her gün sokağa çıkmamız gerekiyor” dedi. “Hukuk, adalet istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Her şeyden önce barış istiyoruz” diyerek söze giren Adile Hafızoğlu ise hasta tutuklulara da dikkat çekerek tahliye talep etti.

MİTİNG ALANINA SLOGANLARLA VARDILAR... TALEPLER DÖVİZLERE YANSIDI...

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ayçiçeği yağı konusunda savaş bahane değil!

SONRAKİ HABER

Alım gücü düştü, asgari ücretteki yüzde 50’lik zamma rağmen sofradan 46 ekmek azaldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa