Kocaeli'de miting gibi basın açıklaması: Yoksulluğa ve yasaklara itirazımız var!

Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri'nin gerçekleştirmek istediği mitingin yasaklanmasının ardından miting gibi bir basın açıklamasıyla yasaklar bir kez daha protesto edildi, "İtirazımız var!" denildi.

06 Mart 2022 14:10
Paylaş

Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri’nin bugün gerçekleştirmek istediği miting, İzmit Kaymakamlığı tarafından gerekçe belirtilmeden yasaklanmıştı. Yasağa tepki gösteren Emek ve Demokrasi Güçleri, mitingin gerçekleştirileceği Anıtpark’ta basın açıklaması yaptı. 15 siyasi partinin, sendikaların ve derneklerin üye ve yöneticilerinin katıldığı açıklama miting coşkusuyla yapıldı. Açıklamaya KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de katıldı. Yeşil, “ İtirazımız sadece faturalara ve bize dayatılan yoksulluğa değil demokratik hak ve özgürlüklerimizin yok sayılmasına, bu yasakçı tutum ve anlayışın kendisinedir” şeklinde konuştu.

Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Suphi Yıldırım ve Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan okudu. İzmit Kaymakamlığı’nın yasakçı tutumunu eleştiren Yıldırım, “Siz mitingimizi yasaklayınca zamlar duruyor mu? Siz mitingimizi yasaklayınca işsizlik son buluyor mu? Siz mitingimizi yasaklayınca akşam gönül rahatlığıyla, faturaları düşünmeden doğalgazımızı açıp ısınabiliyor muyuz?” dedi.

MİTİNGİN YASAKLANMASINA TEPKİ

Zamlar nedeniyle vatandaşın her gün yoksullaştığını, hükümetin ise ülkeyi ucuz emek cennetine çevirmek üzere kurulu yeni ekonomik model vaadi olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bizler, tüm bu yaşananlara karşı insanca yaşam talebimizi dile getirdiğimizde ise aynı hükümet sesimizi engellemek için elinden geleni yapıyor. Zam istediğimizde bizi kapı önüne koyan patronlara ses etmeyen hükümet, işimizi, ekmeğimizi istediğimiz için bizi terörist ilan edebiliyor. Faturalara itiraz ettiğimizde bizi gözaltıyla korkutmaya çalışıyor. Yüksek faturalara isyan eden esnafı tehdit ediyor” dedi.

Hükümetin zamları engellemek yerine zamlara hayır diyenleri engellediğini belirten Yıldırım, geçtiğimiz günlerde Farplas işçilerinin darbedilerek fabrikadan çıkarılmasını da hatırlatarak “Türkiye’de artık resmen 'insanca yaşam istiyoruz' demek yasaklanmaya çalışılıyor. Bu durum bir emek kenti olan Kocaeli’ de çok daha ironik örneklerle karşımıza çıkıyor. Örneğin Kocaeli Valisi, bir gece yarısı “Bu saatte işimizin başındayız” tweetleri atıyor. Peki nedir o saatte Kocaeli Vali’sinin işi? Anayasal sendikal hakları için eylem yapan Farplas işçilerini darbederek gözaltına aldırmak ve kendilerini çatıya kilitleyen işçileri fabrika çatısından aşağıya atmak için yere itfaiye brandası çektirmek. İzmit Kaymakamı, bugün düzenlemeyi planladığımız 'İtirazımız Var' mitingimizi, hiçbir somut gerekçe sunmadan keyfi olarak yasaklıyor. Yasaklamanın gerekçesi diye sorduğumuzda cevap yok! Oysa biz biliyoruz, söylenemeyen gerekçe, işsizlik, yoksulluk kıskacındaki halkımızın tepkisinin birleşmesinden korkmalarıdır” şeklinde konuştu.

"SAVAŞI YOKSULLAŞMANIN KILIFI OLARAK KULLANMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Açıklamanın devamını okuyan Emek Partisi Koceli İl Başkanı Arzu Erkan ise Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline değinerek bu savaşın kaybedenlerinin Rusya ve Ukrayna halkları olacağını ifade etti. Erkan, işgalin emperyalistler tarafından dünya halklarını baskı altına almak için de kullanıldığını belirterek “Dolayısıyla bu savaşın kaybedeni Türkiye dahil bütün dünya halkları olacaktır. Yıllardır NATO’ nun yayılmacı politikalarına sessiz kalanlar şimdi ABD ve batılı emperyalistlerin sicilini temize çıkarmak için bir başka emperyal güce, Rusya’ya yaptırım uygulama kararı almışlardır. Oysa bu yaptırımların faturasını yine dünya halkları ve ülkemiz ödeyecektir. Putin ve Rusya’nın saldırgan politikaları derhal son bulmalı, Ukrayna’nın işgaline son verilmeli, bağımsızlığı güvence altına alınmalıdır. Bunun için NATO ve ABD emperyalizmi de derhal bölgeden elini çekmeli, emperyalist paylaşım politikaları ve provokasyonlar son bulmalıdır. Unutulmamalıdır ki emperyalistler arası savaşlar, AKP hükümeti tarafından da ülkemizdeki yoksullaşmanın kılıfı olarak kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu savaşlarda yaşamları tarumar olanlar da geniş halk kesimleri olmaktadır. Türkiye ve dünya halklarının kurtuluşu,  savaşı ve saldırganlığı kışkırtan politikalardan değil, sosyal refahı önceleyen barış politikalarından geçmektedir” dedi.

Erkan, insanca yaşanacak bir ülke için taleplerini şöyle sıraladı:

• Zamlar durdurulmalı, yapılan zamlar geri alınmalıdır.
• Temel tüketim ürünleri ve temel hizmetlerde KDV ve ÖTV kaldırılmalıdır.
• Tüm ücretlere ek zam yapılmalı, imzalanan ücret ve maaş sözleşmeleri yenilenmelidir.
• İş kanunu ve sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununda işverenlerin suistimal ettiği hükümler iptal edilmeli, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin asgari kıstaslarını sağlayan hükümlerle emekçilerin çalışma yaşamındaki bireysel ve kolektif hakları güvence altına alınmalıdır.
• Kadınlardan ev içi işleri karşılıksız yapmasını bekleyen, kadınlara en güvencesiz, en düşük ücretli işleri dayatan, kadın emeğini sermayeye ucuz işgücü haline getirenlere karşı; kadınların “emeğimiz bizimdir, emeğimizin sömürülmesini kabul etmiyoruz!” sesi duyulmalı; kadın istihdamının önündeki engeller kaldırılmalı, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bütçe ve istihdam politikaları benimsenmeli ve ev işleri kamusal hizmet güvencesine kavuşturulmalıdır.
• Güvencesiz çalışmaya son verilmeli, her alanda kadrolu, güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
• İşten atmalar yasaklanmalıdır.
• İşsizlik Fonu’nun amacı dışında kullanımına ve işverenler tarafından yağmalanmasına son verilmelidir. İşsizlik fonu işsizler, işçiler ve aileleri için kullanılmalıdır! İşsizlik ödeneğinin miktarı açlık sınırı üzerine çıkarılmalı ve fonun kullanımı ve denetimi sendika ve işçi temsilcilerinde olmalıdır.
• Özel ve tüzel kişilerden artan oranlı gelir ve servet vergisi alınmalı, yoksulluk sınırına kadar olan gelirler vergiden muaf tutulmalıdır. Yoksulluk sınırı üzerindeki ilk vergi dilimi %10 olmalıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
• Kamu emekçilerinin toplu sözleşmeleri yenilenmelidir. Toplu sözleşmede tüm sendikaların katılımıyla mutabakat sağlanmalıdır. Uluslararası çalışma hukukunun gereği olan grev hakkı iç hukukta da güvence altına alınmalıdır.
• Geliri yoksulluk sınırının altında olan tüm yurttaşların elektrik, doğalgaz, su ve internet faturaları ücretsiz olmalıdır.
• Asgari ücret, tüm sendikaların katıldığı ulusal ölçekte bir toplu pazarlıkla belirlenmeli ve yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır.
• Üretici köylülerin borçları faizsiz olarak ertelenmeli, ipotekler ve diğer yükümlülükler kaldırılmalıdır. Üretici köylüler faizsiz kredilerle desteklenmeli, gübre, yakıt gibi tarımsal üretimin temel girdilerde yerli üretim teşvik edilmeli ve bu girdiler devlet desteğiyle ucuza sağlanmalıdır.
• Özelleştirmeler iptal edilmeli ve enerji başta olmak üzere özelleştirilmiş tüm kuruluşlar kamulaştırılmalıdır. Bu kurumların yönetimi halk denetiminde olmalıdır.
• Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerindeki piyasalaşmaya son verilmeli ve tüm kamu hizmetleri yurttaşlara ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
• Kamu hizmetleri ve bu hizmetleri veren kuruluşların yönetimi ve denetiminde halk söz sahibi olmalıdır.
• Kamu bütçesi toplumsal cinsiyete duyarlı olarak planlanmalıdır.
• Kamu bütçesinden dini vakıf ve cemaatlere aktarılan yardımlara son verilmeli, kamu kaynakları tüm yurttaşların eşit olarak yararlanacağı kamusal hizmetlere ayrılmalıdır.
• Öğrencilerin ve gençlerin barınma, ulaşım ve beslenme ihtiyaçları sosyal devletin sorumluluğu gereği ücretsiz, nitelikli ve en azından ucuz fiyatlarla sağlanmalıdır. Tüm tarikat ve cemaat yurtları derhal kamulaştırılmalı ve devlet güvencesinde barınma hakkı tüm öğrencilerimize sağlanmalıdır.
• Her meslek ve işkolundan emekçileri, halkı ilgilendiren tüm yasal düzenlemeler referanduma sunulmalıdır.
• Kamu kaynakları, silahlanmaya ve savaş bütçesine değil halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına aktarılmalıdır.

(Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İşgalin Türkiye’ye faturası: Ekonomik şok, kur artışı

SONRAKİ HABER

Emniyet, Soylu'nun açıklamasının ardından "yağ fiyatları" paylaşımları hakkında işlem başlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa