Validebağ'da nöbet sürüyor | Kadınlar mücadelede öncü oldu
Validebağ Savunmasından Aysel Okan Hoşgit, Validebağ’da sürdürülen 24 yıllık mücadeleyi anlattı.
Fotoğraf: MA
Esra Solin DAL
Validebağ’da 24 yıldır kesintisiz ekoloji mücadelesi veren Aysel Okan Hoşgit, "Kadınlar ekoloji mücadelesine de öncülük ediyor. Mücadele etmezsek bu düzen değişmeyecek" dedi.
Validebağ Savunması ve Gönüllüleri tam 24 yıldır koruyu korumak için bir direniş sergiliyor. 24 yıllık mücadelede ekolojistler ranta kurban etmek istemedikleri koru için zaman zaman biber gazı yedi, bazen de kum kamyonlarının önüne geçerek, geceleri nöbet tuttu. Koruda her an yeni bir rant projesi tehlikesine karşı eylemlerine devam eden çevre savunucuları, haftada 4 gün koruda nöbet tutarak, hem yeni rant projelerini engellemeye çalışıyor, hem de koruyu ziyaret edenlere direnişlerinin önemini anlatıyor.
Validebağ Savunmasından Aysel Okan Hoşgit, Validebağ’da sürdürülen 24 yıllık mücadeleyi anlattı. 30 yıldır Validebağ Korusu’nun bulunduğu mahallede yaşayan Hoşgit, Validebağ Korusu’nu koruma mücadelesinin eskiye dayandığını dile getirdi. Yıllardır korunun yok edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ancak tüm girişimlere karşı direndiklerini söyleyen Hoşgit, verilen mücadeleyle korunun sit alanı olarak tescillendiğini belirterek, “Koru için sunulan projeler hayata geçirilseydi, yaşama büyük zarar verirdi. Burası İstanbul’un tek korusu olma özelliği taşıyor. Bu yüzden koru olarak kalmasını istiyoruz” dedi.
"KADINLAR ÖNCÜ OLDU"
Validebağ’ı koruma mücadelesine yediden yetmişe tüm mahalle sakinlerinin destek verdiğini aktaran Hoşgit, birçok alanda olduğu gibi bu mücadelenin öncülerinin de kadınlar olduğunu belirtti. Validebağ Korusu’nun doğal sit alanı ilan edilmesine rağmen AKP’li belediyelerin saldırılarının ve iktidarın onay verdiği rant projelerinin devam ettiğine işaret eden Hoşgit, şunları aktardı: “2018 seçimlerinden önce AKP kaybedeceğini anlayınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koruyu, Üsküdar Belediyesine devretti. Üsküdar Belediyesi koruda millet bahçesi yapacağını söyledi ve bütün seçim propagandasını bunun üzerinden yürüttü. 30 iş makinesiyle koruya girdiler. Korudaki çimleri, otları biçmeye başladılar. Kelebekler, kuşlar uçuşuyor, kaplumbağalar koşuşuyor, kirpilerin ayakları kesiliyordu. O günü hiç unutmuyorum. O gün benim hayatımın en hüzünlü günüydü.”
DİRENİŞ GERİ ADIM ATTIRDI
Direnişlerinin bir kez daha geri adım attırdığını belirten Hoşgit, “Ama biz geri geleceklerini biliyorduk. Hemen avukatımızla mahkemeye başvurduk. Dava süreci başladı. Kararı iptal ettirdik, proje durduruldu. Daha sonra yine gelip kum ve molozlar döktüler. Bir sürü işlem yapmaya kalkıştılar ama direnişimiz karşısında hep geri adım atmak zorunda kaldılar” dedi.
NÖBET DEVAM EDİYOR
Direniş süresince belediye çalışanları ve polislerle karşı karşıya geldiklerini belirten Hoşgit, “Üsküdar Belediyesi koruya kendi özel korumalarını koydu. Ot biçmeye geldiklerinde polisler ‘Bırakın işlerini yapsınlar’ diye belediyeyi destekledi. Zaman zaman hukuksuz şekilde koruda inşaat yapma girişimleri oldu. Buna karşı da direndik. Bize karşı gaz müdahalesinde bulundular. Bariyerler kuruldu. Yaptığımızsa koruyu korumaktı. Validebağ’ın temizliğini yapıyor, hayvanlarını koruyoruz. Burada avcılık yapılmasına izin vermiyoruz. Bizi yıldırmaya çalışıyorlar ama direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Validebağ’ı koruyacağız” diyerek, mücadele kararlılığını vurguladı.
"8 MART DİRENİŞİ TEMSİL EDİYOR"
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların direnişini simgelediğini dile getiren Hoşgit, şöyle devam etti:
“Bizim için haksızlığa karşı bir direnişi temsil ediyor. Bir diğer anlamı ise eşit, özgür ve bütün cinslerin renklerin doğayla birlikte bir yaşamın mücadelesini ifade eder. Kadınlar yaşamın her alnında mücadele yürüttüğü gibi ekoloji mücadelesine de öncülük ediyor. Bu anlamda direnen kadınlar olarak bu 8 Mart’ta da direnişimize devam edecek, alanlarda olacağız.” (İstanbul/MA)