Kadınlar Dersim'den haykırdı: Krize, şiddete, eşitsizliğe ve savaşa karşı örgütlü mücadele
Dersim Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, 8 Mart'ı coşkuyla kutladı. Kadınlar, haklarına ve hayatlarına yönelik saldırılara, savaşa ve yoksulluğa karşı mücadele çağrısı yaptı.
Dersim'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Dersim Kadın Platformu'nun organize ettiği mitingle kutlandı. Miting öncesi Sanat Sokağı'nda toplanan kadınlar Seyit Rıza Meydanı'na yürüdü. Yürüyüş boyunca, "Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması", "Jin Jiyan Azadi", "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı.
"KADIN EMEĞİ GÖZDEN İLK ÇIKARILACAKLAR ARASINDA"
Miting alanında Kadın Platformu adına konuşan Fatoş Taşkale, erkek egemenliğine, emek sömürüsüne, işsizliğe, yoksulluğa, esnek ve güvencesiz çalışmaya, artan erkek devlet şiddetine ve cezasızlık politikalarına karşı kadınların alanlarda olduğunu belirterek, "Sermaye ekonomik kriz ve pandemi koşullarında kadın emeğini gözden ilk çıkarılacaklar arasına koymuştur. Hükümet her fırsatta kadın emeğini esnek ve güvencesiz hale getirme planları yapıyor. Kadınlar aynı işi yaptıkları erkeklerden daha düşük ücret alıyor. Tuvalete gitmeleri dahi izne bağlanıyor, kapitalizmin en vahşi yüzü kadınlara gösteriliyor" diye konuştu.
"KRİZİN EN AĞIR KOŞULLARINA MARUZ KALIYORUZ"
Dünyada ve ülkede derinleşen ekonomik krizin etkilerini kadınların, işyerlerinde, okullarda tüm yaşam alanlarında yaşadıklarını söyleyen Taşkale "Artan enflasyon oranlarıyla temel ihtiyaçlarımız başta olmak üzere bütün ürünlere zam gelirken, barınma, ısınma, beslenme gibi en temel haklar dahi kısıtlandı. Kadınlar elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla karanlık, soğuk evlere ve şiddet döngüsüne mahkûm edilmek isteniyor. Bu zam fırtınası içinde biz kadınlar krizin en ağır koşullarına maruz kalıyoruz. Boş pazar poşetleriyle eve dönüyoruz. İlimizde son bir ay içinde iki kadın geçinemedikleri için intihar etti. Askıda fatura uygulaması, KDV indirimleri gibi adımlar yoksulluğumuzun çözümü değildir." dedi.
"SİLAHLARA KARŞI MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ"
Şoven milliyetçi devletlerin, halkların kendi kaderini tayin hakkını tanımayan işgal saldırılarını kabul etmediklerini söyleyen Taşkale, "Savaşların yol açtığı göç yollarında kadınların ve çocukların, yoksul halkın nelere maruz kaldığının en yakından tanıkları olarak savaşa karşıyız. Mültecilerin Ege Denizi'nde, Yunanistan ve Türkiye sınırlarında, yaşam alanlarında uğradığı katliamların tanıklarıyız. Mülteci kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik saldırılara geçit vermeyeceğiz. Halklara yönelen savaşa ve silahlara karşı mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha haykırıyoruz." diye konuştu.
"KADIN MÜCADELESİ GÜÇLENEREK DEVAM EDİYOR"
Belediye başkan yardımcısı Canan Ay, kadın mücadelesinin her yerde büyük bir ivme kazandığını ve güçlendiğini belirterek "Kadınlar, kolektif kadın mücadelesiyle, bütünlüklü bir politik-ekonomik sistem olan erkek egemen düzene karşı direnmeye devam ediyor. Evlerimizde, fabrikalarda, tarlalarda, okullarda, bütün yaşam alanlarında kadınlar direniyor" dedi.
"KADINLAR SAVAŞI SAVUNMAYACAK"
Kadın mücadelesinin savaşı, sömürüyü, yoksulluğu ve şiddeti savunmayacağını söyleyen Ay, "Savaş ve sömürü düzeni, kazanılan temel insan haklarını yok etmeye çalışırken, kadınları güvencesizliğe, geleceksizliğe itmekte, kadınları militarizmin savaş pratikleri ile baş başa bırakmaktadır" dedi.
"HAK VE ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRECEK"
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) MYK üyesi Berivan Sincar, adaletin yerle bir edildiği bir süreçten geçildiğini belirterek, "Ne yazık ki bugün Dersim örneğinde olduğu gibi Gülistan Doku örneğinde olduğu gibi her tarafı mobeselerle izlenen bir kentte yaşanan bu olay da bunun en bariz örneğidir" dedi. Bölgede özel savaş sisteminin çok yoğun bir şekilde işletildiğinin görülebildiğini söyleyen Sincar, "Tüm kadın toplumunun haklarını teslim almaya dönük yaklaşımlar, sonuçsuz kalacaktır. Çünkü bizim hak ve adalet arayışımız her gün sürecek" diye konuştu.
"DOĞAL KAYNAKLAR PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR"
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan da yaptığı konuşmada, AKP iktidarının "3Y ile mücadele edeceğiz" diyerek iktidara geldiğini ancak bugün yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların yanına yağma ve yokluğun da eklendiğini belirtti. İktidarın yeraltı ve yerüstü kaynakları ile doğal kaynaklarını sermayeye peşkeş çektiğini ifade eden Gürkan "Yağma düzeni budur. Bu iktidar yasaklarıyla, baskılarıyla bütün toplumsal muhalefeti ezmeye çalışıyor" dedi.
"BİRLİKTE KAZANACAĞIZ"
Kadınların; çocuklarını, ailesini besleyebilmek için pazar sonunu beklediklerini söyleyen Gürkan "Yokluk ve yoksulluk budur. Biz diyoruz ki Türkiye'de 3Y ile mücadele diye gelen ama 5Y'ye çıkaran bu iktidara karşı karşı mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Biz biliyoruz ki haklar olmadan demokrasi olmaz. Bu nedenle tek adam yönetimine karşı ifade özgürlüğünü, hak ve özgürlükler dahil bütün özgürlükler için, inanç özgürlüğü için, demokratik siyaset hakkı için özgürlüğü kazanacağız, barışı kazanacağız, birlikte kazanacağız" diye konuştu.
"GÖÇ YOLLARINDAKİ KADINLARLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ"
Gürkan, Rusya'nın, Amerika'nın, AB'nin Ukrayna'yı kendi alanları olarak gördüklerini ve savaşla işgal edildiğini söyleyerek "Kadınlar ve çocuklar göç yollarında. Yurdundan yuvasından olan bütün kadınlarla dayanışma duygumuzu bir kez daha enternasyonal bir gün olan 8 Mart'ta ifade ediyoruz." diye seslendi.
"KADINLAR KENDİ SEÇENEĞİNİ ÇIKARACAK VE KAZANACAK"
Gürkan kadınların, sermayenin iki kliğinin programına da mahkum olmadıklarını belirterek "Kadınlar kendi seçeneğini çıkaracak ve kazanacak." dedi. (Dersim/EVRENSEL)