08 Mart 2022 22:40

Müzik Öğretmeni Levent Altuntaş: Abdallar bu coğrafyanın vazgeçilmez unsurudur

Levent Altuntaş ile müzik yolculuğunu konuştuk.

Fotoğraf: Kişisel arşiv 

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

Levent Altuntaş, Kocaeli’de müzik öğretmenliği yapıyor. Müzikle ilişkisi ise çocukluğuna dayanıyor. Kırşehir’de doğan Altuntaş; Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş ve Çekiç Ali türküleriyle büyümüş. Altuntaş, “Abdallar bu coğrafyanın ve Anadolu halk kültürünün vazgeçilmez unsurlarıdır. Çok büyük ozanlarla aynı topraklarda doğmak, yaşamak, bazılarının sesini sazını canlı dinlemek büyük bir şanstı benim için. Abdallardan çok şey öğrendim” diyor. Altuntaş ile müzik yolculuğunu konuştuk.

"BEN ONLARA TÜRKÇE, ONLAR DA BANA KÜRTÇE ÖĞRETTİ"

Altuntaş, ilk, orta ve lise eğitimimi Kırşehir’de tamamladıktan sonra Bolu’ya üniversite okumaya gitti. Bolu’da sınıf öğretmenliği okuyan Altuntaş şunları anlatıyor: “Şansıma sınıf öğretmenliği bölümü okurken ikinci bir yan alan seçme imkanı buldum ve müzik yan alanını seçtim, çok değerli hocalardan 4 yıl boyunca müzik eğitimi alma imkanı buldum. İlk müzik grubumuzu üniversitede 4 arkadaş Grup Sentez isminde kurduk amatör olarak sayısız konserde ve etkinlikte sahne aldık”

Üniversiteyi bitirdikten sonra Hakkâri Çukurca’da bir köy mezrasında birleştirilmiş sınıfta sınıf öğretmeni olarak göreve başlayan Altuntaş, burada unutamadığı günler geçirmiş. Öğretmenliğe başladığında tecrübesiz olduğunu belirten Altuntaş “50’den fazla öğrenciye üç sınıf bir arada eğitim vermeye çalışıyordum, öğrencilerimden çoğu Türkçe bilmiyordu, onlara türkülerle Türkçe öğrettim, onlar da bana türkülerle Kürtçe öğrettiler. Çekinerek gittiğim o köyde iki yıl çok güzel anılar biriktirdim, köylülerle ve çocuklarla aramızda çok güzel bir bağ kurmuştuk. Yılın üç dört ayı elektrik olmadığı köyde muhtarın evinde toplanır bağlama çalar türküler söylerdik, kaçak çaylar içerdik. Çocuklar sürekli yanımdaydı onların tek eğlencesi bendim” dedi.

O günlere dair bir anısını paylaşan Altuntaş, “Öğrencim bir gün okulda ‘Öğretmenim ikiz kardeşlerim olacak isimlerini siz koyar mısınız’ dedi. Ben de ‘Eğer annen baban da kabul ederse kızın adı Sevgican, erkeğin adı da Mutlucan olsun’ dedim. Babası, ‘Ne o, patlıcana benziyor. Ben çocuğumun adını Mutlucan koymam’ demiş. Neyse ki kızın adını Sevgican koydular ama. Yıllar sonra öğrendim ki ağabeyleri, ablaları Mahmut’u hâlâ Mutlucan diye seviyorlarmış” ifadelerini kullandı.

"SER ÇAVA İLE KIZ ÇOCUKLARINA DESTEK"

Yakın zamanda, Hakkâri’de yaşadığı anıları orada çektiği fotoğraflarla birlikte bir kitapta toplamayı düşündüğünü dile getiren Altuntaş şunları söyledi: “Pandemi başlayıp evlere kapandığımızda Hakkâri’de öğrendiğim Kürtçe sözlerden ve köylülerin bana hitaben söyledikleri ifadelerden bir beste yaptım, bunu bir videoyla sosyal medyaya koymuştum. Bu bestem yoğun ilgi gördü. Sosyal medyadan birçok güzel mesaj aldım. Hakkâri’deki öğrencilerim ve köylüler beni arayıp ne kadar mutlu olduklarını ve duygulandıklarını söylediler. Birbirinden değerli müzisyen dostlarımın da desteğiyle ‘Ser Çava’ isimli bestemi güzel bir düzenleme ile kayıt altına aldık ve Hakkâri’de çektiğim fotoğraf ve videolarla birlikte klip çektik. Bu çalışmamdan herhangi bir maddi gelir elde edebilirsek bu geliri Hakkâri’deki kız çocuklarının eğitimi için kullanmayı düşünüyorum”

“Renkli Defter” isimli albümünden bahseden Altuntaş, “‘Ser Çava’ ile söz ve müziği bana ait olan birbirinden farklı tarzda 4 çalışmamı daha ‘Renkli Defter’ isimli çevrim içi bir albümde topladık, iki tanesine imkanlarımız ölçüsünde klip çektik. Bu çalışmalarım sürecinde yanımda olan başta Hüseyin Yücebağ, Erhan Özdemir, Serdar Yalçın ve tüm müzisyen dostlarıma ayrıca klip çekimlerinde Pulp Medya’ya sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

"FARKLI HALKLARIN MÜZİKLERİ BENİ ÇOK ETKİLEDİ"

9 yıl sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra yan alan geçiş hakkı sonrası 12 yıldır müzik öğretmenliği yaptığını söyleyen Altuntaş, lise yıllarında Hasret Gültekin, Ahmet Kaya, Grup Yorum ve Ali Asker gibi müzisyenlerin müziğinden beslendiğini dile getirdi. Hasret Gültekin Sivas’ta katledildiğinde lise öğrencisi olduğunu belirten Altuntaş, “Benim için çok kötü bir travmaydı. Besteleri, yorumu, bağlama tekniği ve duruşuyla çok özel bir isimdi Hasret Gültekin. Müziğe, bağlamaya bakışımda çok önemli etkisi olmuştur, maalesef genç yaşta hayattan koparıldı. Yine Ahmet Kaya’nın sesi, yorumu ve bestelerinin müzik hayatımda çok önemli etkisi olmuştur. Hâlâ şarkılarını severek dinlerim ve seslendirmeye çalışırım. Haksızlığa uğradı ve çok sevdiği bu coğrafyadan çok uzak bir yerde hayata veda etti. Ali Asker ile zaman zaman görüşürüz. Onun da sanatını, sesini, yorumunu protest tavrını çok severim. Üniversite yıllarımda ise etnik müzikle tanıştım. Farklı halkların müziklerini o zamanlar dinledim ve beni çok etkiledi. Kürtçe, Zazaca, Ermenice, Arapça, Lazca, Farsça... Ciwan Haco’yu, Fairouz’u, Dariush’u, Hayedehi’yi o zamanlar tanıdım. Bolu’da öğretmenlik yaparken Tebrizli Büyük Sanatçı ve Eğitimci Cavit Murtezaoğlu ile tanıştım, kendisinden ses ve nefes teknikleri konusunda eğitim aldım. İki yıla yakın birlikte çalıştık. Maalesef o da bu topraklarda hak ettiği değeri göremeden geçen yıl aramızdan ayrıldı” diye konuştu.

"DÜNYA HERKESİ VE HER ŞEYİ BAĞRINA BASAR"

Gezmeyi, yeni yerler görmeyi, yeni insanlar tanımayı ve yeni kültürlerle buluşmayı sevdiğini anlatan Altuntaş “Gittiğim ülkelerde halk müziklerini dinlemeye ve halk danslarını izlemeye özen gösteririm. Meslek hayatım boyunca birçok Asya ve Avrupa ülkesine gittim, İngiltere’de bir ilkokul projesine bağlamamla katılmıştım, oradaki minik öğrencilere bağlamamla Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsünü öğretmiştim. Bağlama onlara çok ilginç gelmişti ve Aşık Veysel’in türküsünü çok sevmişlerdi. Bazı ülkelere kültürel ve sanatsal projeler için bazı ülkelere de seyahat amaçlı gittim. Gerçi pandemi ve ekonomik durumlardan dolayı iki yıldır bir yerlere gidemiyoruz. Umarım şartlar olgunlaşır ve dünyayı tanımaya devam ederiz. Gittiğim ülkelerde şunu gördüm, halkların birbirleriyle sorunları yok, dünyanın her yeri ayrı güzel, insanlar ve diğer canlılar ayrı güzel ve bu dünya herkesi ve her şeyi bağrına basar yeter ki sanat olsun, sevgi olsun, adalet olsun” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de kadınlar “Sömürüsüz eşit ve özgür bir dünya için” sokaklara çıktı

SONRAKİ HABER

Zelenskiy, Ukrayna'ya yeterli destek vermeyen Batı'yı eleştirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa