Haber nedeniyle verilen hapis cezası Yargıtaydan döndü
Evrensel gazetesinde 2016'da yayımlanan bir haber nedeniyle TCK 301’den 5 aylık hapis cezası alan Çağrı Sarı ve Arif Koşar hakkındaki karar Yargıtaydan döndü.
Kolaj: Evrensel
Gözde TÜZER
İstanbul
Evrensel gazetesinde 2016’da yayımlanan haber nedeniyle gazetemizin o dönem Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı ve o dönem İmtiyaz Sahibi Arif Koşar hakkında 301’den verilen 5 aylık hapis cezası Yargıtaydan döndü. Yargıtay, söz konusu suçun unsurlarının bulunmadığını belirterek mahkumiyet kararının bozulmasına hükmetti.
DAVA 6 YILDIR DEVAM EDİYOR
Gazetemiz Evrensel’de 15 Mart 2016’da “Polis Nusaybin’de Halkı taradı: 3 yaralı” başlıklı haber nedeniyle TCK 301. maddeden dava açılmış, davada o dönem Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı ve o dönem İmtiyaz Sahibi Arif Koşar hakkında 5 aylık hapis cezası verilmişti.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 6 Haziran 2017’de görülen karar duruşmasında mahkeme, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılama” suçunun işlendiği gerekçesiyle verilen 6 ay hapis cezası, 6’da 1 oranında düşürülerek 5 aya indirmişti. Ceza, daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve bir daha suç işlemeyecekleri konusunda oluşan kanaat dolayısıyla hapis cezasının ertelenmesine karar verilmişti. Mahkemenin kararı istinaf mahkemesine taşınmış ancak esastan red kararı gelmişti. Hapis cezası kararı son olarak Yargıtaya taşınmıştı. Yargıtay ise hükmün bozulmasına oy birliği ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Tevdiine karar verdi.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ LEHİNE BİR KARAR"
Gazetemiz Avukatı Devrim Avcı kararın ifade özgürlüğü lehine bir karar olduğunu belirterek yaşanan süreci şöyle anlattı: “İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından haber yayımlandığı tarihte gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan Çağrı Sarı ve sorumlu yazı işleri müdürünün bağlı olduğu amir olan Arif Koşar hakkında TCK madde 301 suçlaması ile dava açılmış ve her iki sanık hakkında hapis cezazı verilmiş ve ertelenmesine karar verilmişti. Bu karara karşı istinaf mahkemesi de esastan red kararı vermişti. Ancak, daha sonra TCK madde 301, 299 gibi suçlamalara ilişkin Yargıtay yolunun açılması üzerine kararı temyiz ettik. Yargıtay, son olarak verdiği kararında da söz konusu suçun unsurlarının bulunmadığını belirterek sanıkların beraatleri yerine mahkumiyete karar verilmesine ilişkin kararı bozmuştur.”
BİR SONRAKİ DURUŞMA 28 HAZİRAN’DA
Bu durumda yeniden yargılama yapılacağını ve ilk duruşmanın 28 Haziran’da görüleceğini belirten Avukat Avcı “Bölge Adliye Mahkemesinin bu suçlara ilişkin kararlarına karşı Yargıtay yolunun açılması ve mahkemelerin gerekçesiz ‘esastan reddine’ dair kararların da incelemeye tabi tutulması her şeyden önce adil yargılanma hakkının sağlanabilmesine olanak tanımaktadır. Ayrıca, ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün ihlal edilmesini doğuran haberlere, yazılara karşı TCK 301/2, TCK 299, TMK 7 suçlamaların üst mahkemece de incelenmelerini sağlamaktadır” dedi.
Ancak Yargıtay yolunun açılmış olmasının her zaman düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmesini ortadan kaldırmayacağını belirten Avcı “Ancak, söz konusu karar ile ilgili olarak bunun ifade özgürlüğü lehine bir uygulama olacaktır.” ifadelerini kullandı.
HİÇBİR CEZA DA GAZETECİLİĞİMİZE ENGEL OLAMAZ
Cezası Yargıtaydan dönen Çağrı Sarı “Polis Nusaybin’de halkı taradı: 3 yaralı” başlıklı haber yayımlandığında bölgenin birçok kentinde ölümler yaşandığını, BM raporunun 18 ayda yaklaşık 2 bin kişinin hayatını kaybettiğini bildirdiğini aktararak “Silopi’de Taybet Ana’nın cansız bedeni bir hafta sokakta kalmıştı. Nusaybin’de de halk ölümle burun burunaydı. Haliyle bu ülkenin Kürt illerinde yaşananları, operasyonu, halkın ölümle burun buruna gelmesini haber yapmamak Evrensel’in varoluş ilkelerine ters” dedi.
Sarı şöyle devam etti: “O gün haber yaptığımız için yargılandık ve ceza aldık. Şimdi itirazlarımız sonucunda haklı olduğumuz göründü. Ancak süreç beş yıldan fazla sürdü. Bu adalet çok geç geldi ama gazetecilik kazandı. O günkü savunmamızda gazetecilik gereği bu haberi yaptık demiştik. Savunmamızın arkasındayız, hiçbir ceza da gazeteciliğimize engel olamaz.”