Adana'da kadınlar polis engeline rağmen 8 Mart açıklaması yaptı

Adana’da 8 Mart için 5 Ocak Meydanı’nda toplanan kadınların Atatürk Parkı’na yürümesine polis izin vermedi.

Alanı çevik kuvvet polisleri ile çeviren Adana Emniyeti kadınların yürüyüşünü engellemeye çalıştı.

Taşıdıkları dövizlerde eşit, özgür, şiddetsiz, savaşsız bir dünya taleplerini dile getiren kadınların önünü polisler keserek yürüyüşe izin vermek istemedi. Anayasal haklarını kullanarak yürüyüş yapmak istediklerini dile getiren kadınlar kendilerinin değil, kadın katillerinin engellenmesi gerektiğini söylediler.

Kadınlar “Kadınlara değil, katillere barikat” sloganları attı. Barikata yüklenen kadınlar yürüyüş haklarının engellenmesini protesto etti. Basın açıklamasını 5 Ocak Meydanı’nda yapan kadınlar açıklamadan sonra halaylarla eylemlerine devam ettiler.

PANDEMİ VE KRİZİN YÜKÜNÜ KADINLAR İŞSİZLİK VE DÜŞÜK ÜCRETLERLE ÖDÜYOR

Platform adına basın açıklamasını okuyan Sevil Aracı, eşit, özgür, şiddetsiz, savaşsız bir dünya için ekonomik krizin yarattığı yoksullaşmanın, çaresizliğin karşısında kadın dayanışmasını örme çağrısı yaptı.

Pandemi ile birlikte bakım emeği yükü, erkek şiddeti ile ev içi emek sömürüsünün, kadın cinayetlerinde artış olduğuna dikkat çeken Aracı, istihdamda ise uzun süre ve güvencesiz çalıştırılan kadınların asgari ücrete dahi ulaşamadığına dikkat çekerek işyerlerindeki emek sömürüsü, mobbing, taciz ve işten çıkarmalara karşı mücadele edeceklerini söyledi.

"SEYHAN BELEDİYESİ İŞÇİLERİNE SELAM OLSUN"

“Farplastan Darinda’ya; Sinbo’dan Adkotürk’e; Hugo Boss’tan tekstil atölyelerine, ülke genelinde kadınların da yer aldığı direnişlere işaret eden Aracı, “Bugün aramızda Seyhan Belediyesi işçileri de var. Yakın zamanda çalışma koşullarını iyileştirmek için bir grev kararı aldılar. Biz kadınlar Seyhan Belediyesi işçilerinin aldıkları grev kararının yanında yer alacak, haklarını alana kadar direnişlerine omuz verecek, bu kararın karşısında duran, grev kırıcılığı yapmaya çalışanların karşısında olacağız. Ülkenin dört bir yanında süren onlarca direnişe, grevlere selam olsun!” dedi.

"İSTANBUL SÖZLŞEMESİ'NDEN DE NAFAKA HAKKIMIZDAN DA VAZGEÇMİYORUZ"

Maruz bırakıldığı sistematik şiddet sonucu Zirve Soylu’nun intihara sürüklenmesine dikkat çeken Aracı, Homofobiye, ekonomik şiddete maruz kalan LGBTİ+’ların intihara sürüklendiğini, onur yürüyüşleri yasaklandığını, gökkuşağının yasaklanmak istendiğini söyledi. Ölümlerle sonuçlanan homofobik, transfobik, nefret suçu haberlerindeki artışa ve kadın cinayetlerine dikkat çeken Aracı, 2021 yılında en az 339 kadın öldürüldüğü bilgisini paylaşıp katillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesinin bu tabloda etkili olduğunu söyledi. Öldürülen kadınların pek çoğunun devletten korunmaya yönelik talebi bulunduğuna dikkat çeken Aracı, devlete kadınları koruma sorumluluğu veren İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığını da hatırlattı. Yeni yasalarla kadınların nafaka hakkı gibi Medeni Yasa’daki haklarının birer birer tırpanlanmak istendiğini dile getiren Aracı, İstanbul Sözleşmesi’nden, yaşama hakkından, boşanma ve nafaka hakkından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Aracı, “İstanbul Sözleşmesi tekrar imzalansın ve 6284 sayılı kanunla birlikte etkin şekilde uygulansın. Her yerde kadınların güvenle gidebileceği danışma merkezleri ve sığınaklar açılsın” dedi.

KADINLAR SAVAŞA KARŞI

Emperyalistlerin Ukrayna üzerinde kurduğu haksız savaş politikalarını ve işgali kabul etmediklerini söyleyen Aracı, “Zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelere karşılaştığının en yakından tanıkları olarak bu savaş çığırtkanlığına karşıyız. Mültecilerin sınırlarda, yaşam alanlarında uğradığı katliamların tanıklarıyız. Mülteci kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik saldırılara geçit vermeyeceğiz” dedi.

"HASTA TUTSAKLAR ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURULSUN"

Dışarıdaki baskının kat be kat fazlasının hapishanelerde çıplak arama, taciz, fiziksel ve psikolojik şiddet, hak gaspları şeklinde hapishanedeki kadınlara ve translara uygulanmaya devam ettiğini söyleyen Aracı, kadınların iradesinin önünde durarak Aysel Tuğluk ve yüzlerce hasta tutsağın hapishanelerde ölüme terk edilmek istendiğini dile getirdi. Aracı, "Cezaevlerinde kadınlara ve translara yönelik çıplak arama, taciz, fiziksel ve psikolojik şiddet son bulsun, hasta tutsaklar derhal özgürlüklerine kavuşturulsun" dedi.

"KHK'LILAR GÖREVİNE DÖNSÜN, ÇOCUKLARI KORUYACAK YASALAR ÇIKARILSIN"

Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler, kadına yönelik şiddet gibi sorunlarla ilgili etkin önlemler geliştirilmesini isteyen Aracı, bunun için toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilerek kadın katillerine uygulanan haksız tahrik, iyi hal indirimleri gibi cezasızlık politikalarından vazgeçmesini istedi. Çocukların istismar edilmesini engelleyecek koruma programlarının hayata geçirilmesini ve çocuk yaşta evlilikle tavizsiz bir mücadele yürütülmesini isteyen Aracı, “ KHK’lar ile haksız ve hukuksuz olarak işlerinden edilen, açlık ve yoksullukla terbiye edilmek istenen kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilsin! LGBTİ hakları anayasal güvenceye alınsın. savaş politikalarına son verilsin! Savaşa harcanan bütçe kadınların ve çocukların ihtiyaçları için kullanılsın. Kürt sorununda barışçıl, adil, demokratik, eşit haklar temelinde çözüm istiyoruz! Mülteci kadınların barınma, eğitim, sağlık gibi temel hakları sağlansın. 8 Mart yasal, ücretli izin sayılsın! ” dedi. (Adana/EVRENSEL)