Geleceği karanlığa itenlere karşı mücadeleyi büyütüyoruz!
Gelecek güzel günler bugünlerle inşa edilmeli ve mücadeleye zaman kaybetmeden başlanmalı. Yan yana geldikçe, örgütlü mücadeleyi ördükçe birlikte değiştireceğiz.
Fotoğraf: Pexels
Bahar BİTİK
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Yüz yüze eğitimin başlaması ile beraber artan yurt ve kira fiyatları, okul masraflarını karşılamak için verilen kredi ve bursların da yetersizliği, dolayısıyla okurken çalışmak zorunda kalan öğrencilerin de oldukça fazla olduğu gerçeği çok uzaklarda değil, yanı başımda sıra arkadaşlarımda rastlıyorum. Kendi ihtiyaçlarımı karşılamak istediğimde hesap yapan genç kadınlardan bir tanesiyim. Her gün çay, kahve ve yemek hesabı yapıyoruz. Genç işsizlik oranının giderek yükseldiği bu zamanlarda gelecek kaygısını iliklerimize kadar yaşıyor ve geleceğe dair karamsarlığa itiliyoruz.
“SAVAŞLAR DÜNYASINDA GENÇLİK VE GELECEK”
Bir yandan hukuk fakültesinin her yere açılması; bir yandan da hukuk eğitiminin niteliksiz bir hal alması gelecek kaygımızı daha çok arttırıyor. Gelecekte daha iyi yaşam koşullarına ve iş imkanlarına sahip olabileceği bir dünyanın mümkün olduğunu görmek istiyoruz. Bu olumsuz atmosferle ile beraber patlak veren Ukrayna-Rusya savaşının başlamış olması, savaşsız bir dünyanın mümkün olup olmaması konusunda kafamı kurcaladı. Dünyanın birçok yerinde barışın sesini yükseltmek için insanlar sokaklara döküldü. Bu insanların eylemleri savaşsız bir dünyanın mümkün olabileceğini gösterdi. İskender Bayhan ile birlikte bu gelişmeleri konuşmak için “Savaşlar dünyasında gençlik ve gelecek” adlı etkinlik yaptık. ABD, Nato ve Rusya emperyalizmine karşı barıştan yana olmayı tartıştık. Medyaya yansıtılanlar dışında konuşulmayanları masaya döktük ve gençlik olarak barışın sesini yükseltmek için bulunduğumuz her alanda ısrar etmeyi yan yana gelme koşullarını yaratmak gerekiyor. Gelecek güzel günler bugünlerle inşa edilmeli ve mücadeleye zaman kaybetmeden başlanılmalı. Yan yana geldikçe, örgütlü mücadeleyi ördükçe birlikte değiştireceğiz. Dünya ve Türkiye’deki gençler; olumsuz, baskıcı atmosfer karşısında harekete geçmeli. Bu bilinçle özlemini ve ihtiyacını duyduğu geleceği yaratmak için yarını bugünden inşa etmeye başlamalıyız.