Meslek liselerinde üretmek hayal
Taleplerimiz, isteklerimiz doğrultusunda bir araya gelmeliyiz ve bizleri ağır koşullara mahkûm bırakan, sırtımızdan milyonlarca lira kâr elde eden politikalara dur demeliyiz.
Fotoğraf: Freepik
Mert AKYILDIZ
Adana
Mesele, Türkiye’de eğitim sistemi olunca üzerinde en çok tartışılması gereken yerlerin başında meslek liseleri geliyor. “Meslek lisesinde öğrencilerin günü nasıl geçiyor”, “Neler yapıyorlar”, “Staj koşulları ne durumda” diye öğrenmek için meslek liselerine doğru gidiyoruz. Adana Emek Mahallesi’nde birçok meslek lisesi var. Meslek liseleri kampüsü gibi. Motor Meslek, İsmet İnönü Endüstri Meslek Lisesi (EML) ve Adana Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri ile konuşuyoruz.
“STAJDA ELİM DELİNMESİNE RAĞMEN HİÇ İZİN ALAMADIM”
İlk olarak meslek lisesi öğrencisi İsmail ile karşılaşıyoruz. Kendisi 11. sınıfta okuyor. İsmail ile meslek lisesinde bir gününün nasıl geçtiğini konuşuyoruz, “Gün içerisinde genel olarak sıkılıyorum. Ayrıca okulun genel durumu da yoran etkenlerden bir tanesi” diye anlatıyor. Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda,
“MESEM hakkında bir bilgiye sahip değilim” diyor. Tıpkı birçok meslek lisesi öğrencisi gibi İsmail de MESEM hakkında bilgi sahibi değil. Sonrasında kendisine lisedeki eğitimi soruyoruz. İsmail’in eğitim ile ilgili düşünceleri şöyle: “Öğrenciler yeterli seviyede eğitim alamıyor. MEB’in bunu düzenlemesi lazım. Dersler yoğun ve sayısal derslere daha fazla önem veriyorlar. 10. sınıftan beri beden eğitimi dersi hiç yok” derken okul içi sosyal etkinliklerin azlığına dikkat çekiyor. Meslek liselerindeki staj koşulları hakkında ise şunları söylüyor: “Staj koşullarında şirketler bizi baya yoruyor. Yazın stajdan elimin delinmesine rağmen çalışmak zorunda kaldım ve okul buna müdahale etmedi. Üç ay yaptığım stajda iki hafta hasta halimle çalışmak zorunda kaldım” dedi. Sadece aylık 750 TL ücret aldığını belirten İsmail, “Bir ayakkabı iki kıyafet aldığımda bu ücret bitiyor” diyerek ülkemizde meslek liseli binlerce öğrencinin yaşadığı ağır staj koşullarının çarpıcı bir örneğini veriyor.
MESEM ÖĞRENCİLER TARAFINDAN BİLİNMİYOR
11. sınıf öğrencileri olan Muhammed ve Tuna ile karşılaşıyoruz. Kendilerine öncelikle derslerin nasıl işlendiğini sorduğumuzda Tuna, “Biz genellikle dersleri uygulamalı işliyoruz, PLC’lerimiz var. Çizimleri PLC’ye geçiriyoruz genel olarak. Çizimlerimiz sabit direnç ve diyoplarla bir şeyler yapıyoruz yani genel olarak çok sıkılmıyoruz” derken eğitimlerin yeterlilik düzeyini sorduğumuzda bu sefer arkadaşı olan Muhammed söze giriyor, “Eğitimler yeterli düzeyde değil. Biz sadece çizim yapıp PLC’ye geçiyoruz. Dersler sadece bunun üzerinden ilerliyor” diyor. Seneye görecekleri stajlar hakkında bilgiye sahip olup olmadıklarını sorduğumuzda, “Asgari ücretin 1/3’ünü kazanacağımızı biliyoruz sadece, onun dışında staja dair hiçbir bilgimiz yok” diyor. MESEM hakkında ne düşündüklerini sorduğumuzda ise Muhammed, MESEM’in ne olduğunu bilmezken Tuna, söze giriyor, “Okulu bırakanlar, okulu bırakmak isteyenler oraya geçiyorlar. Haftada iki gün okula geliyor üç gün de staj yapıyorlar. Bence okumayanlar, okumak istemeyenler için daha yararlı” diyerek sözlerini bitiriyor ve biz de başka bir 11. sınıf öğrencisi olan Mert’in yanına gidiyoruz. Kendisine meslek lisesinde günün nasıl geçtiğini sorduğumuzda, “Meslek lisesi dersleri beni genellikle yoruyor” derken ne iş yaptıklarını sorduğumuzda, “Bölüm bölüm farklı işler yapıyoruz. Elektrik, pano, makine bunlardan sadece birkaçı. Ben elektrik bölümündeyim. Bölümüm beni iyi yönde etkiliyor. Hayata karşı farklı bir bakış açısı oluşturuyor” derken stajlar ve MESEM hakkında bir bilgisi olup olmadığını sorduğumuzda, MESEM hakkında bir fikrinin olmadığını söyleyen Mert, en son meslek lisesinin eğitiminin yeterli olduğunu söyleyerek uzaklaşıyor. Meslek lisesi derslerinin yeterli düzeyde olduğunu söyleyen sadece Mert de değil. Aynı lisede olan Mehmet’in yanına gittiğimizde o da bize aynı cevabı veriyor. Derslerde genel olarak sıkılmadığını belirten Mehmet, “Dersler on saat olunca yorulduğum zamanlar oluyor. Bence dersler gayet güzel, benim de derslerim iyi. Anadolu lisesinden bile daha güzel” diyor.
MESLEK LİSELERİ ÜZERİNDEN KAR EDEN ŞİRKETLER VE OKULLAR
Tablo aşağı yukarı böyle. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu MESEM hakkında bilgiye sahip değilken, okuldaki derslerin öğrencileri yorduğu da bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Öğrencilerin yeri geldiğinde tıpkı İsmail gibi iş kazası geçirdiği, bir işçiden farksızmışçasına çalıştırtıldığı staj koşulları, öğrencilerin alabildiği bir ayakkabı, iki kıyafetten ibaret. Okul içerisinde öğrencilerin sosyalleşebileceği alanların darlığı, gün gün on saati bulan ders yoğunluğu, uygulamalı derslerin öğrenciler üzerinde yarattığı yorgunluk sadece gözlemleyebildiğimiz birkaç problem. Meslek lisesi öğrencileri üzerinden şirketlerin, okulların yaptığı kârlar da işin cabası. Bunca sorunun ise tek bir cevabı var. Taleplerimiz, isteklerimiz, özlemlerimiz doğrultusunda bir araya gelmeliyiz ve bizleri ağır staj koşullarına mahkûm bırakan, sırtımızdan milyonlarca lira kâr elde eden politikalara ve eğitim sistemine dur demek.