09 Mart 2022 11:23

Gençliğin boş zamanı bir mücadele alanı

Bugün özellikle çalışan öğrenciler için boş zaman, adeta hayati bir yaşam hakkı haline gelmiş durumda.

Kaynak: Freepik

Paylaş

Beyza SOLMAZGÜL

Galatasaray Üniversitesi

 

Sanayileşmenin sosyal hayata getirdiği dönüşümlerden “çalışma dışı zaman” anlayışı, literatürde “boş zaman” ya da “özgür zaman” olarak ifade edilir ve insanların diledikleri gibi değerlendirebilecekleri bir zaman dilimidir. Bu yazıda da Türkiye’deki gençliğin boş zaman değerlendirme biçimlerinin güncel durumunu inceleyeceğiz.

Gençliğin boş zamanının nasıl disipline edildiğine geçmeden boş zamana ve önemine değinilmelidir. Boş zaman kavramının gelişim sürecine bakıldığında Sanayi Devrimi ile çalışma, tasarruf, sermaye birikimi gibi kavramların yeni değerler olarak belirdiği ve boş zamanın tembellik olarak değerlendirildiği görülür. Çalışmaya büyük önem verilen bu dönemde boş zaman, yorulan bireylerin fiziksel güçlerini yeniden bulmasına yardımcı olan dinlenme fonksiyonu içindir ancak dinlenmenin fiziksel yorgunluğu giderebildiği gibi ruhsal durumu ve devam edebilme motivasyonunu mutlaka yeniden canlandıracağı da hatırlanmalıdır. Modern insan yeterli koşullara sahipse yeni ve özgün aktivitelere yönelir. Bu yönelim doğrultusunda gerçekleştirilen boş zaman faaliyetleriyle de toplumsal yaşamın niteliği gelişir; yaşam daha yaratıcı, mutlu ve zengin bir duruma gelir. Keza boş zaman aktiviteleri sosyalleşme için de bir hizmet sürecidir. Özellikle boş zamanlarda kazanılan davranışlar yaşamın bütününü etkiler.

Günümüz toplumunda, boş zaman çok boyutlu bir karakter taşır. Sadece kişiye ait, onun inisiyatifinde bir zaman değil, bir o kadar da farklı kurumsal aygıtlar, örgütler, endüstriler ve soyut yapıların etki ettiği, kendi tekellerine aldıkları ticari bir alandır. Öyle ki boş vakit, bir endüstriye, kârlı bir ekonomiye, değişik iktidar aygıtlarınca yönlendirilen bir zaman/yaşam alanına dönüşür.

GENÇLİĞİN BOŞ ZAMANI: OLANAKLAR VE SINIRLILIKLAR

Biz öğrenciler için üniversiteler özgürce fikirlerimizi paylaşabileceğimiz, sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunabileceğimiz en önemli yaşam alanlarıdır. Ne hayallerle gittiğimiz üniversiteler dönem dönem polis şiddeti ve ablukasının merkezi hâline geliyor. Üniversitelerde polis varlığının kampüs yaşamının doğal bir parçası gibi kabullendirilmeye çalışılması öğrencilerin yaşam alanına zarar veriyor.

Üniversite öğrencilerinin kampüste fazladan vakitlerini geçirebilecekleri alanlarının olmaması, özellikle okumak için il değiştiren öğrencilerin harçlık yetiştirememesi ve sosyo-ekonomik koşullar boş zaman tercihinde etkili oluyor.

Örneğin Karaman Yüksek Öğrenim KYK’da kalan üniversite öğrencilerinin rekreasyon alışkanlıkları ve yurtların bu konuda sağladığı imkânların yeterliliği ile ilgili kurumda kalan öğrencilerle yürütülen çalışma, öğrencilerin sosyal faaliyetlere katılımın akademik başarıyı artırdığı, KYK yurtlarında istenilen etkinlikleri ve katılımı sağlamak için tesislerin yeterli olmadığı, personelin bu konuda yeterli düzeyde bilgisinin olmadığı ve ilgisiz kaldığını bulguladı. Halbuki yurtlar öğrencilerin yalnızca uyumak için kullandığı yerler değil, onların yaşam alanıdır. Gençlerin yaşam alanlarında taleplerinin karşılanması ise acil bir ihtiyaçtır.

Pamukkale Üniversitesinde yapılan bir başka araştırmaya göreyse üniversite öğrencilerinin boş zamanlarında en az tercih ettikleri faaliyetler resim yapmak, araba kullanmak, bir müzik aleti çalmak, el işleri yapmak ve heykel-seramik gibi sanatlarla ilgilenmek. Araştırmada, öğrencilerin aylık bütçesiyle birlikte boş zaman faaliyetleri için harcadıkları paranın da arttığının görülmesi, öğrenci gençlik için sosyal faaliyetlere erişim sorununu da ortaya koymaktadır.

Nitekim boş zaman faaliyetlerine katılamayışlarının sebebi sorulduğunda öğrenciler “Çevremde bu tür etkinlikler için tesis, araç-gereç, malzeme yok” ve “Boş zaman faaliyetlerine nasıl katılmam konusunda beni yönlendiren kimse yok” cevaplarını vermişlerdir.

Öğrenciler maddi imkânsızlıklar nedeniyle yapamadıkları faaliyetleri sportif, müzik ve sanat ağırlıklı faaliyetler, gezilere ve kurslara katılmak olarak belirtmişlerdir. Bunların yerine çok harcamayı gerektirmeyen ve klasikleşmiş bazı faaliyetlerle boş zamanlarını değerlendirmektedirler.

Gençler boş zaman faaliyetlerine katılmada kendilerini yönlendirici kişilerin olmadığını özellikle belirtmiş ve kendilerine olanaklar sağlanırsa boş zamanlarını daha üretken biçimde geçireceklerini ifade etmişlerdir.

Üniversiteler, öğrencilerin akademik kariyerlerini önemsediği kadar gençlerin entelektüel yönlerini geliştirmelerine katkıda bulunacak boş zaman faaliyetlerini de önemsemelidir. Bu konuda üniversitelerde çeşitli hobi kulüpleri, gençlerin boş zaman faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri tesis, araç gereç ve binalar sağlanmalıdır. Ayrıca üniversiteler çeşitli sosyal organizasyonlar düzenlemeli, gençliğin bu konudaki beklenti ve istemlerini belirlemelidir.

Farklı kültür, etnik köken ve sosyo-ekonomik yapıya sahip öğrencilerin eğitimleri süresince ders dışı boş zamanlarının çoğunu geçirdikleri kafeler, kendi yaş grubundakilerle sosyalleşmeye olanak sağladıklarından oldukça önemli mekânlardır. Ne var ki kafeler, herkese açık olsa da ekonomik gelir ve statüye göre tercih noktasında engellere takılmaktadır. Bugün bir kafede vakit geçirmek gençler için lüks, sosyalleşmek ise öncesinde bir ekonomik hesap yapmayı gerektirecek bir etkinliktir.

Atatürk Üniversitesinin farklı bölümlerindeki 19.153 öğrenciyle yapılan çalışmada yüksek gelirli katılımcıların boş zaman motivasyon ve tatminlerinin, daha düşük gelirlilere oranla çok daha yüksek olduğu bulunmuştur.

ÇALIŞMAK İÇİN OKUMAK OKUMAK İÇİN ÇALIŞMAK

Günümüz ekonomik şartları sebebiyle üniversite öğrencileri geçinebilmek için part-time, hatta başka çareleri olmadığı için tam zamanlı işlerde bile çalışıyorlar. Bursların yetersizliği ve hatta kredi yoluyla veriliyor olması ile barınma sorununa üniversiteler veya devlet tarafından bir çözüm üretilmemesi öğrencilerin geçim sıkıntısını artırıyor ve çalışmayı mecbur kılıyor. Hayatlarının önemli kısmını eğitime ve para kazanmaya ayıran öğrenciler, boş zamanlarını yönetme konusunda motivasyon yokluğuyla beraber bunu değerlendirme biçimlerinden de tatmin olamıyorlar.

Öğrenciler boş zamanlarını daha çok çalışmaya devam edebilmek için gerekli fiziksel gücü toplama ve dinlenme olarak geçiriyorlar. Yani bugün çalışan öğrenciler için boş zaman, hayati bir yaşam hakkı durumunda.

KAYNAKÇA

https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/54880/yokAcikBilim_10042776.pdf?sequence=-1&isAllowed=y

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/114893

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/181756

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/113011

 

ÖNCEKİ HABER

8 Mart yürüyüşünde polisin biber gazına maruz kalan gazeteci Fatih Pınar: Acıdan ziyade kör oldum duygusu yaşadım

SONRAKİ HABER

HDP'li Sancar: Muhalefetin mesele HDP olunca hukuk varmış gibi davranması kabul edilemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa