Rusya'yı terk eden Gazeteci Nuria Fahtykhova: Baskıya rağmen Ruslar savaşa karşı seslerini yükseltiyor
Rusya'yı terk etmek zorunda kalan Gazeteci ve hak savunucusu Nuria Fahtykhova Rusya’da Putin iktidarının yaratmak istediği korkuya rağmen, Ukrayna'nın işgaline seslerini yükselttiğini anlattı.
Fotoğraf: Selman Aksünger | AA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Rusyalı gazeteci ve hak savunucusu Nuria Fahtykhova, Rusya’da Putin iktidarının toplum üzerinde yaratmak istediği korkuya rağmen, başta gençler olmak üzere halkın Ukrayna işgaline karşı tepkilerini ortaya koyduklarını ifade etti.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı ikinci haftasını geride bıraktı. Ukrayna’da, halk savaştan kaçmak için sınır komşusu olan ülkelere göç ediyor. Rusya’da ise Devlet Başkanı Putin’i eleştiren ve savaşa karşı çıkan Rusyalılar tutuklanma korkusu nedeniyle ülkelerini terk ediyor.
Savaş karşıtı Nuria Fahtykhova da Rusya’yı terk edenler isimlerden biri. Nuria Fahtykhova Moskova'daki Heinrich Böll Stifung Derneğindeki demokrasi programında koordinatörlük görevini de yapıyor. Aynı zamanda gazetecilik de yapan Nuria, “She is an expert” feminist platformunun kurucusu. Nuria, Heinrich Böll Stiftung İstanbul Ofisinde, Rusya ile ilgili gözlemlerini, eleştirel haber yapan basın yayın organlarında çalıştıkları ve savaşa karşı çıktıkları için ülkelerini terk etmek zorunda kalan 4 gazeteci ile birlikte anlattı. Heinrich Böll Stiftung İstanbul Ofisi yöneticisi Kristian Brakel programda medaratörlük yaptı.
"SAVAŞ KELİMESİ YASAKLANDI"
Nuria’nın Rusya'da var olan duruma dair anlattıkları şöyle özetlenebilir:
“Putin, 4 Mart’ta çıkardığı kararnameyle savaş kelimesini yasakladı. Bu kelime haberlerde kullanılmıyor. Eleştirel haber yapan ve muhalif yayın yapan basın susturuldu. Çıkartılan kararnameyle Ukrayna’ya yönelik başlatılan saldırı, ‘Nazilere karşı’, ‘Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak istemesi’ olaak kamuoyuna propaganda edildi. Ukrayna’nın ‘kötü komşuluk’ yaptığı argümanını öne çıkartan Putin, işgali başlatmak zorunda kaldığı imajını vermek istiyor. Aynı zamanda sosyal medya ve internet kullanımına getirilen yasaklar da söz konusu. Bu gelişmeleri Rus gazeteciliğinin ölümü anlamına geliyor. Şimdiye kadar 150’ye yakın gazeteci Rusya’yı terk etti. Bunlar arasında uluslararası basında çalışanlar da var.”
"EYLEMLERE KATILANLARA YÜKSEK PARA CEZALARI VERİLİYOR"
Putin’in kendi yönetimini kaybetmemek için giriştiği bu işgal saldırısına karşı Rusya’dan bir tepki gelip gelmeyeceği konusunda başta tereddütleri olan Nuria, bunun nedenini ise, Putin’in muhalefete yönelik baskıcı politikaları olarak gösterdi. Nuria, insanların tepki göstermekten çekinmesine ekonomik kaygıların neden olduğu görüşünde. Zira son dönemlerde çıkartılan kararnamelerle, protestolara katılanlara katıldıkları her eylem sayısına göre artış gösteren yüksek para cezaları söz konusu. Aynı zamanda yüzleri tanıyan termal kameraların büyük kentlerin önemli alanlarına yerleştirildiği için eylemlere katılanlar sonradan bulunup gözaltına alınabiliyor ya da para cezasına maruz kalabiliyor.
"ÖZELLİKLE GENÇLER PROTESTOLARA KATILIYOR"
Siyasi nedenle tutuklananların da olduğunu hatırlatan Nuria, yaratılmak istenen korkuya rağmen Rusya’da özellikle gençlerin savaşın başladığı günden bu yana alanlara çıkarak, Putin’i ve işgal saldırısını protesto ettiğini de aktardı. Basın eliyle yapılan propagandanın pek işe yaramadığını ifade eden Nuria, bunun nedeni olarak da iki ülke halkının arasındaki bağı gösterdi.
Nuria’nın anlattıklarından dikkat çeken bir diğer nokta ise Rusya’nın Putin yönetimiyle nasıl bir otoriter rejime dönüştüğü ve birçok uygulamanın kağıt üzerinde kaldığı. Nuria, Putin’in Rus milliyetçiliği üzerinde Rusya’daki farklı dillere ve kültürlere yönelik baskı politikalarını harekete geçirdiğini ve Rusça’nın tek resmi dil olması yönünde yasal adımlar attığını aktardı, başta basın olmak üzere, ifade ve düşünce özgürlüğünün önündeki yasaklara dikkat çekti. Konuşmasının sonunda iki ülke halkının dayanışma halinde olmasının önemine değindi.