Kılıçdaroğlu Diyarbakırlı gençlere "Oyunuza talibiz" dedi ama…
Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorulara verdiği cevaplar, CHP’nin Kürt sorunu ve çözümü noktasındaki duruşunun henüz "Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı"dan ileriye gidemediğini tekrar göstermiş oldu.
Fotoğraf: CHP/Alp Eren Kaya | AA
Nurgül DENİZ
Diyarbakır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinin birinci gününde "Gençlik Buluşması'nda Diyarbakırlı gençlerle bir araya geldi. Biz de bir grup arkadaş ile bu buluşmayı izledik. Yapılan buluşma yoğun ilgi gördü. Yaklaşık 500 kişilik salon doldu. Gelen gençlerin bir kısmı CHP’nin AKP karanlığı karşısında güçlü bir seçenek olduğunu düşünen ve CHP’nin geleceğe dair vaatleri içinde kendini arayan gençlerdi. Fakat ağırlıklı olarak yıllardır Kürt halkı üzerinde süren baskı ve yasaklamalara, seçilmişlere yönelik kayyum atamalarına, cezaevindeki milletvekillerine, belediye başkanlarına dair CHP’nin söyleyeceği sözü merak eden, Kürt sorununa ve çözümüne dair ortaya ne koyduğunu duymak isteyen gençler vardı. Zira yakın dönemde 6 muhalefet partisinin yayımladığı ‘mutakabat metni’nde Kürt sorununa dair, kayyum atamaları hariç hiçbir çözüm yoktu. Gençler de mutabakat metninde olmayan ‘çözüm önerilerini’ doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu’na sordular. Salonda söz alanlar arasında ataması yapılmadığı için Kılıçdaroğlu’ndan özel görüşme talep edenler bile vardı. İlgi yoğundu.
Diyarbakır ziyareti öncesinde verdiği demeçler ile Kürt sorununun çözümü için meclisi adres gösteren ve HDP’yi muhatap olarak gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, sorunun çözülmesi için adımlar atılacağının işaretini vermişti. Diyarbakır ziyareti de, yapılan gençlik buluşması da bunun göstergelerinden ve olumlu adımlar. Fakat sorulan sorulara verilen cevaplar, CHP’nin Kürt sorunu ve çözümü noktasındaki duruşunun henüz "Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı"dan ileriye gidemediğini tekrar göstermiş oldu.
Öyle ki Selahattin Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılmasında CHP’nin de “evet” oyu kullandığı hatırlatılarak sorulan “niçin” sorusuna, “2016 yılında oylananın bir anayasa değişikliği olduğunu, Selahattin Demirtaş’ın dokunulmazlığı ile ilgisi olmadığını” söyleyen Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın “hiçbir suçu günahı olmadan içeride” yattığını ve seçimlerden sonra hemen serbest bırakılacağını belirtti. Semra Güzel’in çözüm sürecinde çekilen fotoğrafı nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılması için verdikleri “evet” oyu sorulduğunda ise elinde uzun namlulu silahla poz veren birinin suç işlediğini ve yargılanması gerektiğini söylüyordu Kılıçdaroğlu. Son tezkere oylaması hariç Suriye’ye yapılan operasyonlara neden ‘evet’ dendiği sorusunu ise yanıtsız bırakarak ‘Bugün Gara operasyonuna en çok biz karşı çıkıyoruz’ diyordu. Ya da geçtiğimiz günlerde imzaladıkları metin ile birlikte yürüyeceklerini ilan ettikleri 6 muhalefet partisinin geçmişte yaptıkları hatırlatılarak "Bu partiler ile yan yana yürüyerek mi bu sorunlara çözüm olmayı düşünüyorsunuz" sorusuna da yine benzer kaçamak cevaplar vererek geleneksel söylemleri tekrarlıyordu. Bu ve bunun gibi sorular ve kaçamak ya da geleneksel cevaplar ile devam etti buluşma.
Buluşma sonunda salonun büyük bir kısmının kafasındaki soruların çözümüne dair somut tutumlar içeren cevaplar alamadığı belliydi. Gençlerin Kürt sorunu ve çözümü noktasındaki sorularına kaçamak cevaplar verilmesi, CHP’nin bu meselede geçmişteki durumuna göre ileri adımlar atmış olmasına karşılık henüz Kürt gençliğinin taleplerine yanıt verebilecek noktada olmadığını, daha katedecek çok yolu olduğunu hem CHP’ye hem Kürt gençliğine göstermiş oldu. Bu noktada Kürt gençliğinin zamanında Erdoğan’ın da dillendirdiği ‘Kürt sorunu vardır’ minvalinde açıklamalara çok itimat etmediği, somut adımlar beklediği aşikar. Özellikle çözümün ‘Seçimi kazandıktan sonra halledeceğiz, sizin oyunuza da talibiz’ gibi bir al-ver ve vaat politikasına dönüşmüş olması Diyarbakır gençliğinin aradığı çözümün burada olmadığını ortaya koydu.