"Buca Cezaevi yıkımında asbest çevreye yayılıyor"
İzmir Buca Açık ve Kapalı Cezaevinin yıkımında asbest yönetmeliğine uyulmadığı iddia edildi. Uzmanlar hem işçilerin hem de çevre sağlığının hiçe sayıldığını söylüyor.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Yerleşim yerlerinin içinde kalması nedeniyle yıkım kararı alınan İzmir Buca Açık ve Kapalı Cezaevinin yıkımında asbest yönetmeliğine uyulmadığı iddia edildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, 3 Şubat 2022 tarihinde kapalı teklif usulü ihale yapıldı. İhalede 12 milyon lira teklif veren firmanın imza aşamasında işi almaktan vazgeçtiği belirtilirken, 4 Mart tarihinde basına kapalı olarak yapılan ikinci ihaleyi 16 milyon 420 bin liraya Nermanoğlu firması aldı. Firmadan yapılan açıklamada yıkımın 45 gün içinde tamamlanacağı ifade edildi.
YIKIM İÇİN ASBEST NUMUNELERİ ALINDI MI?
Yıkım için hazırlanan “hurda karşılığı yıkım teknik şartnamesi”nde “asbest ve tehlikeli atıklar” maddelerinin olmaması, asbest yönetmeliğine atıfta bulunulmaması “asbest” iddialarını güçlendirdi.
Nermanoğlu Hafriyat Şirketinin “45 günde yıkımı tamamlarım” açıklamasını gazetemize değerlendiren adını açıklanmasını istemeyen asbest söküm uzmanı, şartnamesinde asbest maddesinin olmaması ve numunelerden laboratuvar raporu alındığı konusunda şüphe taşıdığını belirterek, ihale sonuçlanmadan 15 gün önce kapı ve pencerelerin söküldüğünü tespit ettiklerini söyledi. “Çatılardan sarkan yalıtım malzemeleri, kazan daireleri, elektrik tesisatı gibi asbest barındıracak yerlerde ne gibi önlemler alınmış bilinmiyor” dedi.
"45 GÜNDE YÖNETMELİĞE UYGUN YIKILMASI MÜMKÜN DEĞİL"
2004 yılında yürürlüğe giren Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin ilgili bölümlerini hatırlatan asbest söküm uzmanı, 1959 yılından beri hizmet veren bir binanın yıkımında “Tehlikeli atıklar yıkımı yapılacak yapılardan ayıklanır ve ayrı toplanır” hükümlerinin ihlal edildiğinin altını çizdi.
Asbest söküm uzmanı, “4 Mart’ta ihalesi sonuçlanan 69 bin metrekarelik 16 bloktan oluşan bir binanın 45 günde yönetmeliğe uygun yıkılması mümkün değil. Şartnamede olmayan ‘asbest’ maddesinin yıkım ruhsatı olup olmadığı kaygısını taşımamıza neden oldu” diye ekledi.
"HEM İŞÇİLERİN HEM DE ÇEVREDE YAŞAYANLARIN SAĞLIĞI HİÇE SAYILIYOR"
Cezaevinin arka kapısından hafriyat kamyonlarının devamlı girip çıktığı gözlemlenirken, blokların yıkımına başlandığına dikkat çeken asbest söküm uzmanı, “Hiçbir önlem alınmadan başlanan yıkımla hem yıkımda çalışan işçilerin hem de çevrede yaşayanların sağlığı hiçe sayılıyor. Binlerce tonluk hafriyat toprağı İzmir caddelerinde önlem alınmadan yönetmeliğe aykırı olarak taşınıyor. Bu durumdan birinci dereceden sorumlu Buca Belediyesi, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün yazısına uymayarak suç işlemektedir” dedi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” esas alınarak yapı yıkılmasına onay veren resmi yazısını 30 Temmuz 2018 tarihinde tüm kurumlara gönderdiğini hatırlatan asbest söküm uzmanı, bu yıkımda ortaya çıkacak olan zararlardan, şartnamede denetim görevi olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Buca Belediyesinin sorumlu olduğunu söyledi.
HAFRİYATLAR NEREDE AYRIŞTIRILACAK?
Buca Cezaevi yıkımından çıkan hafriyatın nerede ayrıştırılacağı sorusu akla geldi. İnsan ve çevre sağlığı tehlikeye atılan İmar Kanunu’na aykırı tesis yapılan Uzundere’yi akla getirdi. Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği konuyla ilgili defalarca kez kamu kurumlarına başvuru yapmış fakat sonuç alamamıştı. Dernek Başkanı Süleyman Gür, “Buca Cezaevi hafriyatının bu bölgeye dökülmesi durumunda tehlike daha da büyüyecek. Uzundere Vadisi, asbestli molozlarla, hafriyatlarla ve hurda araçlarla dolmaya devam edecek. Bu kaçak işletmelere ve kaçak hafriyata bir an önce çözüm bulunmasını bekliyoruz” dedi.