Çukurova Üniversitesinde kadınlardan güvenli kampüs için birlik çağrısı
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğundan Delal Özbey: 'Güvenli kampüs’ talebiyle çıktığımız bu yolda toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Fotoğraf: Volkan Pekal / Evrensel
Tuğba EROĞLU
İrem ÖZDEN
Adana
Kadın buluşmaları ile onlarca kadınla tartışmalar yürüten Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu (ÇÜKÇAT) geçtiğimiz hafta Avukat Sevil Aracı ile kadın hareketinin düzeyi ve İstanbul Sözleşmesi üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Adana’da 6 Mart günü düzenlenen mitinge kendi pankart ve dövizleri ile katılan üniversiteli kadınlar, İstanbul Sözleşmesi ve güvenli kampüsler taleplerini dile getirdi. ÇÜKÇAT çalışmalarını topluluktan Delal Özbey’e sorduk. Güvenli kampüs taleplerini daha ileri taşımak için çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Özbey, kadınları topluluğun bir parçası olmaya çağırdı.
Kadınların daha fazla bir araya gelme ihtiyacı olduğunu dile getiren Özbey, “Üniversitede yaşanan taciz vakaları sonrası cinsel taciz ve saldırıya karşı destek birimi kurulması talebimiz üzerine bir birim kuruldu. 8 Mart etkinliklerinde bu birimde kadın öğrencilerin yer almasının önemini tartıştık. ‘Güvenli kampüs’ talebiyle çıktığımız bu yolda toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Topluluk ilk söyleşisini Ekmek ve Gül Editörü Hilal Tok ile 8 Mart’a giderken taciz önleme birimi hakkında gerçekleştirdi. 200 üniversite içerisinde sadece 16 üniversitede taciz önleme birimi olduğunu aktaran Hilal Tok, bu birime öğrencilerin aktif şekilde katılmasının önemine dikkat çekerek Yıldız Teknik Üniversitesinde 34 öğrenci topluluğu ve kulüplerin bir araya gelip yönetime uyguladığı baskı sonucu cinsel taciz önleme birimi kurulmasının sağlandığını anlattı.
7 Mart’ta Adana Barosundan Avukat Sevil Aracı ile gerçekleştirilen söyleşide kadına yönelik uygulanan şiddetin ve İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğu, önemi ve feshin sonucunda neler yaşandığı aktarıldı. Kadın ve erkek toplum yapısındaki eşitsizlikleri ve bununla beraber kadının mevcut toplum yapısında hangi konumda yer aldığını anlatan Aracı, kadın ve erkeğin iş koşullarına baktığımızda kadının erkeğe göre daha az para aldığını, eşit işe eşit ücret ödenmediğini söyledi ve doğum izinlerinden nafakaya kadar birçok konuya değindi.