14 Mart 2022 00:34

Tekstil işçileri: Bir yol bulmak lazım ama tek başına olmaz

Denizli’de bir araya geldiğimiz bir grup tekstil işçisi temel tüketim maddelerine art arda gelen fahiş zamlar nedeniyle geçinemediklerini söylüyor.

Fotoğraf: Evrensel

İŞÇİ-SENDİKA Ege Sayfaları

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Ekonomideki kötü gidişatla birlikte yoksulluk derinleşiyor. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi durumu katmerleştiriyor. Denizli’de bir araya geldiğimiz bir grup tekstil işçisinden, eskiden AKP’li olduğunu belirten işçi, saatlerce ekonomideki kötü gidişata tepkilerini anlatırken, halen AKP’li olan işçi genelde dinlemeyi tercih etti. Öfkelenen işçi bu durumu, “Tabii eşin yok çocuğun yok. Bir ev kur da görelim maaş yetiyor mu yetmiyor mu” sözleriyle açıkladı. Sohbete sonradan katılan inşaat işçisi de ne Cumhur ne de Millet İttifakının çözüm getiremeyeceğini söyleyerek, halkın başka bir yol bulması gerektiğini ifade etti.

"BEN BABAYIM, CEBİMDE 30 LİRA VAR"

Eşi de çalışan tekstil işçisi ev geçindirmenin zorluğuna dikkat çekerek, “Ben çalışıyorum, eşim çalışıyor ay sonunu getiremiyoruz. Ben babayım, cebimde 30 lira var. Eskiden baba evin direğiydi. Şimdi çatının bir tarafından baba bir tarafından anne tutuyor ki ev çocuğun üstüne yıkılmasın. Bir ayakkabı almak seni 2 ay geriye atıyor. Sosyal hakkın yok, faaliyet yok. Çocuğum iki yaşında, geçen gece uyku tutmadı, hanımla okulunu düşünüyoruz. Ya daha 4 yıl var okula ama uykularını kaçırıyor işte. Benim babam inşaatta amelelik yaparak 8 kişiye bakardı. Şimdi 8 kişi toplansa bir babaya bakamaz” dedi.

"ENFLASYONU MECLİS MUTFAĞINA GÖRE Mİ HESAPLIYORLAR?"

Hayat pahalılığına tepki gösteren işçi, “Enflasyonu Meclis mutfağına göre mi hesaplıyorlar, neye göre hesaplıyorlar? Eskiden 100 liraya pazara çıkardık şimdi 500 lira yetmiyor. Elektrik faturasından TRT payı kalktı. Ya kardeşim 99 lirayı ödeyen o 1 lirayı da öder iş mi bu? Sayaç okuma bedeli diye bir şey var. Sayaç işçisinin maaşını da biz mi ödeyelim? Zaten elektriği devletten ucuza alıyorsun, sayaç okuma bedelini de bize ödetiyorsun. KDV yüzde 8’e düştü, gecesinde doğal gaza yüzde 18 zam geldi” dedi.

"DESTEK KREDİSİ ÇIKTI ŞİMDİ HACİZLİYİM"

Pandemi öncesine kadar hayvancılık da yapan işçi, “Tavuklarım, küçükbaş hayvanlarım vardı. Tavuk yemi 2 buçuk lirayken 9-10 liraya çıktı. Bana destek kredisi çıktı, şimdi krediden hacizliyim. En son hayvanların üstüne tarlayı da sattım borçları kapatmak için” diye ekledi.

AKP’li işçinin, “Benim sıkıntım yok. Maaşımı alıyorum, fabrikada 4 çeşit yemek çıkıyor” sözünü AKP’den kopan işçi yanıtladı: “Tabii eşin yok çocuğun yok, senin tuzun kuru bekarsın. Ev kur da görelim maaş yetiyor mu yetmiyor mu? Senin fabrikada 4 çeşit çıkıyorsa yan fabrikada 2 çeşit, belki de hiç çıkmıyor. Sadece kendinle ilgili düşünme. Aslında evlendireceksin vereceksin kucağına çocuğu al geçin bakalım geçinebiliyor musun!”

Eskiden AKP’nin seçim arabalarını süslediğini söyleyen işçi, pandemide tamamen koptuğunu ve artık öfkeli olduğunu sözlerine ekledi.

"BÜYÜK FABRİKALARDA BİR ŞEY OLURSA SES GETİRİR"

Genelde gelişmeleri sosyal medyadan takip eden işçiye diğer illerdeki işçi eylemlerinden haberdar olup olmadığını sorduğumuzda, “Hangi babayiğit paylaşacak da biz göreceğiz. Duydum ama haberdar değilim. Migros Depo işçilerini gördüm, onlar da kazandı mı kazanmadı mı ne kazandı belli değil. Denizli’de büyük fabrikalar var, oralarda bir şey olması lazım. Oralarda olursa ses getirir ama kimse iş birliği yapmıyor” dedi.

Sohbete sonradan dahil olan inşaat işçisi, Kürt sorununa bir de mülteci sorunu eklendiğini belirterek, biriken sorunlara dair iki ittifakta da çözüm umudu göremediğini söyledi. “Ne AKP ne diğer ittifak bu sorunları çözemez. Başka bir yol bulmak lazım ama tek başına olmaz. En ufak bir ses çıkaran alınıyor. Çocuklarım var onların geleceğini düşünüyorum. Tek başıma ses çıkaramam doğru da değil zaten ama bir yol bulmak lazım. Çözüm için çabalayana elimden geldiği kadar da destek olurum. Böyle de gitmez” diye konuştu.