Hastalardan sağlık emekçilerine destek | Sorun sağlıkçılarda değil sağlık sisteminde

Sağlık emekçileri 14 Mart Tıp Bayramı'nda hakları için greve çıktı. 15 Mart'ta da iş bırakacak olan sağlık emekçilerine vatandaşlar destek verdi, "Sorun sağlıkçılarda değil sağlık sisteminde" dedi.

Sağlık emekçileri, Cerahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde de iş bıraktı.

Randevu için Cerrahpaşa’ya gelen hastalardan Mehmet Bey, "Hastaneye geldik, geri çevrildik. Önemli bir hastalık nedeniyle pazartesiye randevumuz vardı. Onun tedavisi için bazı tetkikleri tamamlayacaktık. Tamamlayamıyoruz şu anda, perşembeye kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlıkçılara ilişkin açıklamalarını kınıyoruz. Yaptığı açıklamalar kabul edilemez. Sağlık sistemi iyi gibi görünüyor ama büyük bir sorun var aslında. Sağlık hizmetini özele kaydırıyorlar. Sağlık sistemi özelleşiyor. Biz bunu anlayıncaya kadar bu çok geç olacak. Basın yayın organları da halkı kandırıyor, yanlış yönlendiriyor. Mesela iyi bir sağlık hizmeti alamıyoruz. Doktora gidiyoruz, doktor ayakta muayene ediyor ilaç yazıyor. Tetkikleri düzgün yapmıyorlar. Buna ne doktorun zamanı var ne hastanın. Bir doktora bir çok hasta düşüyor. Doktor bu kalabalık arasında sağlıklı düşünemiyor bence. Doktor sana ilaç yazarken içeriye diğer hasta geliyor. Kendimi doktorların yerine koyuyorum; insan olarak buna dayanmak mümkün değil. Doktorlar baskı altında çalışıyor" şeklinde konuştu.

Kemoterapi alan bir hasta ise Evrensel'e şunları anlattı: "Doktorlar haklılar. Onlar olmasa bize kim bakacak? Hırsızlara, yandaşlara vereceklerine doktorlara versinler 2 kuruş fazla. Bu ne biçim adalettir? Doktorları her zaman başımızın üstünde taşımamız lazım. Her hastane dolu. Randevu alamıyorsun… Hastaneler iyileşmiş diyorlar, neresi iyileşmiş? Bana diyor 1 ay sonra gel gün al diyor. Ben ne zamana gün alabileceğim? Öldükten sonra mı? Öldükten sonra bakılmak istemiyorum. Ben yaşarken bana baksınlar. Bu kadar halkına düşman bir insan olur mu? Rizeliyim ben ama o benim hiçbir şeyim değil. Doğru dürüst insan olsun. Ben utanıyorum Rizeliyim demeye."

Hastaneye gelen başka bir hasta Sühem Çam şunları söyledi: "Daha önce endoskopi için geldiğimde 422 TL istediler. Tamam dedim. Daha sonra ödeme için geldiğimde 100 TL daha fazla para istediler. Bir ay içerisinde benden 522 TL alındı yani. Zorlanıyoruz bunu ödemekte. Son bir ayımız zaten sürekli ödemelerle geçti. Her şeye zam… Bir ay önce doktora gidiyoruz farklı ödeme, bir ay sonra farklı ödeme oluyor. Ben sorunun sağlık sisteminde olduğunu düşünüyorum. Bugün için MR randevusu verilmişti o nedenle hastaneye geldim. Ben sağlık emekçilerini her zaman destekliyorum haklılar."

"SAĞLIĞIN ÜCRETSİZ OLMASI GEREKİYOR"

Cerrahpaşa’dan SES üyesi Radyoloji Teknisyeni Zekiye Türk, "Ben 2009’dan bu yana Cerrahpaşa’da çalışıyorum. İlk çalışma hayatıma taşeron olarak başladım. Daha sonra kadroya geçtim. Bu iki çalışma arasındaki farkı anlatmak istiyorum. İlk geldiğimde sağlık hizmeti alırken daha normal şartlarda hizmet alıyorduk. Mesela herhangi bir ücret ödemiyorduk. Ultrason çektireceğimiz zaman rahatlıkla çektiriyorduk. Ama şu an hastaneye geldiğiniz zaman her şey için ayrı ücret isteniyor. Ben bu durumdan şikayetçiyim. En temel ihtiyaç sağlık ve bunun ücretli olmasına karşıyım. Sistemin bu şekilde işlemesi doğru değil.Öncelikle bizim iş yükümüz çok fazla. Az eleman çok hasta oluyor. Bu anlamda sıkıntılarımız var. Gün içerisinde yüksek performans sergiliyoruz ve eve gittiğimizde çocuğumuza eşimize harcayacak enerjimiz kalmıyor. Sosyalleşmek istediğimizde kimseyle görüşecek zaman bulamıyoruz. İş yükümüzün fazlalığından kendimize zaman ayıramıyoruz. Buna karşılık aldığımız ücretlerle de geçinemiyoruz. İstediğimiz şeyi alamıyoruz, istediğimiz yere gidemiyoruz, gönlümüzde yiyip içemiyoruz. Çok çalışıyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bunun yanında mesleğimize saygı da duyulmuyor. Sürekli sözlü fiziksel tacize ve şiddete maruz kalıyoruz. Ben bu nedenlerle gelecek açısından kaygılıyım. Sağlığın ücretsiz olması gerekiyor" dedi.

TAM GÜN GREVDEYİZ

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi SES İşyeri Temsilcisi Aydın Erol şunları söyledi: "Cerrahpaşa’da bugün ve yarın tam gün grev halindeyiz. Bugün itibariyle perşembe ve cuma gününden kalan hastalar, acil olan hastalar, çocuk hastalar ve kovid hastalarına hizmet konusunda bir sıkıntı yok. Bunun dışında poliklinikler, görüntüleme ve laboratuvarda acil olmayan vakalar ertelendi. Çarşamba ve Perşembe günü hizmet devam edecek. Hastalarla bir problem yaşanmadı. Hastalara yaşadığımız sorunları ve sağlık sisteminden kaynaklı onların yaşayacakları mağduriyetleri anlattık. Hastalara da eylemlerimize katılım çağrısı yaptık. Bugün iş bırakmamızın temel nedenlerinden biri artan sağlıkta şiddet vakalarına karşı etkin bir yasa çıkarılması talebimizdir. İkinci olarak tüm sağlık emekçilerinin mali haklarının düzeltilmesi var. Yoksulluk sınırının çok altında maaş almaktayız. Pandemide en çok yıpranan meslek grubu olarak yıpranma payı istiyoruz. Aynı zamanda kademeli olarak 3600 ve 7200 ek göstergelerin yürürlüğe girmesini istiyoruz. Asistan hekimlerin 36 saatlik nöbetlerinin engellenmesini ve nitelikli sağlık eğitimi almalarını istiyoruz. Tıp öğrencilerinin tıp eğitiminin nitelikli hale getirilmesini istiyoruz. Biz aynı zamanda potansiyel hastalar olarak da sağlık hizmetinde katkı ve katılım payının kaldırılmasını istiyoruz. 5 dakikalık muayene saatlerinin mümkün olmadığını söylüyoruz. Muayene süreleri de uzatılmalıdır."

Dev Sağlık-İş Cerrahpaşa İşyeri Temsilcisi Alibey Yılmaz "Taleplerimizi dile getirmek için iş bıraktık. Biz sağlık işçileri olarak hep görünmez emek olduk. Hiçbir haktan yararlanamadık. Ücret meselelerine ilişkin konular gündeme gelince sürekli gündem dışı kaldık" dedi.

Yılmaz, "Bunları dile getirmek istiyoruz. Zorunlu emeklilik düzenlemesinin kaldırılmasını istiyoruz. İş tanımımızın yapılmasını istiyoruz. Haftalık yasal çalışma süresinin 45 saatten 40 saate düşürülmesini istiyoruz. Taleplerimizin bir an önce karşılanmasını ve insanca yaşamak istiyoruz" ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)

İstanbul'da sağlık emekçileri g(ö)revde: Hiçbir yere gitmiyoruz, oyalama değil hakkımızı istiyoruz