14 Mart 2022 09:49

“Bir tıp öğrencisi olarak emeğimin hiçbir karşılığının olmayacağını düşünüyorum”

Ankara’da tıp fakültesinde okuyan öğrenciler nöbet yüklerinin arttığını Kovid koşulları da eklendiğinde çalışma koşullarının çekilmez bir hal aldığını ifade ediyor.

Fotoğraf @ttbtok'un Twitter paylaşımından alınmıştır

Paylaş

Hazal GÖÇMEN
Ekin Yoldaş KALI
Ankara

14 Mart Tıp Bayramı, bu yıl hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı etkin bir yasanın çıkarılması, ücretlerin insanca yaşanacak bir düzeye çekilmesi, angarya ve uzun süreli çalışmaya son verilmesi, güvenceli ve kadrolu atama yapılması talepleri ile bir mücadele günü özelliğini kazanıyor. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doktorların yurt dışına gitmesine dair “varsın gitsinler” çıkışı ile sağlık çalışanlarının ve doktorlarının güncel çalışma koşullarını Ankara’da tıp fakültesinde okuyan öğrenciler Evrensel’e değerlendirdi.

TOBB ETÜ Tıp Fakültesinde birinci sınıf olan bir öğrenci Türkiye’de öğrenci olmanın maddi ve manevi olarak kötü etkilediğini belirtiyor. Öğrenci, “Şu anki ekonomik koşullardan dolayı durumu olmayanların tıp kitaplarını karşılaması mümkün değil. Şiddet yaygın ve gittikçe normalleşiyor, toplum nezdinde hekimliğin bir kıymeti kalmamış. Mesailer çok uzun ve doktorlar karşılığını hiçbir şekilde almıyorlar. Cerrahi gibi yoğun talep gören dallar bazen sabah 6 gece 12 mesai yapabiliyor. Bunun sebebi kaliteli hekimlerin yurtdışına gitmesi olabilir” diyor. İleri başarılı bir hekim olursa kendisinin de ülkede durmak istemediğini söyleyen öğrenci, şartlar iyileşirse kalabileceğini söylüyor.

Gazi Üniversitesi’nden birinci sınıfta olan bir tıp öğrencisi doktorların aldıkları maaşın emeklerinin karşılığı olmadığını dolayısıyla yurt dışına gitmeyi düşündüğünü ifade ediyor. Doktorların sayıca azalmasıyla beraber nöbet yükünün arttığını kovid koşulları da eklendiğinde çalışma koşullarının çekilmez bir hal aldığını ifade ediyor. Türkiye’de daha rahat hissettiğini yüksek ihtimalle kalacağını söyleyen öğrenci “mevcut sorunların sadece iktidardan kaynaklanmadığını düşünüyorum dolayısı ile iyileşeceğine inanıyorum” diyor. Erdoğan’ın açıklamasına ise “Türkiye’de yaşam standartları yüksek olsa bu insanlar neden gitsin, Türkiye’ye herhangi bir borcumuz yok” sözleri ile yanıt veriyor. “Hedefimiz bu ülkeye yararlı olmak. Böyle söylemler motivasyonumuzu ve ülkeye bağlılığımız düşürüyor” sözlerini ekliyor.

"ŞİDDET VE İNTİHAR HABERLERİ GÖRMEMEK İÇİN SOSYAL MEDYADAN UZAKLAŞTIM"

TOBB ETÜ tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisi “Tıp öğrencisi olarak bugüne kadar verdiğim hiçbir emeğin, uykusuz kaldığım gecelerin, insanlar için çabaladığım işlerin karşılık bulmadığını ve bulmayacağını ve ölene kadar bu ağır çalışma şartlarına maruz kalacağımızı düşünüyorum. Düşüncelerime umutsuzluk ve karamsarlık hakim” cümleleri ile duygularını paylaşıyor. Sağlık çalışanlarının ve hekimlerin çalışma koşullarını takip ettiğini ifade eden öğrenci, “2 ay önce sosyal medyadan sırf şiddet ve intihar haberlerini görmemek için uzaklaştım. Ancak gözümüzü kulağımızı kapatmak bir çözüm değil. Bu şartlar altında hiçbir meslektaşımın bu görevi yapmasını istemiyorum. Ama bizi hekimliğe yönlendiren o içgüdü, sebepler, insana ellerinle dokunabilme ve insanı yaşatma isteği hiçbir engeli tanımıyor. Bu sebeple devam ediyorum ve ettiğimizi düşünüyorum” diyor. Geleceğini Türkiye’de görmediğini düşünen öğrenci, üniversitedeyken gitmeyi istediğini söylüyor.

"KOŞULLAR GİTMEYE İTİYOR"

Ankara Üniversitesi 5. sınıfta okuyan bir öğrenci de Türkiye’deki koşulların yurt dışına çıkmaya ittiğini anlatıyor: “Normalde de gitmeyi düşünüyordum ama daha sonra önce ülkeme hizmet edip burada şansımı deneyip olmazsa yurt dışı planlıyordum, artık araştırmalarımı hızlandırdım” diyor. Sağlık çalışanlarının yaşadıkları zorlukları takip etmemeye çalıştığını söyleyen öğrenci, “Sosyal medyada denk geldikçe hala şaşırmayı başarıyorum” diyor. Tıp fakültesini saygın bir meslek sahibi olmak için seçtiğini belirten öğrenci, artık karamsar olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını ise “Hekimleri halkın önüne attığına inanıyorum; kalan zerre saygınlığımızın da yok olduğunu düşünüyorum. İstifaların sadece maddiyata bağlanmasını da çok çirkin ve acınası buluyorum” sözleri ile yorumluyor.

Aynı üniversiteden 3. sınıf öğrencisi de “Başta ekonomik sıkıntılar, burs imkanının olmayışı (tıp öğrencilerine başarı bursu ve kitap, medikal gereçler, önlük  giderleri için destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum), niteliksiz eğitim ve geleceksizlik çok severek seçtiğim bu bölüme karşı motivasyonumu düşürüyor” diyor. Hekimlerin çalışma koşullarını, her sene zorlaşan tıp eğitiminde motivasyonlarını korumak adına arkadaşları ile bilinçli olarak takip etmediklerini söylüyor. Hekimlerin özellikle son birkaç yılda sistematik olarak halkın gözünde değersizleştirilmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen öğrenci, “Yalnızca maaşı için yapılamayacak bir meslek olması bir yana artan kur farkı sebebiyle de, Avrupa ülkelerinde vasıfsız elemanların aldığı maaşlara hatta belki daha azına tamah etmesi beklenen; 36 saat nöbet, hasta-hasta yakını şiddeti ve mobbinge maruz bırakılan hekimleri bu insanların hak etmediğini düşünüyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Ege Bölgesi’ndeki sağlık çalışanları özlük ve ekonomik hakları için iş bıraktı

SONRAKİ HABER

Süt üretimi alarm veriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa