Malatya’da maden arama çalışmasına tepki: Maden çıkarsa yaşam hakkımız elimizden alınacak
Malatya'da Esan Eczacıbaşı şirketinin Doğanşehir sınırları içerisinde demir, kurşun, altın ve gümüş aramak için izin alması yurttaşları tedirgin ediyor.

Fotoğraf: Evrensel
Berfin GÜLER
Malatya
Esan Eczacıbaşı şirketinin Doğanşehir sınırları içerisinde 26 bin metrekare içinde demir, kurşun, altın ve gümüş aramak için izin alması yurttaşları tedirgin ediyor. 19 Eylül 2026 tarihine kadar geçerli izinle şirket sondaj çalışması yürütüyor. Bu çalışmanın yapıldığı yerlerden birisi olan Hudut köyünde yurttaşlar, maden çıkarsa yaşam haklarının ellerinden alınacağını belirterek, istemediklerini söyledi.
"YER ÜSTÜNDEKİ ZENGİNLİĞİMİZ DAHA KIYMETLİ"
Hudut Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topal, madenin mahallelerine zarar vereceğini söyledi. Mahallelerinde maden istemediklerini belirten Topal, şunları söyledi: “Bu firma geçen yıl geldi ve eleme usulü toprak numunesi aldı. Bu süre içerisinde gelinip gidildiği zaman özellikle şunu belirttim; Eğer ki siyanür benzeri kimyasal kullanılacaksa, böyle bir girişim başlatılacaksa biz burada cesetlerimizi çiğnetir yine de bu işi yaptırmayız. Biz maden işletmeciliğine karşıyız, istemiyoruz. Yer üstündeki zenginliklerimiz yer altındaki zenginliklerimizden katbekat daha üstün. Bu firmanın ÇED raporu yok. Biz bu ÇED raporunu genellikle de özel olarak gittik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden orada istedik. Gerek görülmemiş. Benim nazarımda burada ÇED raporunun gerek görülmemesinin tek sebebi buradaki canlı yaşam diye bir şeyin olmadığıdır. Mahallede yaşayanlar, bizim bütün konuşmalarımızda diyorlar ki biz maden istemiyoruz. Ama böyle toplumsal bir şeyde bir türlü hayata geçirip bir muhalefet oluşturamıyoruz” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
"TÜM CANLILARA KARŞI BİR KATLİAM"
Arazilerinin tarıma elverişli olduğunu söyleyen Topal, “Fidanlığa tahsis edilen binlerce dönüm arazimiz, Hudut Mahallesi’nden tut ta Sürgü Karşıyaka’ya kadar hepsi tarıma elverişli arazilerimiz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin palamut üretimi bakımından en zengin orman rezervine sahip bir alan. Burada bu havuzlar açıldığı andan itibaren asit bulutları, asit yağmurları Malatya hava alanına, Sultansuyu harasına kadar bu barajın suyuyla sulanan bütün araziler bundan etkilenecek ve bu da oradaki toprağı çoraklaştıracak, oradaki meyve-sebzeleri kanserojen maddelerle besleyecek. Sadece insanlara değil tüm canlılara karşı bir katliamdır. Ben bütün gücümle, bütün varlığımla bu ormanlardaki talanın ve tahribatın önüne geçilmesi için çalışıyorum. Yasal haklarım var. Bunları sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi.
"MAHALLEMİZDE MADEN İSTEMİYORUZ"
Mahalle Muhtarı Ali Ordu ise, su kaynaklarının tahrip olduğunu, maden şirketinin bölgelerine zarar verdiğini dile getirdi. Madeni en başından beri istemediklerini vurgulayan Ordu, “Biz baştan beri madene karşıyız. Ama hangi kuruma gittiysek de “Maden devlet malıdır, zenginlikler yerin altında kalmamalı, bunları devlet bütçesine kazandırmamız lazım” diyorlar. Bizim 100-200 yıllık geçmişimiz var burada. Biz halen tapumuzu alamazken maden şirketi gelmiş kepçeyle orman söküyor. Ama ne hikmetse biz tapularımızı alamıyoruz. Su kaynaklarımız, çevredeki yaşam hakkımız, hepsi elimizden alınacak eğer bu maden çıkarsa buradan. Ki çalışmalar da başlamış. Dava açtık, 4 avukatla, yürütmenin durdurulması için karar bekliyoruz” dedi.
"KAYMAKAM BİZİ ‘TERÖRİST’ İLAN ETTİ"
İsminin yazılmasını istemeyen bir mahalleli yurttaş ise, kaymakamın yöre halkına madene karşı olduğu için ‘terörist’ dediğini iddia etti. Yurttaş, şu ifadeleri kullandı: “Kaymakam gelip ‘Maden istemeyenler PKK’lıdır, teröristtir’ diyor. Doğayı korumak ne zamandan beri terörizm oldu? Kimine ‘bölücü, kimine hain’ diyorlar, kimine ‘Alevi’, kimine ‘Sünni’ diyorlar ama bu insanları bölüp parçalayıp, birbirinden ayrıştırıp güç zayıflatarak kendileri de sermaye sahiplerine bu işi götürüyor. Yani şimdi bu Türkiye’nin dağını, taşını, bu madenleri açan bu iktidardı. O zaman mesela maden mühendisleri odası şunu açıkladı: Bu yasa, ihanet yasasıdır. Bu yasayı çekin Meclisten, bu yasa doğru bir yasa değil. Siz bu ülkenin temeline dinamit koyuyorsunuz. Bu doğru değil. Yasa onlarda ama bizim de anayasal haklarımız var yani. Şimdi onlar bize vatan haini diyebilir ama öyle değil. Burada benim yaşam hakkım var. Bütün Türkiye duysun nasıl ki Kaz Dağlarında adamlar kendini ağaca zincirledi nasıl insanlar geri adım attırdıysa, bizler de mücadelemizden vazgeçmeyecek, geri adım attırmak için her ne olursa olsun elimizden geleni yapacağız” dedi.
Evrensel'i Takip Et