16 Mart 2022 18:43
/
Güncelleme: 17 Mart 2022 10:47

Kadına yönelik şiddete dair düzenleme ağızlara bir parmak baldan öteye gitmedi

Avukat Çağla Yolaşan, AKP’li milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığına sunulan Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifini değerlendirdi.

Kadına yönelik şiddete dair düzenleme ağızlara bir parmak baldan öteye gitmedi

Fotoğraf: Serra Akcan/csgorselarsiv.org

AKP’li milletvekilleri Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

Kanun teklifinde, kadına yönelik suçlarda “failin duruşmadaki mahkemeyi etkileye yönelik şekli tutum ve davranışlarının takdiri indirim sebebi olarak” dikkate alınmayacağı, ısrarlı takibin suç olarak tanımlanması, ücretsiz avukat sağlanması ve sağlık çalışanlarına karşı işlenen kasten yaralama suçunun katalog suçlar arasına alınması yer alıyor.

Kanun teklifini değerlendiren Avukat Çağla Yolaşan, bu kanun teklifinin kadınlara karşı işlenen suçlarda, bilhassa da kadın cinayetlerinde ve cinsel suçlarda ispat külfetinin ağır olduğu, fail lehine değerlendirmelerin ve eril pratiklerin ve söylemlerin yaygın olduğu bir yargı pratiğinin gölgesinde geldiğini ifade ediyor.

Teklifte, ısrarlı takibin bir suç olarak tanımlanması ve ceza öngörmesinin, kadınlara karşı işlenen kasten öldürme suçunda nitelikli hal olarak görülmesi gibi olumlu başlıklar olduğunu ifade eden Yolaşan, “Bunların arkasındaki on yılları bulan kadın mücadelesini ve ‘kadın cinayetleri politiktir’ sözünün önemini görmek gerekiyor. Kadınlar bu değişikliği mücadele ile kazandı” diye ekliyor.

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Çağla Yolaşan

Av. Çağla Yolaşan | Fotoğraf: Evrensel

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN NEDEN ÇIKILDIĞININ CEVABININ VERİLMESİ GEREKİR"

Faillere verilen takdiri indirim nedenlerinin sınırlandırılmasına ilişkin, faillerin takım elbise giyerek, kravat takarak ve benzeri şekli davranışlarla takdiri indirimlerden faydalanmaması yönünde değişiklik yapılmasının teklifte yer almasına ilişkin Yolaşan, “Halihazırda kanunda iyi ve düzgün giyinmek zaten bir takdiri indirim nedeni olarak görülmüyor. Bu yargı yetkisini kullananların, fail lehine yaptıkları anlamsız bir değerlendirmeden, bir yorumdan ibaret. Şayet kadınlara karşı işlenen suçlar ve bilhassa kadın cinayetlerinin faillerinin indirimsiz ceza almaları mesele ise öncelikle kadın cinayetlerinin nasıl bir eşitsizlik örüntüsünden kaynaklandığını ve bu cinayetleri önleyecek politikaların ne olması gerektiğinin, daha da önemlisi kadınların yaşam hakkını garantiye alan İstanbul Sözleşmesi’nden neden çıkıldığının cevabının verilmesi gerekir” diye konuşuyor.

"MAHKEMELER ADALETE ERİŞİMİ TEMELDEN PROBLEMLİ OLARAK REDDEDİYOR"

Teklifteki bir diğer başlık belli suç tiplerinde mağdurların istemi halinde ücretsiz avukat görevlendirilmesi. Mağdur kadın ve çocukların yargı süreçlerinde yalnız kalmamasının önemli olduğunu vurgulayan Yolaşan, hem sınırlı suç tiplerinde hem de istem halinde ücretsiz avukat görevlendirilmesinin problemli olduğunu şöyle açıklıyor:

“Örneğin cinsel saldırı, cinsel taciz ve kadın cinayetlerinde avukat görevlendirilmesi tasarıda gündeme alınmamış. Bu suç tipleri de zaten kadınlara karşı işlenen ‘en ciddi’ suç tiplerini oluşturuyor. Kaldı ki baroların kadın hakları merkezleri mağdur kadınlara gönüllü avukatlık hizmeti veriyor fakat bir davaya taraf olmak anlamında katılma talepleri ülkenin her yerindeki mahkemelerde sistematik olarak reddediliyor. Yani kadınların yargı süreçlerinde yalnız kalmamaları ve adalete erişim temelden problemli olarak reddediliyor mahkemeler tarafından.”

"TEKLİF, BİR PARMAK BAL ÇALMANIN ÖTESİNE GİTMEDİ"

Yapılan bu teklifin, bir parmak bal çalmanın ötesine gitmediğini ifade eden Yolaşan, kadınların yargı süreçlerinde suçlanmadığı, meşru müdafaa ile öldürülmemek için öldüren kadınların takdiri indirim uygulanmaksızın büyük cezalar almadığı, kadın cinayetlerinin toplumsal cinsiyet normlarının galip gelmesiyle budanarak ufalmadığı bir yargı pratiğinin ancak kadınların mücadelesi ile gerçekleşeceğini belirtiyor. (EKMEK VE GÜL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et