17 Mart 2022 08:40

Taksim Dayanışması'ndan Gezi Davasına ilişkin açıklama: Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli

Taksım Dayanışması, bir basın açıklaması gerçekleştirerek, Gezi Davası süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Açıklamada, “Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli” ifadeleri kullanıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesi'nce bozulan Gezi Parkı davasının birleştirildiği, tek tutuklusu Osman Kavala olan Gezi Davası’nın Çarşı ve Gezi davalarının tekrar ayrılmasına karar verilerek üçüncü kez açılan Gezi Davası'na ilişkin aşıklama yapan Taksim Dayanışması, “Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli” dedi.

"GEZİ'Yİ YAŞADIK BİLİYORUZ"

Tutukluğu devam eden Osman Kavala’nın da serbest bırakılması çağrısının yapıldığı açıklamada, "Gezi Direnişi Anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla iki kez tescil edilmesine rağmen, hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla, üçüncü kez yargılanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak, karalanmak isteniyor. Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz! Çünkü Gezi’yi yaşadık, biliyoruz!" ifadeleri kullanıldı.

Gezi'nin ülke tarihindeki en demokratik, en barışçıl, en yaratıcı, en katılımcı, en kapsayıcı ve en kitlesel hareket olduğu belirtilen açıklamada, "Tüm dünyada kabul gören haklılığa rağmen, Taksim Dayanışması’ndan kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da aralarında yer aldığı itham edilenlerin şahsında, ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız bir kez daha haksızca yargılanmak isteniyor" denildi.

Asılsız ithamlarla lekelenmeye çalışılan Gezi'nin gerçek tarihine sahip çıkma çağrısında bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Gezi’nin emekten yana, yoksuldan yana, doğadan yana, ezilmişten yana, ötekileştirilenden yana, kadından yana, barıştan yana her direnişin içinde yer alacağı, direnen herkesin dilinden düşürmeyeceği bir şarkı olduğunu unutturmak istiyorlar."

"POLİS ŞİDDETİNİ UNUTMUŞ DEĞİLİZ"

"Bu şarkıyı susturmak için iktidar sahiplerinden güç alan, hukuk ve kural tanımaz polis şiddetinin yaşamlarımızı nasıl kararttığını unutmuş değiliz. Onlarca arkadaşımızın gözlerini kaybetmesinin, binlercesinin yaralanmasının, bunun ardından faillerin ve azmettiricilerin cezasız bırakılmasının böylesi bir kural tanımazlıktan beslendiğine şahit olduk. Ethem Sarısülük ile Medeni Yıldırım’ı öldüren polis ve jandarma kurşunlarının, Ali İsmail’e yönelen ölümcül tekmelerin sahiplerinin, Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Berkin Elvan’ı yaşamdan koparan biber gazı fişeklerinin, Hasan Ferit’i vuran mafya bozuntularının ve Mehmet Ayvalıtaş’ı bizden alan pervasızlığın bu hukuksuzluktan güç aldığını biliyoruz.

Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan işte bu ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır.

Gezi Direnişinin tarihsel gerçekliği, hayali senaryolara dayanan suçlamalarla, insanları iddianame bile olmadan aylarca yıllarca tutuklu bırakmakla, tarafsızlığı çoktan tartışmalı hale gelmiş mahkemelerinizin zorlamasıyla değiştirilemez.

Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır. Ülke tarihinde bir onur sayfası olarak yer alan Gezi Direnişi’ni, bu ülkenin geleceğine sahip çıkan demokrasi ve özgürlük çığlığını karalama çabasından artık vazgeçin."

"GEZİ BU ÜLKENİN SÖNMEYECEK UMUDUDUR"

"Bu ülkeye birgün demokrasi gelecekse, onca baskı ve şiddete rağmen kısamadığınız seslerin Gezi’deki yankısından gücünü alacaktır. 2013’ün Haziran’ında Gezi Parkı’ndaki o rengarenk dayanışmacı anlayışı sahiplenen tüm yurttaşları, özgürlük ve demokrasi talebiyle ülkemizin geleceğine umut olan tüm kurumları, terör, darbe, dış güçlerin oyuncağı gibi asılsız ithamlarla lekelenmek istenen Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Çünkü zeytinlerin, derelerin, doktorların, gazetecilerin, avukatların, öğrencilerin, akademisyenlerin, kadın hareketinin, LGBTİ+ların yanında hep birlikte kol kola girip baskılara karşı direnmeye devam etmenin yolu, kısacası demokrasinin yolu Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaktan geçiyor. Biliyor ve inanıyoruz ki: GEZİ eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu Ülkenin sönmeyecek umududur." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Merkez Bankası politika faizini sabit tuttu

SONRAKİ HABER

Haber Sen Şube Yöneticisi Halit Onur Erdoğan'ın sürgün edilmesi protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa