18 Mart 2022 00:37
Son Güncellenme Tarihi: 22 Mart 2022 08:32

"Tek başına ceza artırımı kadına yönelik şiddeti önlemez"

AKP'nin kadına yönelik şiddeti önleme iddiasıyla Meclise sunduğu yasa tasarısını değerlendiren hukukçular, "Şiddetin ceza artırımıyla önlenmesi mümkün değil, esas sorun mevcut yargı pratiğinde" dedi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

AKP tarafından kadına yönelik şiddete karşı yasal düzenleme iddisıyla TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifine ilişkin hukukçulardan tepki geldi. Şiddetin ceza artırımlarıyla önlenmesinin mümkün olmadığını ifade eden hukukçular, sorunun esas olarak mevcut yargı pratiğinden kaynaklandığına dikkat çekti.

Yasa teklifini yorumlayan Av. Yıldız İmrek, teklifte yer alan kadına yönelik kasten öldürmenin suçun nitelikli hali olarak kabul edilmesi, ısrarlı takibin ceza kanunu kapsamına alınması gibi olumlu düzenlemelerin yer aldığına dikkat çekerek; “Bu değişiklikler, hükümetin imza çektiği İstanbul Sözleşmesi’nin devletlerden istediği önlemlerle örtüşüyor” dedi.

İktidarın kadınları erkeklere tabi sayan ve erkek egemenliği kodlarını muhafazakarlık sosuyla besleyen uygulamalarına dikkat çeken İmrek, bugün de kadınların mücadelesi sonucu kazanılan nafaka hakkının, Medeni Kanun’un hedefe koyulduğunu hatırlattı. Kadına yönelik şiddetin çeşitli biçimlerde devlet eliyle normalleştirildiği bir tabloda cezaların ağırlaştırılmasının şiddeti önleyemeyeceğini söyleyen İmrek, “Kadının özerk kişilik haklarının hiçbir nedenle ihlal edilemeyeceğini garanti edecek bütüncül politikalar yaşama geçirilmelidir” dedi.

Teklifte yargılama pratiklerindeki cinsiyetçi uygulamalara dair düzenleme yer almamasını da eleştiren İmrek, “Ayrımcılık daha çok ‘haksız tahrik’ uygulamasında ortaya çıkıyor, Buna ilişkin hiçbir yenilik yok. Haksız tahrik ve takdiri indirimle erkek suçlarında cezasızlık pratiğini değiştirecek gerçek anlamda dönüştürücü düzenlemelere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

"AŞIRI CEZA ÇÖZÜM DEĞİL, ERİL YARGI PRATİĞİ DEĞİŞMELİ"

Emekli Ceza ve Aile Hakimi ve Avukat Eray Karınca da ceza artırımlarıyla şiddetin önlenemeyeceğine dikkat çekerek “Sorun toplumsal cinsiyet eşitliğinin farkında olmayan yargı mensuplarının zihniyetinde” dedi. Toplumsal cinsiyet eşitliği fikrinin yargı mensuplarınca özümsenmediği bir koşulda yargı pratiğinin değiştirilemeyeceğini söyleyen Karınca, “İstediğiniz kanunu yapın, eril yargı eninde sonunda yine kaçacak bir delik bulur” dedi.

Toplumsal cinsiyet konusunda yargı mensuplarının eğitilmesi gerektiğini söyleyen Karınca, “Bunun dışında okullarda, ortaokul ve liselerde farkındalık eğitimi verilmeli. Hukuk fakültelerinde ve özellikle adalet akademisinde bunun ders olarak okutulması gerekiyor” çağrısında bulundu.

Takdir indirimi konusunda verilen mevcut kararları da eleştiren Karınca, “Yargı, kadın örgütlerinin ve feministlerin ısrarlı çabalarıyla bir yere kadar geliyor ama onun olmadığı toplumsal baskının işlemediği bir durumda hemen kendi özüne dönüyor. Takdir indirimi, cezasızlığı doğurabilecek her fırsatı değerlendiriyor” diyerek mevcut yargı pratiğine tepki gösterdi.

Teklifte yer alan ceza artırımlarını da değerlendiren Karınca, “Aşırı ceza bir çözüm değildir. Eğer cezayı çok fazla verirseniz beraat ihtimali artacaktır. Nitelikli hakimler elinin altındaki kanun maddelerini doğru kullanıp yeri geldiğinde cezanın üst sınırını uygulamaktan kaçınmaz. Nitelikli hakim savcı ve avukatlara ihtiyaç var” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İngiltere Merkez Bankası faiz artırdı

SONRAKİ HABER

Erbosan işçileri: Sözleşme bitti mücadele bitmeyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa