Yıkımı devam eden Buca Cezaevi’nin arazisi ne olacak? | Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi
Yıkımı devam eden Buca Cezaevi'nin arazisinin nasıl değerlendirileceği tartışmalarını ŞPO İzmir Şube Yöneticisi Bilge Martan ve Mimarlar Odası İzmir Şube Yöneticisi Seçkin Kutucu ile konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi programında bu hafta yıkımı devam eden Buca Cezaevi’nin 69 bin metrekarelik alanın nasıl değerlendirileceği tartışmalarını Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bilge Martan ve Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Seçkin Kutucu ile konuştuk.
Adalet Bakanlığı’nın 17 Mayıs 2021 tarihinde verdiği kararın ardından kapatılan İzmir Buca Açık ve Kapalı Cezaevi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli İl Müdürlüğü tarafından bir süre sonra yıkım ihalesi süreci başlatılmıştı.
Şehrin içinde kalması nedeniyle yıkım kararı alınan İzmir Buca Açık ve Kapalı Cezaevinin yıkımı kararı kadar, yıkım ihalesi de ayrı tartışma yarattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından, 3 Şubat 2022 tarihindeki ilk ihaleyi 12 milyon liraya alan firmanın geri çekilmesinin ardından, 4 Mart tarihinde yapılan ikinci ihaleyi 16 milyon 420 bin liraya Nermanoğlu firması alarak yıkım işlemine başladı.
“KENT BELLEĞİ UNUTTURULMAMALI”
Buca Cezaevi’nin bulunduğu alanı sadece yıkılan boş bir alan olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen ŞPO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Bilge Martan, “62 yıl boyunca siyasi tutukluların politik fikirlerinden dolayı hapsedildiği bu alanda acılar yaşandı. Bu alanı değerlendirirken kent belleği açısından da düşünmek gerek. Geçmişteki kullanımını unutturmayacak, izlerini taşıyacak bir şekilde değerlendirilmesi gereklidir” dedi.
2011 yılında çıkan ve Buca Cezaevi Alanını da kapsayan 1/5000 ölçekli plana göre alanın iş merkezi ve ticari bir alan olarak öngörüldüğünü söyleyen Martan, “Oda olarak bu plana karşı dava açmıştık. Gerek mahkeme gerekse bilirkişi raporlarında bu alanda bir ticari fonksiyonun olmamasına dikkat çekiliyordu. Raporda Buca gibi yapı yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde, trafik sıkışıklığına neden olacağından ticari alanın uygun olmayacağı vurgusu yapılıyordu” diye aktardı.
“ANI VE BELLEK ALANI AYRILMALI”
Şehrin içinde kalan 69 bin metrekarelik bir alanın nasıl değerlendirileceği konusunun öncelikle kamuoyuyla şeffaf bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Seçkin Kutucu ise, kamuya ait, kentte mal olmuş, acıların yaşandığı bir yapının tamamı olmasa bile en azından bir kısmının anı ve bellek alanı olarak ayrılmasının önemli bir konu olarak gördüğünü söyledi.
“TOPLUMSAL EĞİTİM MERKEZİ OLMALI”
Kutucu, “Kamusal planlar ne olmalı ona yönelmek gerekiyor. Gelecek nesillere yetiştirmek adına sportif, sanatsal tesisler oluşturulabilir büyük bir alandan söz ediyoruz. Bu alandaki donatılarda gençlerin ihtiyaçları planlanıp çok amaçlı toplum merkezleri yapılabilir. Bir cezaevinden, toplumsal bir eğitim merkezine dönüştürülmesi önemli diye düşünüyorum” dedi.
Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi her cuma Ramis Sağlam’ın sunumuyla Evrensel’de.
Erol kardeşe
‘Yeni Nesil’ esneklik, eski usul sömürü
Ateş düştüğü yeri mi yakar gerçekten?
Talep siyaseti çıkmazında barınma sorunu: Antakya
Faciayı salt sorumsuzluk olarak görmek yetersizdir
Yangının içindeki yangın, yargı paketi, felaket perdesi
Yaşamak arzusu
Tek gerçek
Stargate, OpenAI’ı kurtarabilir mi?
