18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü | İHD’den cezaevleri için açık mektup
İHD İstanbul Şubesi, 18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü kapsamında Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna yazdığı mektubu paylaştı.
Fotoğraf: Evrensel
İHD İstanbul Şubesi, 18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü nedeniyle Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna hitaben hazırladığı açık mektubu, basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı.
Mektupta 300 bine yaklaşan mahpus sayısının yüzde 15-20’sinin politik nedenlerle tutuklandığı, hapishanelerde aşırı doluluk sorununun sürekli bir durum haline geldiği, hapishane koşullarından ve infaz uygulamalarından kaynaklanan hak ihlallerinin ve özellikle hasta mahpus ölümlerinin ve intiharlarının giderek arttığı vurgulandı.
"DÜŞMAN HUKUKU"
Mektupta, "2021 yılı Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporumuzda esas aldığımız 51’i adli nedenlerle ceza almış, 326 başvuruda tespit ettiğimiz 6222 ihlal, yaşanan tabloyu gözler önüne sermektedir. Mahpuslar sağlığa erişimden beslenmeye, iletişim hakkından hijyene ve temiz suya erişime kadar her alanda ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Aile ziyaretinden günlük gazetelere erişime, mektuplaşmaya, radyo ve TV izlemeye kadar dış dünya ile her türlü ilişkiyi tarif eden iletişim hakkına getirilen kısıtlamalar, işkence ve kötü muamele uygulamaları ve 5275 Sayılı Kanunun 'Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi' başlıklı 16. Maddesi uygulaması ile birleşen sağlık hakkına erişimde yaşanan sorunlar yanında; mahpus kadınlara, LGBTİ bireylere, mültecilere, çocuklara ve politik mahpuslara yönelik ayrımcı infaz uygulamaları bu raporumuzda da öne çıkmaktadır. Başvurularda, özellikle politik mahpuslar bakımından infaz uygulamaları 'düşman hukuku' olarak nitelendirilmektedir” denildi.
"DAHA UZUN SÜRE ÖZGÜRLÜKLERİNDEN MAHRUM BIRAKILIYORLAR"
İnfaz hukukunun evrensel ilkelerinin hatırlatıldığı mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Özellikle 'Diğer Cezalar, Tedbirler, Koşullu Salıverilme ve Tutukluluk' başlıklı bölümde denetimli serbestlik, açık cezaevine ayrılma, koşullu salıverme koşulları ve süreleri bakımından ceza infazında suç türlerinin esas alındığı görülmektedir. Muhalif tutumlarından dolayı hapsedilmiş kişiler olarak tanımlanan politik mahpuslar bakımından istisnai ağırlaştırılmış infaz rejimi uygulanmakta, politik mahpuslar aynı cezayı almış diğer mahpuslardan daha uzun süre özgürlüğünden mahrum bırakılmakta, tecrit gibi daha ağır infaz koşullarına tabi tutulmaktadırlar. 'Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası'nın infazında AİHM kararlarına rağmen politik mahpuslara ayrımcı uygulama devam etmekte, idam cezasına eş bir uygulama sürdürülmektedir.”
"HAK İHLALLERİNE DERHAL SON VERİLMELİ"
Mektupta son olarak şu çağrıya yer verildi:
"18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü vesilesiyle bir defa daha; yukarıda özetlediğimiz sorunların üstte dayanaklarını belirttiğimiz evrensel ceza infaz hukuku ilkeleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması ile mahpusların yaşam ve sağlık haklarından başlayarak temel haklarının korunması için, mevzuat ve uygulamada hak ihlallerine neden olan durumlara derhal son verilmesi doğrultusunda tüm sorumlu kişi ve kurumları göreve davet ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)