20 Mart 2022 07:30
Son Güncellenme Tarihi: 21 Mart 2022 00:46

İstanbul’da Newroz ateşi savaşa karşı barış, faşizme karşı özgürlük için yandı: Şimdi kazanma zamanı

2022 İstanbul Newroz'unun adresi Yenikapı Meydanı oldu... İstanbullular kentin her yerinden coşkuyla miting alanına aktı. Mitingde "savaşa karşı barış" şiarı öne çıktı.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Meltem AKYOL
Murat UYSAL
Özlem Songül ABAYOĞLU

Newroz bu yıl “Şimdi kazanma zamanı” (Dem dema serkeftinê ye) şiarıyla yapılıyor. İstanbul'da "savaşa karşı barış" sesinin yükseldiği alanda yüz binlerce kişi “AKP-MHP faşizmine karşı özgürlük, yoksullaştırmaya karşı iş ve ekmek için mücadeleye edeceğiz. Şimdi omuz omuza mücadele zamanı, şimdi kazanma zamanı…” dedi. Öte yandan Yenikapı Newroz alanında program bitiminde, kitlenin dağıldığı sırada polisin ablukaya aldığı gruba gözaltı yapıldı. Gözaltına alınan sayısının 70'e yakın olduğu öğrenildi.

YÜZ BİNLER NEWROZA AKIN ETTİ

İstanbul'da Newroz'un kutlamasının adresi Yenikapı miting alanı oldu. İstanbul Newroz'u için çok sayıda yurttaş sabahın erken saatlerinden itibaren Yenikapı'daki miting alanına gelmeye başladı. Vapur, tren, otobüs ve diğer toplu taşıma araçlarını dolduranlar ellerinde rengarenk şallar, bayraklar ve dövizlerle miting alanına geldi. Newroz için diğer toplu taşıma araçlarının yanında 39 ilçeden gelen binlerce kişi tutulan 350 otobüsle alana geldi. Bunun yanı sıra bayrak ve flamalarla süslenmiş özel araçların oluşturduğu konvoylar da dikkat çekti.

İstanbulluların rengarenk kıyafetleri ve bayram coşkusu, yurda hakim olan soğuk havayı adeta bahara çevirdi. Newroz kutlamasına gelen yüz binlerce kişi “Şimdi kazanma zamanı” dedi. Gençlerin ağırlık katılımın gözlemlendiği Newroz alanına girişler miting başladıktan sonra bile devam etti.

"BARIŞ VE DEMOKRASİYİ BİRLİKTE KAZANACAĞIZ"

Yenikapı Miting alanına yürüyen Emek Partisi korteji alana "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganıyla girdi. "Barış ve demokrasiyi birlikte kazanacağız. Halk kazanacak" pankartı arkasında toplanan kortej "Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği", "Bölgede barış ülkede demokrasi", "Newroz piroz be" ve "Faşizme ölüm halka hürriyet" yazılı dövizlerle yürüdü.

NEWROZ ATEŞİ YANDI: HANGİ ENGELİ KOYARSANIZ KOYUN AŞACAĞIZ

Saygı duruşu ile başlayan mitingde Tertip Komitesi Başkanı Atilla Özdoğan komite adına Newroz'u kutladı. Ardından HDP İstanbul İl Eş Başkanları Ferhat Encü ve İlknur Birol birer konuşma yaptı. Encü ve Birol konuşmasında yoğunlaşan baskılara dikkat çekti, “Bu ülke kadını ile genci ile emekçisi ile Türk’ü ile Kürt’ü ile adım adım yeniden kurulacak. Hangi engeli koyarsanız aşıp geleceğiz” dedi. Konuşmaların ardından heyet, barış anneleri ile birlikte Newroz ateşini yaktı.

EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: OMUZA OMUZA MÜCADELE ZAMANI

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Platformu tarafından hazırlanan ortak metin Tuğçe Özçelik tarafından paylaşıldı. Şenyaşar ailesi ve Deniz Poyraz için adalet talebinin yer aldığı metinde şu vurgular dikkat çekti:

“Emperyalizm ve faşizm en kanlı elbisesiyle ülkemizin ve bölgemizin üzerinde dolaşmaktadır. 30 yıl önce güneyimizden başlattıkları; Irak, Suriye, Yemen, Libya’ya yayarak sürdürdükleri savaşın bugün de Ukrayna’dan başlattılar. Bizler, bölge ve dünya halklarına sömürü, zulüm, ölüm ve göçlerden başka bir şey getirmeyen bu emperyalist sömürgecilik ve hegemonya savaşlarını ve işgalleri reddediyoruz.

Alevilerin ve Kürt halkının kimliğinin, kültürünün inkarına dayanan; Kürtlerin anadillerini asimile etmeye çalışan, siyasal haklarını tanımayan devlet politikalarını ve Kürt Halkının siyasal temsilcilerine dayatılan tecrit, hapsetme ve yok etme politikalarını reddediyoruz.

İşçilerin, ağır koşullarda, açlık sınırındaki ücretlerle çalıştırılmalarını, ağır bir yoksulluk ve sömürüye maruz bırakılmalarını; işten atılmalarını, sendikal haklarının gasp edilmesini reddediyoruz.

Derelerin, tarım alanlarının, ormanların, zeytinliklerin kısaca doğanın ve kentlerin sermayenin yağmasına kurban edilmesini reddediyoruz.

Gençlerin geleceğini yok eden, eğitimi ticarileştirirken, din eğitimini 4 yaşa kadar indirmeyi hedefleyen, okulları tarikatların faaliyet alanı haline getiren uygulamaları reddediyoruz.

Kadınların ve LGBTİ+ların yaşam haklarına saldıran, şiddeti ve eşitsizliği yasallaştırmaya çalışan erkek egemen politikaları reddediyoruz.

Newroz ezilen halkların özlemini duyduğu barışı, kardeşliği, eşitliği kazanmanın mücadelesidir. Savaşa karşı barış, AKP-MHP faşizmine karşı özgürlük, yoksullaştırmaya karşı iş ve ekmek için mücadeleye çağırıyoruz. Şimdi omuz omuza mücadele zamanı, şimdi kazanma zamanı..."

MİTHAT SANCAR: NEWROZ, BU ÜLKEYE GETİRECEĞİMİZ BAHARIN BAŞLANGICIDIR

HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir ve DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır'ın konuşmalarının ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar kürsüye çıktı.

Sözlerine “Bu zor hava şartlarına ve engellemelere karşı alanları dolduran emekçileri yoksullar kadınlar, gençler hepinizi yürekten selamlıyorum, hepinizin Newrozunu kutluyorum” diyerek başladı. 

“Eşitliğin demokrasinin yolunu açıyoruz” diyen Sancar, “Bu yol zor bir yoldur. Zulümle, baskıyla, engellemelerle doludur. Ama hiçbir güç bizi engelleyemez. Çünkü bugün kazanma zamanıdır. Sadece iktidarı değiştirmekle kalmayacağız, yeni bir başlangıç yapacağız. Newroz bu ülkeye getireceğimiz baharın başlangıcıdır. Mutlaka başaracak mutlaka kazanacağız" ifadelerini kullandı ve "Söz veriyor muyuz” diye sordu. Alandaki yüz binler “Söz veriyoruz” diye yanıtladı.

"BARIŞA GİTMEKTE KARARLIYIZ"

Sancar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ey savaş baronları, ey kandan, yalandan, yalandan medet umanlar, duyun sesimizi. Biz geliyoruz, hakların sesi geliyor. Öncelikle bu savaş politikalarını ortadan kaldıracağız. Barışa giden yolu Kürt sorununun demokratik çözümü ile açacağız. 2013 Newroz’unda okunan o barış deklarasyonun arkasındayız, biz Domabahçe’de açıklanan metnin arkasındayız. Biz barışa gitmekte kararlıyız, sözümüzde duruyoruz. Yoldaşlarımızı hapse atıyorlar, İmralı’dan gelen sesi kısmak için tecridi ağırlaştırıyorlar. Tecrit savaş politikalarında ısrarın en büyük göstergesidir. Savaşa karşı mücadele aynı zamanda tecride karşı mücadeleyi içermek zorundadır. Bugün bu meydandaki Ortadoğu’ya, bu ülkeye barışı getirmeye ant içmiş milyonların sesidir. İstanbul’da oluşan ortak irade bu ülkenin yeniden inşasının yoludur, müjdecisidir.”

"TEK YOL ÜÇÜNCÜ YOLDUR, BAHAR GELİYOR BAHAR…"

İktidar ve ortaklarının savaş ve rant politikalarına karşı üçüncü yolu açanların barış ve kardeşliği inşa edeceğini söyleyen Sancar, “Bu karanlığı mutlaka ama mutlaka alt edeceğiz. Doğayla savaşanlara karşı toprakla barışacağız. Halklarla savaşanlara karşı halkların haklarını mutlaka kazanacağız. Demokrasiyi mutlaka kuracağız. Adeleti sağlayacağız. Savaş politikaları bir avuç baronu zenginleştirirken, halklara acı ve yıkım yaşatır. Bunların Ortadoğu’ya da Ukrayna’ya da barışı getirmeye niyeti yoktur. Bunlar savaş ve yıkımdan beslenirler. İşte biz bu yıkım ve acıya karşı barış politikalarını inşa edeceğiz ve o büyük barışı mutlaka getireceğiz. Tek yol üçüncü yoldur. Bu yol sadece seçim ile sınırlı değildir. Uzun süreli bir stratejik tercihtir. Demokrasiyi, büyük barışı, gerçek adaleti, özgürlüğü getirecek yoldur. Bu ülkenin yüzde 90’ı açlık ve yoksulluk içerisinde yaşıyor. Buna neden olan üç temel politika var, savaş politikaları, yandaşa rant ve israf politikaları. Bu düzenden nemalanan bir avuç sermayedarın düzenine karşı şimdi kazanma zamanıdır. Bahar geliyor bahar, halkların baharı geliyor. Biz birleştikçe onlar darmadağın olacak.”

ERCÜMENT AKDENİZ: SÖZÜMÜZ DENİZ’İN İDAM SEHPASINA GİDERKEN SÖYLEDİĞİ SÖZDÜR; YAŞASIN KÜRT VE TÜRK HALKLARININ KARDEŞLİĞİ

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, sözlerine Rusya’nın Ukrayna işgaline tepki göstererek başladı. Akdeniz, “Eğer size sorarlarsa NATO’cu musunuz, Rusyacı mısınız diye, deyin ki onlara biz bu tartışmayı Denizler 6. Filo’yu denize döktüğünde bitirdik. Savaşa karşı sözümüz 1972’de idam sehpasına çıkarken Deniz Gezmiş’in söylediği sözdür: 'Yaşasın Kürt ve Türk haklarının kardeşliği!' Sosyalistler olarak, emekçiler olarak Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkını savunmaya devam edeceğiz” dedi.

"O BİR AVUÇ ZENGİN İLE SAVAŞ RANTÇILARI SİZİ KURTARAMAYACAK"

Yaşanan ekonomik krizle birlikte emekçilerin daha da yoksullaştığına dikkat çeken Akdeniz, “Evinize et giriyor mu, süt giriyor mu, bebek bezi alabiliyor musunuz, elektrik doğalgaz faturasını ödeyebiliyor musunuz” diye sordu. Alanda bulunan yüz binler bu soruların tümünü “Hayır” diye yanıtladı.

Akdeniz, “Sırtını bir avuç zengine, savaş rantçısına dayayanlar… Bu işçiler, emekçiler, ezilen halklar sizi öyle bir alaşağı edecek ki, o güvendiğiniz tefeciler sizi kurtaramayacak” dedi. 

"NE CUMHUR NE MİLLET İTTİFAKI, HALK İTTİFAKI HALK…"

Tek adam rejiminin kadınları, gençleri, kürtleri, işçileri tanımadığının altını çizen Akdeniz, “Ama sadece tek adam yönetimi değil Millet İttifakı da tanımıyor. Açıkladıkları o metinde emekçiler, kadınlar, Kürtler yok. O zaman ne Millet ne Cumhur ittifakı… Halk ittifakı, halk ittifakı… Geliyoruz. Bize soruyorlar nasıl kuracaksınız halk ittifakını diye, onlara bu meydanı gösteriyoruz. İşte burası halk ittifakı” dedi.

Kürt Şair Cigerxwînin dizeleri paylaşan Akdeniz, “Birlikte kazanacağız, halklar kazanacak” diyerek sözlerini noktaladı. Akdeniz sahneden inerken uzun süre alkışlandı.

ERKAN BAŞ: BİZİ SEÇİMDEN SEÇİME HATIRLAYANLARA SÖZÜMÜZ; BURADAYIZ, YAN YANAYIZ

Akdeniz’in ardından kürsüye çıkan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, sözlerine “Ankara’da bir saray var, o sarayda bir zalim var. Onlar o sarayda yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında, bir elleri yağda, bir elleri balda bizi açlığa mahkum ediyorlar, bizi yoksulluğa mahkum ediyorlar” diye başladı.

Baş şunları söyledi:

"Bizi birbirimize düşman ederek, savaşçı politikalarla o koltukları korumaya çalışıyorlar. İstanbul Newrozu’nda gençler, kadınlar, Türkler, Kürtler, bütün emekçiler, ‘Bizi ayıramayacaksınız’ diye haykırıyoruz. Siz bizi ayırmaya inat ettikçe, siz savaş politikalarında ısrar ettikçe, daha çok yan yana geleceğiz ve barış demeye devam edeceğiz. Onlar Kürt halkını tehdit ediyorlar, neymiş HDP’yi kapatacakmış. Kapatamaz. Neymiş, bize boyun eğdirecekmiş, bizi teslim alacakmış. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla teslim olmayacağız. Bugün 2022 Newrozu’ndan saray iktidarına sesleniyoruz: Biz Türkler ve Kürtler sonuna kadar beraber yürüyeceğiz, zafere kadar beraber yürüyeceğiz. Bizi sadece seçimden seçime hatırlayanlara karşı, bizi sadece kendi çıkarları için kullanmak isteyenlere karşı, bizi halk yerine koymayanlara karşı işte buradayız, bir aradayız."

GELENEKSEL KIYAFETLERİ GEREKÇE GÖSTERİLEREK ALANA ALINMADILAR

Geleneksel kıyafetleriyle gelen bazı yurttaşlar polis tarafından Newroz alanına alınmadı. Evrensel'e konuşan bir yurttaş, "Alana alınmamamın tek nedeni kıyafetlerim. Polis bir de bana 'Burası Türkiye Cumhuriyeti, bu elbiseleri çıkaracaksın, öyle geleceksin' diyor. Bu elbiselerim Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini yıkıyorsa o temel sağlam değildir" dedi.

Alana üzerinde Selahattin Demirtaş fotoğrafı ve HDP amblemi bulunan atkı ile girmek isteyen Şinasi Özcan isimli bir yurttaş da polislerce alana sokulmadı.

Polisler, söz konusu atkının TCK’nin 215’inci maddesindeki “Suçu ve suçluyu övme suçunu" oluşturduğu iddiasıyla Özcan’ın alana girişine izin vermedi.

Yaşananlar alanda bulunan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar tarafından tutanak ile kayıt altına alındı. ÖHD’li avukat Hüseyin Boğatekin, tutulan tutanağı Twitter hesabından “Selahattin Demirtaş atkısı, posteri veya HDP logolu eşyayı taşımak/satmak TCK 215 açısından suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturur mu? Alın size sınav sorusu” notuyla paylaştı.

ÇOK SAYIDA PARTİ VE KİTLE ÖRGÜTÜ KATILDI

Newroz kutlamasına Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Yeşil ve Sol Parti Eşsözcüsü İbrahim Akın, SODAP Eşsözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, SYKP Eşbaşkanı Cavit Uğur, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü katıldı. Newroz'da DİSK başta olmak üzere çok sayıda sendikadan işçiler, alevi örgütleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü de alandaki yerini aldı. 

83 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Öte yandan Yenikapı Newroz alanında program bitiminde, kitlenin dağıldığı sırada polis bir grubu ablukaya aldı. Ablukaya alınanlardan bir kısmı gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Vatan Caddesinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltına alınanların sayısının 83 olduğu öğrenildi.

Özgürlük için Hukukçular Derneği, gözaltıların 2911 Sayılı "gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet"e dayandırılmaya çalışıldığını belirterek "Etkinlik için saat 16.00’a kadar izin verildi, o saatten sonra dağılmayanlar gözaltına alındı" gerekçesinin sunulduğunu ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

Anne Secan Kurkut: Newroz ateşi yakıldığında Kemal'i unutmayın

SONRAKİ HABER

Reuters'a konuşan kaynaklar: ABD, Türkiye'nin S-400'leri Ukrayna'ya göndermesini gündeme getirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa