22 Mart 2022 10:23

Fındıklı Belediye Başkanı tanık olduğu davada sanık yapıldı; halk, iradesine sahip çıktı

Fındıklı Belediyesi iktidarın yakın markajında. Millet bahçesinin adını değiştirmesi, halk meclisi oluşturması suç sayılan belediyeye bir soruşturma da "festival alanında arbede çıkarmaktan" açıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ali Osman ERTAŞ
Rize

Rize Fındıklı Belediyesi iktidarın yakın markajında. Yaklaşık üç yıl önce düzenlenen bir festivalde çıkan arbede nedeniyle polisin havaya ateş açması, Belediye Başkanı'na baskı olarak döndü. Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu polisten şikayetçi oldu ancak dava açılmadı, daha sonra Çervatoğlu’na dava açıldı. Belediye Başkanı halkla beraber belediye önünde basın toplantısı düzenledi ve yaşananlara tepki gösterdi. Çervatoğlu, açıklamasında, yapılmak isteneni “Kayyum atama tehditleri ile yıldırma çalışması” olarak tarif etti.

Fındıklı Belediyesi tarafından 2019 yılında düzenlenen Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali'ndeki Mor ve Ötesi konserinde iki kişi arasında kavga çıkmış ve belediye görevlileri müdahalede bulunmuştu. Kavga eden iki kişi konser alanından uzaklaştırırken Polis Memuru B.S, engelli ve yaşlı bölümünde havaya iki el ateş etmiş, bunun sonucu konser alanında izdiham yaşanmıştı.

Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ve Festival Komitesi, görevli polis memurundan şikayetçi olmuş ancak "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verilmişti. Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu ve 5 festival görevlisinin ise “görevi yaptırmamak için direnme" ve "kasten yaralama” suçlarından yargılanmasına karar verildi.

Savcı, davanın dün görülen duruşmasında mütalaasını sundu. Sanıkların 3’ü hakkında "Beraat" denilirken, Belediye Başkanı Çervatoğlu’nun "hak yoksunluğu" ve 6 ay ile 3 yıl arasında hapis ile cezalandırılması istendi.

Dava, 25 Nisan'a ertelendi. 

"TANIĞA SORUŞTURMA DOSYASININ FOTOKOPİSİ VERİLDİ"

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu'nun davaya ilişkin belediye önünde düzenlediği basın açıklamasına halk yoğun katılım gösterdi.

Çervatoğlu, Fındıklı Belediyesinin 2019 yılından beri halkla beraber festival düzenlediğini ancak festivalin provoke edilmeye çalışıldığını söyledi. Bahsedilen suçtan mahkum edilmesi halinde seçme ve seçilme hakkının da elinden alınacağını ifade eden Ercüment Çervatoğlu, şunları dile getirdi:

"İddiaya ilişkin iki beyan var. Birisi şikayetçi olan polis memurunun ifadesi, diğeri ise tanık olarak bulunup getirilen, dava sonrasında vatandaşlığa geçmiş olan, AKP Kadın Kollarında gayriresmi olarak çalışmış ve emniyette gayriresmi tercümanlık yaptığı bilinen bir tanığın ifadesi. Bu öyle bir tanık ki soruşturma aşamasında savcılığa gidip soruşturma dosyasının fotokopisini istiyor ve bu ona veriliyor. Tanığın soruşturma dosyasının fotokopisini alması ile daha önce karşılaşan birisi var mı bilmiyorum.

Eskiden Ergenekon, Balyoz gibi davalarda, bugün Gezi gibi dava soruşturmalarında gizli tanık ifadeleriyle masum insanlar suçlanıyordu. Bizim davamızda buna dahi ihtiyaç duyulmadan soruşturma dosyasının bir örneğinin verildiği, taraf gibi davranan bir tanık var. Kısacası gizli tanıktan taraf tanık, apaçık tanık aşamasına geçilmiş durumdayız.

Kaldı ki Fındıklı halkının tanıklığı hiçe sayılmış, taraf tanık olarak dinlenen şahsın çelişkileri hiç göz önünde bulundurulmamış, olayla ilgili polis ifadesi ve taraf tanık ifadesi yeterli görülerek 3 yıla kadar ceza istenmiş, hak mahrumiyeti eklenerek seçme ve seçilme hakkımıza yasak getirilmeye çalışılmıştır. Varsın getirsinler; cezalarınız da yasaklarınız da bizlerin özgürlük, demokrasi, adalet mücadelesini geri düşüremez." 

"TOPLUMCU BELEDİYECİLİK ANLAYIŞINDAN RAHATSIZ OLUYORLAR"

Halkın iradesinin mahkum edilmek istendiğini vurgulayan Çervatoğlu, "Bu, eşit, özgür ve kardeşçe yaşadığımız ilçemizde ötekileştirerek toplumsal gerginlikten beslenenlerin istemidir. Fındıklı halkının iradesini tanımayanların istemidir. Sözün, yetkinin, kararın Fındıklı halkında olmasını istemeyenlerin talebidir. Dün kayyum atama tehditleri ile bizleri yıldırmaya ve görevden almaya çalışanların istemidir. Burada yapılmak istenen; halkı ile birlikte halkı için çalışanları mahkum etme istemidir, şeffaf bir şekilde toplumcu belediyecilik anlayışından rahatsız olanların istemidir" dedi.

Açıklamanın ardından Tarkan’ın “Geççek” şarkısı çalındı ve halk horon ve tulum eşliğinde protestosunu sürdürdü. 

ÖNCEKİ HABER

Kurkut cinayetinde uzman raporu: Devlet yükümlülüğünü ‘ihlal’ etti

SONRAKİ HABER

Özgür Üniversite’de 2022 bahar dönemi başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa