23 Mart 2022 00:05

İstediği zammı alamayan Evyap Limanı işçileri: İşçi gibi davranıp birlik olamadık

34 limanın, binlerce liman işçisinin bulunduğu, liman taşımacılığında ilk sırada yer alan Kocaeli’de Evyap Limanı işçisi liman işçilerinin yaşadığı sorunları anlattı.

(Temsili görsel) | Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Adem KARA
Kocaeli

TÜİK’in ocak ayında yıllık enflasyonu yüzde 48.69, bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) ise yüzde 115.17 olarak açıkladığı bir dönemde Evyap Limanı patronu, işçilerin ücretlerine yüzde 40 ila 45 arasında zam yaptı. 8 bölümün, ayrıca asgari ücretle çalışan taşeron ve temizlik işçilerinin de olduğu limandaki bu zam oranı işçilerin beklentisinin altında kaldı. İşçiler limandaki homurdanma yönetimine iletildiğinde ise “Beğenmeyen varsa kapı oradadır. Çıkar gider” yanıtını aldıklarını söylüyor. İşçiler, sonrasında ise bir toplantıda liman müdürünün işçilere kapıyı gösterdiğini ifade ediyor.

34 limanın, binlerce liman işçisinin bulunduğu, liman taşımacılığında ilk sırada yer alan Kocaeli’de bu paydan payını alan Evyap Limanında işçiler pandemi sürecinde yoğun ve fazla mesai ile çalıştırıldıklarını, hatta öyle ki limanın hareket rekorları kırdığını belirtiyorlar. Döviz hareketliliği patronun kârını arttırırken, işçiler açısından ise durum tam tersi: Borçla geçen aylar, alım gücünün düşmesi, saat ücretlerinin düşüklüğü ve işçilerin sırtında kambura dönüşen vergi kesintileri. Evyap Limanı işçilerinin bu kadar ortak sorunu varken, neden istediklerini elde edemedi? Sorularımızı yıllardır Evyap Limanında çalışan bir işçi yanıtlıyor.

Limanda kaç çalışan var?

Benim bildiğim 600 çalışan var. Biraz fazla da olabilir. Ama aşağı yukarı bu kadardır diyebilirim.

İşçilerin yaşadığı sorunlar neler?

Borç ve geçim derdi hepimizin ortak sıkıntısı. Zaten bu durum işçilerin bankalara yönelmesine sebep oluyor. Kredi kullanan işçi hep geriden geliyordur. Biz buna borcu “Takla attırma” diye tarif ediyoruz. Biz yıllık zam alırız. Zaten her yıl asgari ücrete yapılan zam oranının üstünde zam alırdık. İşçide bir tık üstü zam alırız beklentisi vardı. Bu yıl olmayınca işçi şok oldu diyebilirim. Zaten patron bu beklentiye cevaben “Beğenmeyene kapı orada” dedi.

Liman işçisinin bir mücadele deneyimi var mı?

Yok. Sadece bizim liman açısından değil, Kocaeli’deki liman işçilerinin tümü için geçerli durum. Bu deneyim olmayınca patronlar bunu avantaj olarak kullanıyor. İşçiler birlik olsa, işçiler birlikte hareket etse durum bugünkünden farklı olurdu. Misal düşük zamma itirazı birleştiremiyoruz.

Bunu biraz açar mısınız?

Bizim dağınıklığımız ortada. Bence patronların da daha koordineli hareket ettiğini gösteriyor. Tüm limanlarda düşük ücret olmasının sebebi budur. Diğer taraftan işten atmalarda da patronların birlikte hareket ettiklerini düşünüyorum. Liman işverenleri rekabet ediyormuş gibi gözüküyor ama işçi talepleri söz konusu olunca, vermemek için bir masa etrafında buluşuyorlar. Kısaca örgütlüler yani.

İşçiler arasında bir söylenti var. Bize göre Yılport işçisi iyi maaş alıyor, Yılport işçisine göre Evyap işçisi iyi maaş alır. Ya da en iyi maaşı Dubai Port alır diye söylentiler dolaşır. Ama suni gündemler ile işçiler oyalanıyor. Misal limanda “Maaşa iyileştirme yapılacak” diye kaynağı belli olamayan bir bilgi dolaştı diyelim, günlerce konuşulur. Sonra yalan olduğu anlaşılır. Bizi böyle beklentiye sokarlar. Esas gerçeğimiz tartışılmasın diyedir. Bunu işveren ya da işveren temsilcileri yapar.

Limanda bölümler arası maaş farkı var. Sizce liman işçisinin birlikte hareket etmesi için engel mi?

10 yıldır limanda çalışan ile yeni işe girmiş bir işçi aynı maaş almaz zaten. Doğalında bir kıdem farkı olur. Maaşlar ve bölümler arası bir denge olabilir. Ama işçilerin birlikte hareket etmesi için kesinlikle engel değil. İşçiler arası rekabet var. Bu durum işverenin işine geliyor. Bizi dipte, düşük ücrette tutmasına yarıyor. Bizim sorunumuz taban saat ücretlerinin çok düşük olması. Bu limandaki ortak bir sorundur.

"KENDİ ARAMIZDA REKABET ETMEMELİYİZ"

Limanda sorunlarınızı konuşmuyor musunuz?

Bazen kendi aramızda konuştuğumuz bir şey hemen patrona ulaşıyor. Bizim aramızdan birileri yapıyor. Hangi niyetle yaptıklarını bilmiyorum ama işçiye zarar veriyor. İşyerinde çok yanlış bir algı var. Eğer işçiler olarak biz birlik olsak, birlikte hareket etsek sanki işyerine, ekmeğimize ihanet ediyormuşuz gibi bir algı var. Bu duygudan kurtulmamız lazım. Halbuki birliğimiz, düşük ücret alan arkadaşımıza da yardım etmek ve topyekün ekmeğimizi birlikte büyütmek anlamına geldiğini düşünmemiz lazım. Bizim birlik olmamızı CEO istemez, müdür istemez, patron istemez.

Zam beklentiniz yüksekti. Neden olmadı?

Patronun insafına bıraktık da ondan. Bu kadar basittir. İşçiler olarak rol almadık. Seyirciydik diyebiliriz. Kendi aramızda çok konuştuk. Çay molasında, serviste, servis beklerken, yemekte hep konuştuk. Ama hayata geçirme konusunda bir şey yapmadık. Diğer taraftan konuştuğumuza hep olmama tarafından yaklaşıyoruz. Olumsuz bakıyoruz. Böyle olunca sonuç bu yaşadığımız oluyor.

Liman zarar mı ediyor? Düşük zam sebebi bu olabilir mi?

Limanın değil zarar, döviz bastığını söyleyebiliriz. Hareket rekorları kırdık. Pandemi demeden çalıştık, mesailere kaldık. O paraları biz kazandırdık. Yattığın yerden kimse sana para vermez. Saatini dakikanı hesap ederek maaş alıyorsun. İşyeri zarar etse bir dakika dahi seni çalıştırmaz.

Limanda işçi birliği nasıl sağlanır?

Şimdi biz biraz patron gibi düşünüyoruz. Böyle olunca herkes birbirine düşmanmış gibi oluyor. İşçiler kendi aralarında çatışmaya giriyor. Anlamsız bir rekabetin içine giriyoruz. Esas sorunlarımızı unutuyoruz. Sonra çözüm yollarını bulmaya vakit kalmıyor. Önce işçi gibi düşünmemiz lazım. İşçi gibi düşünürsek sorunlarımızı belirler oradan çözümler için çabalamaya başlarız. Oradan birlik çıkar. Bence birliği böyle kurarız.

ÖNCEKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 302. kez rektörlük binasına döndü

SONRAKİ HABER

Bursa'da 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa