Kariyer fuarları: Vaatler ve gençliğin gerçekleri
İşsizlik ve geleceksizlik dört bir yanımızı sarmışken, bu karamsarlığın içinden kaç tanemiz fuarlarla, sertifikalarla, sözüm ona kendine yatırım yaparak “kurtulabilir?”
Metin SEVİM
Hacettepe Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi, 9 topluluk ile birlikte 16-17-18 Mart günlerinde bir Kariyer Fuarı düzenledi. Kariyer Fuarı’nın öncü sponsorluğunu ise Siemens yapıyor. Açılış konuşmasında 2400 firmaya başvurulduğu ve bu firmalardan 98’inin fuara katılım gösterildiği söylendi. Açılış konuşmasında topluluklar, kariyer merkezi ve rektör yer aldı.
Kariyer merkezi adına yapılan konuşmada “Amacımız sektöründe öncü firmalarıyla öğrencileri yan yana getirmek. Kariyer bilinci ve bakış açısı kazandırmak. İşe alım sağlayabilmek. Karar verme mercilerinde yer aldırmak. Burada 96 firma stajyer ve çalışan alacak” ifadelerine yer verildi. Devamında “CV’ler toplayarak öğrencilere iş alanı açıyoruz” deyip firmalara övgüler sıralandı. Açılış konuşmasının sonunu Hacettepe Üniversitesi Rektörü Cahit Güran yaptı. Gürcan, “Mükemmel iş ve mükemmel eş yoktur. İş hayatından ne bekliyorsunuz, belirleyin ve buna en yakın sektörde veya meslekle uğraşın” ile başlayan anlatımını öğrencilere öğütler vererek devam ettirdi. “Sorun çözebilmek, inisiyatif alabilmek ve lider olabilmek gerekir. Tekelci rekabet piyasasında firmalar ürünlerini ve firmalarını farklılaştırarak değişirler. Hizmet kalitesi ürünün niteliği, müşteri ilişkileri gibi yöntemlerle sektörde öne çıkmaya ve rekabet etmeye çalışırlar. Burada önemli olan farklılaşmadır. Sizleri de kariyer için rekabet eden tekelci rekabet piyasası gibi düşünebiliriz. Rekabet edebilmeniz için niteliklerinizin farklı olması lazım. Bu nedenle yeteneklerinizi ve becerilerinizi geliştirin” dedi.
BİZ NEREDEYİZ KARİYER FUARI NEREDE?
TÜİK’e göre üniversite mezunu genç işsizliğin %35.1 olduğunu hatırladığımızda, öğrencilerin mezun olduktan sonrasını giderek ilk sınıflarda tartışmaya başlaması aslında bu kariyer fuarlarının örgütlenmesinin ve katılımının nispeten artmasının nedenleri arasında. Bilişim, savunma, giyim vb. gibi farklı sektörlerden birçok firma burada stantlarını açarak öğrencilere “kariyer” gelişimleri için akıl vererek ya da yol göstererek iş imkanları için geniş bir perspektif sunduklarını söylüyor. Ancak fuara katılan öğrencilere baktığımızda bu fuarların neden yapıldığının farkında olsalar da hala bu alanları kendi gelecekleri için çare olarak gördükleri görülüyor. Öğrencilerin birbiri ile yarışması, bu yarışmada kendilerine yatırım yapmaları kurtuluş gibi sunulsa da yılda ortalama 170 mühendislik fakültesi yüz bine yakın mezun veriyor. Bu durum öğrencilerin işsiz kalacağız ve geleceğimiz nasıl olacak düşüncelerini besliyor. 2020 yılında Evrensel’deki bir habere göre, Ulaşım araçları üretimi yapan Temsa’nın Sabancı-Skoda ortaklığı ile satın alınmasının ardından verdiği ilanlara göre 5 gün içerisinde üretim mühendisliği için en az 550, 18 gün içerisinde satın alma mühendisliğine en az 500 başvuru gelirken, AR-GE mühendisliği için 30 gün içerisinde 1300’ün üzerine başvuru yapıldığını söylüyor*. Bu habere ek olarak EMO’nun bir anketine göre ise 2015-2019 yılları arasında mezun olan 1226 işsizin 610’u bir yıldan az, 496’sının 1-2 arası, 120’sinin 2 yıldan fazla süredir boşta olduğu ortaya çıkıyor. Yani her 10 işsiz genç mühendisten 5’i 1 yıldan az, 4’ü bir yıldan fazla, biri ise 2 yıldan** fazla süredir işsiz olduğu görülüyor.
BİREYSEL KURTULUŞ NASIL MÜMKÜN OLSUN?
Bu kariyer fuarı bitse de içerdiği tartışmalar bütün üniversite yaşantımızda ve hayatımızın her alanında var olmaya devam edecek. Çünkü kapitalizm kendini yeniden üretebilmek, üniversite alanlarını kendi sermayesine entegre ederek kendi çıkarı doğrultusunda öğrenci yetiştirmek istiyor. Mezun işsiz mühendis sayısı artarken eğitimin niteliği de giderek düşüyor. Bu sebeple öğrencilerin bu fuarları takip etmesi, staj yeri ayarlayabilme, mezun olunca iş bulabilme gibi amaçlarına dayanıyor. Ama verilerden de anlaşılacağı üzere bunun bir gerçeklik temeline oturmadığını görebiliyoruz. İşsizlik ve geleceksizlik dört bir yanımızı sarmışken, bu karamsarlığın içinden kaç tanemiz fuarlarla, sertifikalarla, sözüm ona kendine yatırım yaparak “kurtulabilir?” Belki bir avuç gencin kurtuluşunu “Hepiniz yapabilirsiniz” diye pazarlayanlara karşı, bu sorunları yaratan koşulları değiştirmeye yönelik bir mücadeleyle kurtulmak gerçeğe uygun olan yol değil mi?
* https://www.evrensel.net/haber/411545/genc-muhendisler-issiz-istihdam-az-muhendis-cok
** https://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=130786&tipi=43&sube=
Evrensel'i Takip Et