Sanayinin yeni gözdesi meslek liseleri
Meslek liseli gençler olarak hem yetersiz ve güvenli olmayan çalışma koşullarında staj yapıyoruz hem de edebiyat, matematik, fizik, coğrafya gibi temel derslere erişemiyoruz.
Fotoğraf: Freepik
Meslek lisesi öğrencisi
Sancaktepe
Ben İstanbul’daki bir fabrikada staj yapan bir lise son sınıf öğrencisiyim. Türkiye’deki meslek lisesi öğrencilerine “hazır işçi” olarak bakılması beni gerçekten rahatsız eden bir durum. Bizler Türkiye’de sermayenin istekleri doğrultusunda yetiştiriliyoruz. Öyle ki bizi birer insan olarak değil sanayiye kazanılacak yeni kol güçleri olarak görüyorlar. Örneğin, okuduğum okulun sanayinin içinde olması bence bunun en büyük kanıtı. Okulumun içinde bulunduğu sanayi sitesiyle yaptığı onlarca iş anlaşması var, her sene anlaşmalı olduğu bu firmalara yüzlerce öğrenci çalışmak üzere gönderiliyor. Bizi sanayide çalışmak üzere hazırlayan okulum matematik, fizik, biyoloji, kimya, edebiyat gibi pek çok temel dersi ise oldukça yetersiz bir şekilde veriyor. Bu yetersizlik yüzünden birçok arkadaşım üniversite hayali bile kurmuyor. Zaten ne çoğunun ailesinin durumu sınava hazırlanmaya yetiyor ne de kendileri üniversite sınavını kazanabileceklerine inanıyorlar. Bu sebeplerden ötürü arkadaşlarımın çoğu mezun olduktan sonra şu an staj yaptığı firmada kalıp çalışmaya devam etmek istiyor.
NE İŞ BULABİLİYORUZ NE ÜNİVERSİTE KAZANABİLİYORUZ
Bu yazdıklarım bence Türkiye’deki meslek lisesi öğrencilerinin ne kadar berbat durumda olduklarını gösteriyor. Halbuki bir toplumu ayakta tutan yegâne şey işçilerdir. Oysa biz genç işçilere staj yaptığımız firmalarda gerçekten çok kötü muameleler yapılıyor. Mobbinge uğrayanımızdan tutun da ayak işçisi olarak kullanılanımıza kadar hepimiz “eğitim” adı altında berbat şartlarda çalıştırılıyoruz, haklarımız yeniyor. Güzel şartlar altında çalışanlar yok mu? Var ama sayıları toplasak ancak beş on kişi eder. Ben de diğer arkadaşlarıma nispeten daha iyi şartlarda staj görüyorum fakat bu çok iyi şartlar altında çalıştığım anlamına gelmiyor. Ben de iş yerimde çok güzel şartlar altında çalışmıyorum. Yaptığım staj yüzünden ders bile çalışamıyorum. Üniversite sınavına çalışmak zaten imkânsız. Onuncu sınıftan beri verilen kültür derslerinde yalnızca konu başlıklarını görüp hangi konuların var olduğundan haberdar oluyoruz. Pandeminin iki senemizi heba etmesi de cabası. Ne meslek dersi gördük ne de kültürel ders. Hoş, zaten kültür dersi görmüyorduk da uzaktan eğitimde hiç göremez olduk. Zaten temel derslere erişemeyen bizler için üniversite, sınav barajının kaldırılmasıyla tamamen hayal oldu. Son olarak ise Türkiye’deki genç işçiler olarak hep birlikte hareket edip ortak taleplerimiz etrafında toplanmalı ve haklarımızı sonuna kadar savunmalıyız diyerek yazımı noktalamak istiyorum.