Yurtlardan cevapsız sorular: “En az parayla nasıl doyabilirim?”

Mustafa KASAP

Temmuz EKİM    

Ege Üniversitesi

Geçtiğimiz haftalarda yapılan kabine toplantısının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, KYK yurtlarında yapılan yemek yardımına zam yapıldığını duyurdu. Aylık 570 TL olan yemek yardımı yaklaşık %31 zamla 750 TL oldu. Bununla birlikte yemekhanedeki birçok ürüne %20 ile %30 arasında zam yapıldı. Biz de Bornova KYK Yurdu’nda kalan öğrenciler ile yapılan zamlar üzerine konuştuk.

“YEMEKLERİN ÜCRETSİZ OLMASI HAYAL DEĞİL”

Ege Üniversitesinde okuyan bir öğrenci, pek yemek seçen biri olmadığını söyleyerek “Yemeklerin lezzetinde bir sıkıntı görmüyorum. Ancak sağlık açısından sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum. Yemek yapımında kullanılan malzemelerin kaliteli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü burayı işleten firmanın kar için kalitesiz malzeme kullandığını düşünüyorum. Devletin bu konuda sadece fiyat denetimi dışında kullanılan malzemeleri denetlemesi gerekir ve bu denetlemenin şeffaf olması gerekir” dedi. Yemek hakkının artmasını iyi bir şey olarak değerlendiren ancak bu artışın yeterli olup olmadığının tartışmalı olduğunu düşünen öğrenci “Burada asıl sorulması gereken soru doymak mı, yoksa doymanın yanında sağlıklı beslenmek mi? Sağlıklı olabilmek için dengeli beslenmek gerekiyor. Bu yemek hakkı ile bu pek mümkün değil. Yemekhane ücretsiz olabilir. Böyle deyince insanların aklına yemek stoklamak gelebilir ama karnı doyan bir öğrenci yemek stoklamaz. Çünkü yarın da bu yemeğe ücretsiz alabilecek. Bana göre öğrencilerin yemek ücretlerini kafaya takmaması gerekir. Ama durum böyle değil. En az parayla ya da kotayı aşmadan nasıl karnımı doyurabilirim olduğunu hesaplıyoruz” dedi.

“FİYATLAR ARTTI PORSİYONLAR AZALDI”

Yemekhanede çıkan yemekleri sağlıklı ve lezzetli olmadığını düşünen ve Ege Üniversitesi İstatistik Bölümü öğrencisi, “Kaliteli ürünlerin kullanılmadığını düşünüyorum. Bunu yemek yerken de hissedebiliyorum. Bunun böyle olduğunu düşünen tek ben değilim. Birlikte yemek yediğim arkadaşlarım da böyle düşünüyor. Yemek hakkı artınca ödediğimiz ücret daha fazla arttı. Biz öğrenciler zararlı çıktık. Kahvaltıda hakkımız 6 TL iken aldığımız ürünleri şimdi hakkımız 8 TL iken alamıyoruz. Bu zamlardan önce de karnımızı doyurmakta zorluk çekiyorduk. Bize verilen yemek hakkı ile karnımızı doyurabilmemiz gerekiyor. Sağlıklı beslenmek çok önemli bir konu hayatımızın her anına etki ediyor. Bu yüzden yemekler kesinlikle ücretsiz olmalı. Yapılan bu zamların sorumlusunun yanlış para politikaları olduğunu düşünüyorum. Yönetim pozisyonunda olan herkesin hatalı olduğunu düşünüyorum. En başta da tek adam rejimi bunların sorumlusudur. Doğruları duymak istemiyorlar” dedi. Yemeklerin çeşitliliğinden memnun olmadığını söyleyen bir arkadaşımız ise genellikle köfte tavuk ağırlıklı yemekler çıktığını belirtiyor. “Yemek hakkının artırılması bizim işimize yaramadı. Çünkü aynı oranda yemeklerin ücreti de arttı” diyen Türkçe Öğretmenliği öğrencisi yemeklerin ücretinin artışının yanında porsiyonlarda da azalma olduğunu, zararlı çıktıklarını söyledi. “Bence yurtta yemekler ücretsiz olmalı. Eğer olmuyorsa da bize yapılan yemek yardımının yüksek olması gerekmekte” diye taleplerini aktaran arkadaşımız “Sonuç olarak doya doya yemek yiyebilmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Yemeklerin sağlıklı fakat lezzetli olmadığını söyleyen Ziraat Mühendisliği öğrencisi bir arkadaşımız ise yemek hakkının artışıyla birlikte gelen zammın ek ücretlerdeki ödemelerindeki artışı da yansıdığını belirterek kar değil aksine zarar ettiklerini söylüyor. “Ben üniversiteye başladığım 2019 yılında yemek hakkımla daha fazla ürün alabiliyordum. Yıllar geçtikçe yemek hakkımız artırıldı ama yemekler de zamlandı, öğrenciler daha fazla ücret vermeye başladı” diyen arkadaşımız “Öğrencilere yemek ücretsiz verilmese de yemek hakkımız artırılmalı. Benim cebimden yemek için ücret çıkmasın. Yemekhanede bulunan kahvaltılık ürünler dışarıda kafelerde veya fırınlarda daha ucuz. Aslında yurtta verilen ürünler daha ucuz olmalı” diyerek taleplerini dile getirdi.

“YEMEK BİR MASRAF OLMAMALI”

Yemek çeşitlerinin azlığına değinen bir başka arkadaşımız ise Kimya Bölümü öğrencisi. “Her gün aynı çeşitler çıkıyor yemekhanede. Yemeklerde lezzet yok ve etler plastik gibi” diyerek yemeklere dair görüşlerini aktaran arkadaşımız yemek hakkının artışından sonra ödedikleri ekstra ücretin de arttığını belirtiyor.

Yurtlarda yemek sisteminin öğrenci odaklı olması gerektiğini söyleyen arkadaşımız “Öğrencilerin çoğu varlıklı değil. Öğrencilerin bazıları çalışıyor okuyabilmek için. Öğrencilerin burada okuyabilmeleri için hayat şartlarını karşılayabilmesi gerekmektedir. Öğrenciler giyimlerini, harcamalarını ve okul masraflarını karşılamak için çalışıyor. Bunun için öğrencinin yemek gibi bir masrafı olmamalı. Tüm paramız yemeğe gidiyor” diyerek sözlerini tamamlıyor.