23 Mart 2022 08:20

Bu düzeni değiştirmek için g(ö)revdeyiz!

ADÜ Tıp Fakültesi öğrencileriyle sağlık çalışanlarının üç günlük g(ö)revini konuştuğumuz röportajımızda öğrenciler bu iş bırakma eylemlerinin oldukça önemli olduğunu söylediler.

Bu düzeni değiştirmek için g(ö)revdeyiz!

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Öykü KORKMAZ

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hekimler ve diğer sağlık çalışanları bu seneki Tıp Bayramı’nı mücadeleyle geçirdiler. Çeşitli meslek örgütleri ve sendikalardan birçok sağlık emekçisi, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Aile Hekimleri Federasyonunun çağrısıyla iş bırakma eylemi kararı aldı ve 14-15-16 Mart tarihleri “G(ö)rev” günü ilan edildi. Biz de Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencilerine bu grev hakkındaki görüşlerini sorduk.

ÖZLÜK HAKKIMIZ İÇİN G(ö)REV

“Tıp öğrencileri hekim olabilmek için çok zor ve uzun bir eğitim sürecinden geçiyor. Hekim olduklarında ise bu sefer çalışma hayatlarında pek çok zorlukla karşılaşıyorlar. Uzun ve yoğun çalışma saatleri yüzünden tükenen, otuz altı saat nöbet ve beş dakikada bir muayene uygulamalarıyla ağır iş yükü altında ezilen hekimler tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de şiddete ve hakarete maruz kalıyorlar. Hemen her gün bir hekim ya da sağlık çalışanının darp edildiği haberini alıyoruz. Üstelik bu tür olaylar için caydırıcı bir sağlıkta şiddet yasası da bulunmuyor. Türkiye’de çalışma koşullarının iyileştirilmesi için hükümet tarafından herhangi bir iyileştirici düzenleme yapılmayan, dolayısıyla emeklerinin karşılığını alamadıklarını düşünen hekimler ise çareyi yurt dışına gitmekte buluyor” diyen Rojbin, hekimlerin özlük hakları ile ekonomik durumlarının iyileştirilmesi ve çalışma ortamlarının daha güvenli hale getirilmesi için yaptıkları bu grevi haklı bulduğunu ve desteklediğini söyledi.

CUMHURBAŞKANI’NIN SÖZLERİNİ HAK ETMİYORUZ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yurt dışına giden hekimler hakkındaki “Varsın gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam ederiz. Buralar boş kalmaz, merak etmeyin. (…) Doktorluk gibi aziz bir mesleği sadece paraya bina etmek herhalde pek de insani değildir” sözlerine değinen Gaye ise hekimlerin fazlasını değil sadece emeklerinin karşılığını istediklerini, hekimlerin maaşlarının enflasyonla beraber eridiğini ve bazılarının yoksulluk sınırının altında kaldığını, insanca yaşam ve çalışma koşulları sağlandığı takdirde hekimlerin de yurt dışına gitmek istemeyeceğini, Türkiye’de kalacaklarını belirtti. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin pandemi koşullarında dahi kendi sağlıklarını tehlikeye atarak fedakârca çalışan hekimleri halkın gözünde itibarsızlaştırdığını ve çalışma hayatlarında zaten sık sık şiddete ve hakarete maruz kalan hekimlerin bu durumdan olumsuz etkileneceklerini düşünen Gaye, hekimlerin bu sözleri hak etmediklerini söyledi. Sözlerine “14-15-16 Mart’taki 3 günlük iş bırakma eyleminin hekimlerin ve diğer sağlık emekçilerinin kıymetinin anlaşılması açısından önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde devam etti.

SORUN SAĞLIK SİSTEMİNİN KÂR ODAKLI OLMASINDA

Deniz ise bugün sağlık sisteminde yaşanan pek çok sorunun sistemin kâr odaklı olmasından ve özelleştirmelerden kaynaklandığını, halka nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunulmasının ve performansa dayalı ücret sistemine son verilmesinin hekimlerin talepleri arasında olduğunu söyledi. Hekimlerin diğer tüm sağlık çalışanlarıyla birlikte mücadele etmesinin önemini vurgulayan Deniz: “Biz de tıp öğrencileri olarak bugün hekimlerin yaşadıkları sorunları, koşullar değişmedikçe yaşayacağımızı biliyoruz. Bu yüzden bu koşulları değiştirmek için şimdiden mücadele etmeliyiz. Sağlık çalışanlarının ve hekimlerin grevini destekliyoruz” dedi.

Evrensel'i Takip Et